“Yetkili kurumlar el koymazsa bu tür katliamlar devam edecek”
Daha önce de bölgede benzer olayların yaşandığına dikkat çeken Tarhan, 2017 yılında 50 dönümlük bir alanda da benzer bir katliam yaşandığını anımsattı. O zaman da benzer kamuoyu tepisi oluştuğunu, ancak o alanın limon bahçesi olmaktan kurtulamadığını belirten Tarhan, “Yasadışı bir şekilde art niyetli kişiler alanı zapt etti. Maalesef önleyemedik. Bu bölgede görülen narenciye bahçelerinin tamamına yakını aynı şekilde talan edilen alanlardan oluşuyor. Orman arazisi ya da hazine arazisi, hiçbir şekilde burasının talan edilmesine izin vermemek gerekiyor, çünkü bu alanda 82 milyon vatandaşımızın hakkı var. Artık yaşanan sel olayları, afetler, daha temiz nefes ve çevre gibi olaylardan vazgeçtik ama hazine ve orman arazilerini koruyamaz hale geldik. Bu Mersin’de de Türkiye’de de var. Elbette ki, takipçisi olacağız ama yetkili kurumlar şimdi ve daha önce talan edilen ne kadar alan varsa hepsine el koyup art niyetli kişilerin kullanımının önüne geçmezlerse maalesef bu tür katliamlar devam edecek. Bundan ders almalarını gerektirecek gerekirse yasal düzenleme yapılmalı ve bu talanın önüne geçilmeli. Yoksa bir gerekçe bulunup katliama devam ediliyor. 2017’de yaşlı bir kadın sanık olarak gösterildi ama 50 dönümlük bir alanı bir kadının kestiğine nasıl inanabiliriz. Yine şu an içerisinde bulunduğumuz alanla ilgili yakalanan şahıs sarhoş olduğunu kendinde değilken kestiğini iddia ediyor. Sarhoş bir insanın bir gecede bin 511 ağacı kestiği nasıl söylenebilir? Bunlar organize olmadan önceden planlanmadan olabilmesi mümkün değil. Bunu küçük cezalarla savuşturamayız. Yanına kar kalması durumunda normal vatandaşı da yozlaştırmaya başlarız. Bunun için devlet arazisinin rant aracı olmasının önüne geçmeliyiz” şeklinde konuştu.