Salih Berktaş -
Prof. Dr. Theo Seiler, KERATOKONUS hastalığının tedavisinde çığır açan, “Korneal Kollajen Çapraz Bağlama” işlemini icat etmiş olan, Refraktif Laser Cerrahisinde Dünya çapında öncü olan, 1987’de Fotorefraktif Keratektomi tedavisini ilk uygulayan ve Excimer Laser kullanarak insan gözünü tedavi eden ilk doktor olarak kabul ediliyor.
Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü B konferans salonunda düzenlenen törene, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın, Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yard. Prof. Dr. Elif Çepni, Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yard. Prof. Dr. Ali Güngör, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Serdar Durdağı, Tıp Fakültesi Bölüm Başkanları, Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
“SADECE İYİ HEKİM DEĞİL AYNI ZAMAN İYİ BİLİM İNSANI YETİŞTİRİYORUZ”
“Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi sadece iyi hekimler yetiştirmeyi amaçlamaz. Aynı zamanda her biri iyi birer bilim insanı olan iyi hekimler yetiştirmeyi amaçlar” diyen Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç “Bu amaçla klinikte ve ameliyathanede karşılaştığı sorunlara, laboratuvarında çözümler bulmayı da amaçlayan, sadece günümüzde karşılaştığı sorunlarla değil aynı zamanda gelecekteki problemlerle de yüzleşmeyi bilen, hipotezler geliştirip bunlara yanıtlar arayabilen bilim insanı-hekimler yetiştirmeye çalışan bir tıp okuludur. Bu amaçla öğrencilerimize rol model olarak göstereceğimiz bilim insanlarını tanıtmaya ihtiyacımız var. Dört yıldan beri dünyada tıp alanında sadece klinikteki başarılarıyla bilinen değil, aynı zamanda karşılaştığı sorunlara çözümler üretmiş iyi bilim insanı-hekimlerle de tanıştırmayı amaçlıyoruz” dedi.
“ÖĞRENCİLER ÖNEMLİ İSİMLERLE BİR ARAYA GELİP ONLARIN TECRÜBELERİNDEN FAYDALANIYORLAR”
Bilim insanlarına dördüncü kez bu ödülü verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Kılıç, “Bu yıl Bilim Nişanı’nı göz doktoru olan Doğu Alman asıllı Prof. Dr. Theo Seiler’averdik. Kendisi dünyanın önde gelen bilim insanlarındandır. Excimer Laser adı verilen tekniği bulan ve bununla binlerce kişinin yaşantısını değiştiren önemli bir Klinisyen Oftalmolog ve bilim insanıdır. Dolayısıyla biz “Bilim Nişanı” törenlerimizde önemli rol modellerini öğrencilerimizle karşılaştırıyoruz” diye konuştu.
Öğrencilerine iyi birer bilim insanı-hekim nasıl olabileceklerini anlattıklarını ifade eden Prof. Dr. Kılıç,“Önemli isimler öğrencilerimizle zaman geçiriyorlar. Onlara kendi başarı hikâyelerini ve karşılaştıkları sorunları nasıl çözdüklerini anlatıp, aynı zamanda tecrübelerini paylaşıyorlar. Böylelikle ülkemizde bilim alanında üretimin toplam yüzde 92’sini gerçekleştiren Tıp’ın, kendi öğrencilerimize iyi birer bilim insanı-hekim olma yolunda bazı örneklerini gösterebilmiş oluyoruz” açıklamalarında bulundu.
“BENİM İÇİN ÖNEMLİ BİR ÖDÜL, GURUR DUYDUM”
“Benim yaşıma geldiğinizde birçok ödül almış oluyorsunuz. Alman, Amerikan ve İsviçre ödülleri”diyen Prof. Dr. Theo Seiler sözlerine şöyle devam etti;
“ İsviçre’de yaşayan bir Alman olarak önemli bir Türk Üniversitesi’nden bu ödülü almak benim için büyük bir gururdur. Dünyada ilk olarak insan gözüne PRK(Photorefraktif Keratektomi)dediğimiz Miyop Hipermetrop, Astigmat lazerlerini icat ettim ve dünyada ilk Wavefront yöntemiyle ameliyatlar gerçekleştirdim. Bunların dışında KERATOKONUS denilen çok önemli bir hastalıkta Korneayı güçlendiren bir tedavi yöntemi buldum. Hali hazırda Refraktif cerrahinin büyük babası olarak anılmaktayım. Göz hastalıkları aslında diğer doğal bilimlere, özellikle de fiziğe yakın. Bugün geçmişe dönüp baktığım zaman keşke Bilim’e daha fazla vakit ayırıp daha az hasta baksaydım diyorum. Fakat göz doktorluğu yaşantımın %80’ini klinik olarak hastalarıma ayırmak mecburiyetindeyim. 25 -30 yıl önce birçok hastalığı tedavi edemiyorduk, şimdi bunların sayısı birkaç taneye indi. Körlüğün nedeni ve nereden kaynaklandığı çok önemli, eğer beyinden kaynaklanıyorsa bunu tedavi edemiyoruz fakat gözün içerisinde herhangi bir problem var ise bunu tedavi etme şansımız oldukça yüksek. Birkaç ay önce bir hastanın retinasına çip taktım ve hasta daha önce hiç görmezken yüzde 10 düzeyinde görmeye başladı.
Mesleğim nedeni ile insanlarla sürekli iç içe olan biriyim. Berlin’de yaşayan çok sayıda Türk vatandaşından dolayı gözde var olan, coğrafik farklılıklardan kaynaklanan hastalıkları görme imkânım oldu. Türk hastalarım sayesinde Türkiye’yi ve Türk insanını bu nedenle daha yakından tanıdım. Doğal olarak bu durum mesleki yaşantımda katkılara sebep oldu.”
