kimi durumlarda ise insanlık dışı ve aşağılayıcı uygulamalara ilişkin iddiaları büyük bir üzüntüyle karşılamaktadır.
27 Mayıs tarihinde Gündem: Çocuk ve Çakıl Vakıfları, İzmir-Şakran ve Antalya cezaevlerindeki çocuklara yönelik sistematik kötü muamele ve ayrımcılığa ilişkin ciddi iddialarda bulunmuştur. Bu iddialar, diğer kuruluşlarca hazırlanan raporlara, geçmişte ve bugün cezaevlerinde kalan çocuklar ve ailelerinden toplanan bilgilere dayanmaktadır. Ayrıca, TBMM üyeleri Ertuğrul Kürkçü ve Rıza Türmen 17 ve 29 Mayıs tarihlerinde ayrı ayrı düzenledikleri basın toplantılarında bu iddiaları kamuoyuyla paylaşmıştır.
UNICEF, bu iddialara karşı Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaları ve cezaevlerinin ilgili ulusal ve uluslararası kurumların izlemesine açık olduğu yolundaki beyanları da dikkate almaktadır. UNICEF ayrıca, Antalya’daki iddialara ilişkin olarak iki müfettiş görevlendirilmesini ve adli soruşturmanın başlatılmasını da memnuniyetle karşılamaktadır.
UNICEF, bu süreç sonucunda ortaya çıkacak sonuçlar ne olursa olsun, yargı sistemi ile ilişki içinde olan tüm çocuklara her zaman saygı gösterilmesi ve onurlarının gözetilmesi gerekliliğini hatırlatmak ister. Haklarında, işledikleri ileri sürülen suçlarla ilgili kovuşturma yapılan tüm çocuklara uluslararası çocuk adalet standartlarına uygun davranılmalıdır. Ayrıca Devlet, kendi gözetimi altında olan çocukların kendi aralarındaki şiddeti de önlemek ve bu konuyu ele almak durumundadır.
On yılı aşkın bir süredir UNICEF AB destekli projeler aracılığıyla Türkiye’de çocuk adaleti alanında gerçekleştirilen reformlara destek vermektedir. Halen sürmekte olan bu çalışma kapsamında önemli hukuk reformları gerçekleştirilmiş, ilgili mesleklerde uzmanlaşmaya gidilmiş, usuller ve önlemler çocuklara göre uyarlanmış, özgürlüğünden yoksun bırakılmaya alternatifler ve ceza infaz kurumlarındaki çocuklara yönelik bireyselleştirilmiş yaklaşımlar geliştirilmiştir. BM Çocuk Hakları Komitesi de, Temmuz 2012’de çocuk adaleti alanında gerçekleştirdiği kapsamlı reformlar dolayısıyla Türkiye’yi övgüye değer bulmuştur.
Bunlara ek olarak Adalet Bakanlığı yakın dönemde ceza infaz kurumlarındaki güvenliği artıracak altyapı ve donanım yatırımlarına gitmiştir. Bununla birlikte, hakları temel alan bir sistemin güvenceleri yalnızca anında soruşturma, kesin hesap verebilirlik ve etkili telafi mekanizmalarından oluşmaktadır.
2012 yılındaki Pozantı olaylarından sonra ortaya çıkan çocuklara ilişkin bu yeni kötü muamele iddiaları, Türkiye’deki çocuk adalet sistemi için deyim yerindeyse bir sınav niteliğinde olup tutuklanmanın ve hapis cezasının çocuklar için ancak en son başvurulacak bir çare olması gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır.
UNICEF, Adalet Bakanlığı’nı iddialar karşısında gerekli her tür idari ve cezai önlemi almaya içtenlikle davet ederken; sivil toplum kuruluşlarına, mevcut bağımsız izleme ve hesap sorma mekanizmalarıyla, özellikle yeni kurulan ve tüm dünyada takdir gören Kadın ve Çocuk Haklarından Sorumlu Kamu Denetçisi ve Türkiye İnsan Hakları Kurumu kapsamındaki şikayet mekanizmalarını kullanarak bu konuya müdahil olmaları çağrısında bulunur.
Ceza infaz kurumlarında çocuklara yapılan kötü muamele
UNICEF, çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından bildirildiği üzere, cezaevlerindeki çocuklara yönelik kötü muamele,
Yorum Yazın