Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği İkinci Kongresinin ardından yayınlanan deklarasyonda güç vurgusu yapıldı. Deklarasyonda, “Bizler dünyanın her tarafındaki karışıklıkları, adaletsizlikleri ve insan onurunun aşağılanmasını görerek gücün tahakkümünün gelip geçici olduğunu, baki olanın ise adaletin egemenliği olduğunu hatırlatmak isteriz” denildi.
Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği İkinci Kongresi İstanbul’da gerçekleşen kapanış konuşmasıyla sona erdi. İstanbul Hilton Otel’de gerçekleşen toplantı sonrası Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Endonezya Anayasa Mahkemesi Başkanı Dr. Hamdan Zoelva ortak basın toplantısı düzenledi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç yaptığı açıklamada, “T.C. Anayasa Mahkemesi’nin 52. kuruluş yıldönümünü kutladık ve Asya Anayasa Mahkemeleri ve Muadili Kurumlar Birliği İkinci Kongresi’ni İstanbul’da gerçekleştirdik” dedi.
Kılıç, Asya Anayasa Mahkemeleri Birliği’nin 14 ülkenin ortaklığında 15 de gözlemcisi olan bir hukuk birimi hukuk organizasyonu olduğunu söyleyerek, “Anayasa mahkemelerinin hem Afrika’da hem de Avrupa’da var. Türkiye hem Avrupa hem Asya ülkesi olması nedeniyle her iki kıtanın Anayasa Mahkemeleri Birliği ve Dünya Anayasa Birliği’nin üyesi. Türk Anayasa Mahkemesi uluslararası kuruluşlarla ve evrensel ölçülerle tanışma ve onları çok daha yakından takip etme konusunda çok önemli mesafeler kaydetmiş durumdadır. Asya Anayasa Mahkemeleri Birliği’nin 14 delegesi ve gözlemcilerle birlikte iki gün süren toplantıyı sonlandırdık. İstanbul Deklarasyonu yayınladık. Katılan ülkelerin hukukun üstünlüğü demokrasi ve insan hak ve özgürlüklerle ilgili çok önemli sunumları oldu. Bu sunumlarla birlikte başka ülkelerdeki doğruları ülkemize getirme, bizim doğrularımızı da başka ülkelere götürme ve anayasa adaleti üzerinde çok önemli görüşmeler oldu. İki yıllık Asya Anayasa Mahkemeleri Birliği Başkanlığımız sona erdi. Endonezya Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na bu bayrağı devrettik. İki yıldır çok önemli çalışmalar yaptık. Türkiye’de Anayasa yaz okulu gibi bir çalışmamız oldu. Ve bunu başardık. Tüm ülkeler bu okulun Türkiye’de sürmesini istediler. Bu okulun Türkiye’de sürmesine devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
İSTANBUL DEKLARASYONU
Öte yandan toplantının ardından üç maddelik İstanbul Deklarasyonu yayınlandı. Deklarasyonda Anayasa’nın üstünlüğü ve Anayasal değerleri ayakta tutan Anayasa Yargısı ve denetim sistemlerinin, temel hak ve özgürlüklerinin yanı sıra anayasal devlet düzeninin korunmasında vazgeçilmez araçlar haline geldiği teyit edilerek şöyle devam edildi:
“Bizler dünyanın her tarafındaki karışıklıkları, adaletsizlikleri ve insan onurunun aşağılanmasını görerek gücün tahakkümünün gelip geçici olduğunu, baki olanın ise adaletin egemenliği olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu nedenle kamu gücünü kullanan devlet organları temel hak ve özgürlüklerin sınırlarını çiğnemekten kaçınmalıdırlar.”
