OGÜNHABER-ÖZEL -
Banka ve diğer finans kurumlarının tahsili gecikmiş alacakları olan kredileri onlardan pörtföyler halinde satın alan varlık yönetim şirketlerinin tahsilat sürecinde vatandaşa inanılmaz yöntemler uyguladıkları da biliniyor.
VATANDAŞA FAİZ İNDİRİMİ YAPMAK YERİNE VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİNE KAZANÇ SAĞLANIYOR
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) tüketiciyi de bankayı da koruyan bir kurum olmasına rağmen 1 milyarlık batık kredinin 50 milyon bedele varlık yönetim şirketlerine devir edilmesi sonucunda vatandaşa fayda sağlamayan bir sürece izin verdiği konuşulmaktadır.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşın kredi borçlarına yardımcı olun tavsiyelerine uyulması gerektiğini söylemesine rağmen bankaların vatandaşa kolaylık yerine varlık yönetim şirketlerine kazanç sağlayacak ticarete zemin hazırlaması süreci de hafızlarımıza bir çelişki olarak kazınıyor.
Kamuoyu tarafından yabancı şirket olduğu zannedilen fakat BDDK'dan izin alarak değil bizzat bünyesinde faaliyet gösteren kendi iştiraki olan varlık yönetim şirketinin ilk kuruluşunda devlet bankaları haricindeki finans kuruluşlarından batık kredi alamayacağı kanunlar ile sabitlenmiş. Fakat daha sonra sözleşmesinde değişiklik yapılarak özel banka ve diğer kurumlardan da batık kredileri satın almaya başlamış.
ÖRGÜTE AİT BANKANIN BATIK KREDİLERİNİ TMSF İŞTİRAKİ ŞİRKET NEDEN SATIN ALMIŞTIR
TMSF'nin iştiraki olan varlık yönetim şirketi, bu sözleşme değişikliği ardından ilk olarak 2013 yılında Bank Asya'nın batık kredi dosyalarını 18 Milyon TL ödeyerek devralmasının gizli bir güç tarafından gizlendiği konuşuluyor. Teminatsız olan Bank Asya kredilerinin tahsilatının zor olduğu biline biline hem de hükümetle ters düşen örgüte ait bankanın batık kredilerinin alınması kafaları karıştırıyor.
Bu işlere kimin izin verdiği, kimin aracılık ettiği ve neden rizikolu bir işleme gidildiği soruları gizemini korumaya devam ediyor.
Bank Asya konusunda yapılan iddialara TMSF tarafından kar edildiği cevabı verileceği de söyleniyor. Bunun sebebine gelince Batık kredilerin arasına tahsilatı kesin olacak bir alacak ta eklenmiş.
Alınmasına kesin gözüyle bakılan Bank Asya kredisinin batık kredilerin arasına sokulmasının cevabı ise bu işe vesile olanların herhangi bir sorun halinde aklanması için olduğu iddiası var.
Varlık yönetim şirketlerinin işleyişi ve batık kredileri alması sonucu bank ne gibi faydalar sağladığını detaylı olarak şu şekilde izah ediliyor;
Bank Asya bu böylece banka bilanço ve karşılık ayırma gibi sorunlardan kendini kurtarmıştır.
VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİ VATANDAŞ YERİNE BANKALARIN BİLANÇOLARINA FAYDA SAĞLAMAKTADIR
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), bankalar ve diğer mali kurumların alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması amacına yönelik olarak faaliyet göstermek üzere BDDK'dan izin alınarak kurulan şirketlere 'Varlık Yönetim Şirket'leri denilmektedir. Varlık yönetim şirketlerinin lisans, denetim ve düzenlemeleri BDDK tarafından yapılmaktadır.
Varlık Yönetim Şirketleri sadece bankalara değil, ana faaliyet konuları para ve sermaye piyasalar olan ve bu konulardaki özel kanunlara göre izin ve ruhsat ile faaliyet gösteren kurumlardan olan finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri gibi finansman sağlama, ödünç para verme işleriyle iştigal eden gerçek ve tüzel kişiler ile kredi sigortası hizmeti veren kuruluşlara da hizmet vermektedir.
