Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “Peygamberimiz ve Çocuk" konulu Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu’nun açılışına katıldı. Türkiye ve yurt dışından çok sayıda ilim adamı, akademisyen ve araştırmacının katıldığı sempozyumda, çocuk konusu Kur’an ve sünnet perspektifinden ele alınacak. Covid-19 nedeniyle online ortamda 6-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen sempozyumla çocukların ve ebeveynlerin yaşadığı sorunlara temel dini referanslar ve özellikle Hazreti Peygamber’in sünneti ekseninde çözüm önerileri sunmak, Diyanet İşleri Başkanlığının çocuklara yönelik hizmetlerinin değerlendirmesini yapmak ve geliştirilmesine katkı sağlamak amaçlanıyor. 10 oturumdan oluşan ve 42 tebliğin sunulacağı sempozyumda, "Kur’an’ın Anlam Dünyasında Çocuk", "Hz. Peygamber’in Çocukluğu ve Çocuk Sahabiler", "Hz. Peygamber’in Çocuklarla İletişimi", "Hz. Peygamber’in Bir Model Olarak Çocuklara Sunulması", "Kur’an’ın ve Hz. Peygamber’in Çocukları Korumaya Yönelik Uygulamaları", "Çocuk Dili ve Edebiyatında Hz. Peygamber", "Çocuklarda Dini Duygu ve Düşünce Gelişimi", "Çocukları Kuşatan Riskler: Tespitler ve Teklifler", "Dijital Çağda Çocuk Olmak" ve "Diyanet İşleri Başkanlığının Çocuklara Yönelik Hizmetleri" ana başlıkları bütün yönleriyle ele alınıp müzakere edilecek.
Sempozyumun online yapılmasının salonlara sığması mümkün olmayacak kadar fazla katılımcının daha kolay şekilde programı takip etmelerini sağladığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Hz. Muhammed’in tarihin ve insanlığın en etkin ve en önemli şahsiyeti olduğunu söyledi. Hz. Muhammed’in ahlaki erdemlerin en güzel örneği olduğunu ifade eden Erbaş, ”Onun rehberliğini, nebiliğini benimseyen herkes, kendi hayatında bir karşılık mutlaka bulacaktır. Üstün ahlakı, merhameti zekası, güvenilirliği daha peygamber olmadan önce Mekke halkının onu emin olarak görmesine vesile olmuştur. Ne yazık ki aradan geçen 14 asrın ardından bugün dünya yine derin bir değerler kriziyle karşı karşıyadır. Bireysel ve toplumsal bunalımlar, trajediler, zulümler ve savaşlar, yine yeryüzünün huzur ve barışına kastetmektedir. Çocuklar, kadınlar, yetimler ve kimsesizler, modern cahiliyenin bir tezahürü olarak yine ihmal, istismar ve haksızlıklara maruz kalmaktadır” dedi.
Dünyada milyonlarca çocuğun şefkatten, merhametten, insaftan ve adaletten yoksun vaziyette olduğuna dikkat çeken Erbaş, milyonlarca çocuğun en temel hakları olan sağlık ve eğitim imkânlarından mahrum bırakıldığını, açlık, susuzluk ve yoksulluğun pençesinde, savaşların ve korkunç silahların ortasında hayatta kalma mücadelesi verdiğini kaydetti. Erbaş, "Modern dünya, insanlığın içinde bulunduğu bu ahlaki, iktisadi, içtimai yozlaşma karşısında yorgun ve bitkin düşmüştür. Dahası yaşanan bunalımlar karşısında belki de bazıları kendi çaresizliklerini perdelemek için zaman zaman pervasızca İslam’a saldırmaktadır. Bugün özellikle Avrupa’da ahlaktan, insaftan, hukuktan yoksun bir şekilde İslam’ın muazzez elçisine, peygamberine seviyesiz ve çirkin bir şekilde dil uzatılmaktadır. İslam düşmanlığına dönüşen İslamofobi birçok ülkede devlet politikası haline getirilmeye çalışılmaktadır. Camilerimiz ve Müslüman kardeşlerimiz, ırkçı terör gruplarının hedefi haline getirilmektedir. Bugün bazı ülkelerde devlet eliyle yürütülen bu ayrımcı, ötekileştirici ve ırkçı uygulamalar, esasen doğudan batıya dünyanın her yerinde huzur ve güveni arayan insanlığın umudu olan İslam’ın Avrupa’da yükselişini engellemeye yönelik bir girişimidir" diye konuştu.
İslam ve Müslüman kelimeleriyle ilgili zihinlerde olumsuz tasvirler oluşturmaya yönelik kara propagandalarla Avrupa’nın İslam’la tanışmasının ve Peygamber Efendimizin örnekliğiyle buluşmasının önüne ciddi bir önyargı duvarı örme gayretinde olduklarını söyleyen Erbaş, İslam’ın dünyanın huzur ve barışına, insanlığın varoluş ve anlam arayışına kılavuzluk edecek din olduğunu belirtti. Erbaş, “Dolayısıyla bugün dünya, Peygamber Efendimizin üstün şahsiyeti ve örnek ahlakı nezdinde İslam’ın hayat veren ilkeleriyle buluşmaya her zamankinden daha fazla muhtaçtır. Bu sebeple son peygambere ümmet olmanın onurunu yaşayan müminler olarak bizler, bütün bu saldırılar karşısında hep birlikte güçlü bir duruş ortaya koymaya mecburuz. dünyayı, İslam’ın merhamet, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak ilkeleriyle tanıştırmak için gayret göstermek ve oluşturulmaya çalışılan olumsuz imajları bertaraf etmek zorundayız" dedi.
Çocukların maddi ve manevi gelişiminde ailenin en önemli etken olduğunu belirten Erbaş, diğer yandan iletişim ve etkileşim araçlarının çeşitlendiği ve yaygınlaştığı bir dönemde çocukların manevi ve ahlaki gelişiminde sorumluluğu sadece aileye yüklemenin ve meseleyi sadece aile ile sınırlamanın ciddi bir yanılgı olduğunu söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı konferans salonunda gerçekleşen sempozyumun açılışına Erbaş’ın yanısıra Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Bünyamin Albayrak, Din İşleri Yüksek Kurulu üyeleri ve davetliler katıldı. Sempozyum sosyal medya üzerinden canlı yayınlanacak. Katılımcılar, Youtube, Facebook ve Instagram’da ‘mevlidinebihaftasi’ adresinden sempozyumu takip edebilecek.
"İslamofobi birçok ülkede devlet politikası haline getirilmeye çalışılmaktadır"
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ,"İslam düşmanlığına dönüşen İslamofobi birçok ülkede devlet politikası haline getirilmeye çalışılmaktadır. Camilerimiz ve Müslüman kardeşlerimiz, ırkçı terör gruplarının hedefi haline getirilmektedir. Bugün bazı ülkelerde devlet eliyle yürütülen bu ayrımcı, ötekileştirici ve ırkçı uygulamalar, esasen doğudan batıya dünyanın her yerinde huzur ve güveni arayan insanlığın umudu olan İslam’ın Avrupa’da yükselişini engellemeye yönelik bir girişimidir" dedi.