BERLİN (AA) - Olaf Scholz, FDP'nin koalisyon hükümetinden ayrılmasının ardından ARD televizyonunda katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, koalisyonunun dağılmasına kasıtlı olarak neden olduğu suçlamasını reddederek, "Üç partili yapıyı bir arada tutmak için sonuna kadar mücadele ettim ancak bu mümkün olmadı. İşbirliği ve uzlaşma sağlamak için tekrarlanan çabalarım olmasaydı, hükümet bu kadar uzun süre dayanamazdı. Hatta kurulamazdı bile" dedi.
Scholz, FDP'nin koalisyondan ayrılmasının ardından 15 Ocak 2025'te mecliste güven oylamasına gideceğini açıklamasına rağmen muhalefetin bu konudaki baskılarının hatırlatılması üzerine, "Herkes aynı fikirdeyse Noel'den önce güven oylaması çağrısı yapmak benim için hiç de sorun değil” diyerek güven oylamasının aralık ayında da yapılabileceği sinyalini verdi.
Başbakan'ın mecliste güven oylamasına gitmesiAlmanya’da başbakanın mecliste güvenoyu istemesi ve Federal Meclis’i feshetme konusu Anayasa'nın 68'inci maddesinde düzenleniyor.
Buna göre, başbakan, güvenoyu isteyeceğine ilişkin önergeyi verdikten 48 saat sonra Federal Meclis’te güven oylaması yapılır. Söz konusu önerge, meclisin çoğunluğu tarafından kabul edilmezse cumhurbaşkanı, başbakanın önerisiyle 21 gün içinde meclisi fesheder.
Scholz, güven oyu alamaması durumunda Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier'den seçime gitmesini isteyecek ve bu sürecin ardından Almanya'da 60 gün içinde seçime gidilebilecek.
Ancak Başbakan güvenoyu alırsa görevine 28 Eylül'deki genel seçimlere kadar devam edecek.
Federal Meclis şayet Scholz'a güven oyu vermez ve meclisten başka bir milletvekilini başbakan seçmesi durumunda ise cumhurbaşkanı meclisi feshetme yetkisini kaybeder.
En son 2005’te dönemin Başbakanı Gerhard Schröder erken seçimin yolunu açmak için meclisten güvenoyu istemiş ve oylamada çoğunluğu alamayınca seçime gidilmişti.
Muhabir: Cüneyt Karadağ