Merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Sümerpark’ta başlayan etkinlikte konuşan Vali Karaloğlu, sularını cennetten aldığına inanılan Fırat ve Dicle nehirlerinin bereketli sularıyla sulanan ilk medeniyetlerin kurulduğu, insanlığın ilklerinin yaşandığı topraklarda Mezopotamya Bilim Şenliği’ni başlattıklarını söyledi.
Robotik ve sibernetiğin babası El Cezeri’nin bu topraklarda yetiştiğine vurgu yapan Karaloğlu, şöyle konuştu: “Diyarbakır Artuklu Sarayı’nda 25 sene başmühendislik yapmış ve bugün bilinen bütün icatlarını Diyarbakır'da, şu anda kale içinde bulunan kazı çalışmaları devam eden Artuklu sarayında yapan El Cezeri, bütün buluşlarını, icatlarını o sarayda yapmış. Şimdi bize düşen El Cezeri gibi insanlığın önünü açan, ufkunu genişleten yeni gençler, yeni bilim insanları yetiştirmektir. Bizim görevimiz TÜBİTAK ile beraber yapmış olduğumuz bu bilim şenlikleriyle, Diyarbakır'da yaşayan gençlerimizi, öğrencilerimizi, yavrularımızı yeniden bilimle, bilimsel faaliyetlerle ilgilendirmek, onların ilgisini bilime yönlendirmek, farkındalık yaratmak. Bizim bütün gayretimiz bu şehrin enerjisini, bu şehirde yaşayan gençlerimizi, çocuklarımızı yeniden bilimin yoluna koymak.”
Fitneyle, bozgunculukla milletin 40 yılının çalındığına dikkati çeken Karaloğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Fitneyle fucurla, bozgunculukla bu milleti farklı işlerle uğraştırdılar. Allah'a hamdolsun ki devletimiz, milletimizle beraber kurmuş olduğu büyük güçle, bölgede fitne çıkaran, bozgunculuk yapan, çocuklarımızı istismar eden, kandırıp onların hayatlarını söndüren o hain örgütlerin belini kırdı. 5 yıldır şehrimizde de ülkemizde de huzur var. Biz de artık bu konularla ilgileniyoruz. Bilim şenlikleri ile istiyoruz ki çocuklarımız Mezapotamya’nın bir evladı olan Prof Aziz Sancar hocamız gibi Nobel ödülü alabilsin. Çocuklarımız hem ülkelerine hem de ailelerine faydalı çocuklar olsun diye gayret sarf ediyoruz. Bütün arkadaşlarımız, bütün kurum ve kuruluşlarla gayretimiz bu yönde. Onun için bugün buradayız. Onun için bu bilim şenliğini düzenliyoruz. Geleceğin El Cezerileri, Ali Emirileri, Sezai Karakoçları, sizin aranızdan çıksın istiyoruz. Sevgili çocuklar size güveniyoruz, sizi seviyoruz.”
İbni Sina’nın “Bilim ve Sanat itibar görmediği toprakları terk eder” sözünü anımsatan Karaloğlu konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Hem Diyarbakır’ın hem de ülkemizin geleceğini sizin yapacağınız çalışmalar aydınlatacak. Biz buna inanıyoruz ve bu uğurda da hiç yorulmadan gece gündüz bütün arkadaşlarımızla çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. İlime de sanata da ilgi göstermek lazım. Hep beraber ilgi gösterirsek zaten bilim de sanat da bu toprakların öz evladı. Bizim malımız. Biz sahip çıkarsak onlar bizi terk etmezler, ama biz fitne ile fucurla bozgunculukla bu milletin gündemini, ufkunu karartırsak, bilim de sanat da bu toprakları terk eder gider. Diyarbakır'ın bundan sonraki gündemi daha çok bilim, sanat, kültür ve spor olacak. Dicle'nin kuzularını kimsenin istismar etmesine bundan sonra izin vermeyeceğiz. Şehrimizin ve ülkemizin geleceği ve ufku da açık olacak inşallah.”
Daha sonra atölye çalışması yapılan çadırları gezen Karaloğlu, fildişi macunu deneyine katıldı.
Şenlik; atölye çalışmaları, seminerler ve konserlerle 3 gün boyunca açık kalacak.