Bankaların sorunlu yani batık kredilerini çok düşük bedellerle satın alırlar. Bankaların satmayı düşündükleri ve artık tahsil imkanının kalmadığını düşündükleri ve karşılık ayırdıkları kredi portföyleri ortalamada toplam alacağının %15 - 20 oranında satılmaktadır. Diğer bir anlatımla banka 100 tl tutan bir alacağını örneğin 15 tl'ye bu şirkete satmaktadır. Böylece banka bilanço ve karşılık ayırma gibi sorunlardan kendini kurtarmaktadır. Varlık yönetim şirketleri de güçlü hukuk kadrolarıyla alacaklıların üzerine gitmektedirler. Yukarıdaki örnekten devam edersek şirket bankadan olabildiğince düşük bir bedelle portföyü satın almak ve bilahare olabildiğince tahsilat yapma gayreti içindedirler.
Türkiye'deki uygulamada dünya örneklerinden en büyük farklılık banka yöneticilerinin özellikle bireysel müşterilerle meşgul olmak istememeleri ve satıp kurtulmak mantığı ile çalışmalarıdır. Sonuçta %100 karşılık ayrılmış bir portföy satıldığında alınan meblağ tamamen kar yazılmakta, banka hukuk birimi tabiri caizse 'hammaliye' işlerden kurtulmakta ve banka bilanço temizlenmektedir. Ancak bazı bankaların bu politikaları müşterileri tahsilat canavarlarının eline düşürmektedir. Bazı canavar varlık yönetim şirketleri İcra yoluyla takibat sebebiyle icra tahsil masrafları ve vekâlet ücretleri gibi ek rakamları borçlunun sırtına yüklenmekte ve borcu bu masraflar ve hesapladıkları ek faizlerle katlamaktadırlar. Ayrıca doğru olduğuna inanmak istemediğimiz bazı bankaların hukuk bölümü yöneticilerinin ve sorunlu kredilerle uğraşan bölümlerin yöneticilerinin bu varlık şirketlerine gizli ortak olması ve tahsil kabiliyeti olan dosyaları buraya aktarması durumundan da söz edilmektedir
Elde edilen bilgilere göre 2008 – 2015 yılları arasında anapara bazında bankaların 24,2 milyar lira satış yaptığı, sistemin bunlar için 3 milyar liraya yakın para ödediği ifade edilmektedir.
YÖNETİCİLER İLE İLGİLİ İDDİALAR BASIN MESLEK KURALLARI ÇERÇEVESİNDE HABERİMİZDE YER ALMAMIŞTIR
Kurum içerisinde üst düzey yöneticilerin hakkında yapılan iddiaları ise basın kanununa uygun habercilik anlayışımızdan dolayı kamuoyu ile paylaşmaz iken, Fetö örgütünün finans kurumu ile bağlantılı olan kişilerin belgelerle ispatlanması halinde okurlarımızla paylaşacağımızı da belirtmek isteriz.
Borçlu olan ödemeyi yapmaz ise akrabaları aranıyor
Bankaların, tahsil edemedikleri kredi alacaklarını devrettiği varlık yönetim şirketleri borçludan ümidi kestiklerinde eş, dost ve hısım-akrabasını arayarak taciz ediyorlar.
Borçlunun birinci derece yakınına ulaşamayan varlık şirketleri, bu kez uzaktan da olsa akrabalarını arıyor. Şirketler, borçluya ulaşmak için 'Akrabanız borcunu ödesin yoksa sizden alırız' diye baskı yapıyor.
Vatandaşlar, 'Borcum yüzünden ailemi, akrabalarımızı arayıp, tehdit ediyorlar' diyerek Tüketici derneklerine, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na şikayette bulunuyorlar.
Varlık yönetim şirketleri bankaların batık kredi pörtföyünü önce inceliyor ve ardından ihaleye giriyorlar.
Varlık şirketlerinden telefon gelmesi durumunda, vatandaşların banka ile olan sözleşmenin bir örneğini istemeleri konusunda uzmanlar uyarıda bulunuyor.
Türkiye'de BDDK lisansına sahip 14 varlık yönetim şirketi bulunuyor.
Varlık yönetim şirketleri neye hizmet ediyor
Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK)'dan izin alarak, finans sektöründe bankacılık kanunları çerçevesinde faaliyet gösteren varlık yönetim şirketleri hakkında üst düzey bir bürokrat tarafından ciddi iddialar öne sürüldü.
Yorum Yazın