• Ekonomi

'Türk Petrol Kanunu' tasarı özeti

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca hazırlanan 'Türk Petrol Kanunu Tasarısı' özeti.
'Türk Petrol Kanunu' tasarı özeti
CRA -

Cumhuriyetimizin kurulmasından sonra Dünyada ve özellikle Ortadoğu’da önemli hidrokarbon rezervlerinin keşfedilmesiyle birlikte, coğrafik yakınlığı nedeniyle ülkemiz de petrol potansiyeli bakımından uluslararası yatırımcıların dikkatini çekmiş ve 1954 yılında petrol faaliyetleri ile ilgili ilk defa geniş ve kapsamlı bir kanuni düzenleme yapılarak 6326 sayılı Petrol Kanunu yürürlüğe konulmuştur.

Bu kanun petrolün aranması, üretimi, iletimirafinajı, depolanması toptan satışı ile ilgili hususları kapsamaktadır. Her ne kadar 1954 yılından beri çeşitli tarihlerde ülkemizde uygulanan ekonomik politikalara ve ihtiyaçlara göre Kanunda bazı değişiklikler yapılmış ise de, aradan geçen sürede çok sayıda değişik mevzuatın düzenlenmesi ile Petrol Kanunu içerisindeki birçok husus bu mevzuatlarla çelişir hale gelmiştir. Bugün itibarıyla piyasa faaliyetleri kapsamına giren rafineri, iletim, depolama ve pazarlama faaliyetlerinin Petrol Kanunu kapsamından çıkmış olması, diğer mevzuatla Kanunun uyumunun sağlaması ve yaklaşık 58 yıldır hedeflenen seviyeye gelememiş olan petrol arama ve üretim faaliyetlerinin arttırılması için yeni bir petrol kanunu hazırlanması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.

Ülkemizde bugüne kadar 5040 adet ruhsat başvurusu yapılmış, bunlardan 3190 adedi bir başka ifade ile yüzde 63’ü 229 yerli yabancı şirket tarafından çalışılmıştır. Bu şirketlerin yüzde 77’sini yabancı yatırımcılar yüzde 33’ünü ise yerli yatırımcılar oluşturmuştur. 2011 yılı sonu itibarıyla verilen ruhsatların yaklaşık yüzde 30’unda 1700 adet arama kuyusu açılarak petrol ve doğal gaz aranmıştır. Bunun sonucunda 118 adet ham petrol, 51 adet doğal gaz sahası olmak üzere 169 adet üretim sahası keşfedilmiştir. 

Arama kuyularındaki keşif isabet oranı yaklaşık yüzde 10 olup, yatırımcılar açısından ülkemiz riski yüksek ülkeler sınıfında değerlendirilmektedir. Keşfedilen rezerv miktarı bakımından ise ham petrolde yerinde rezerv miktarı 1 milyar ton olup, 2011 yılı sonu itibarıyla bunun 183,2 milyon tonu, bir başka ifade ile yüzde 18’inin üretilebilir olduğu hesaplanmaktadır. Doğal gazda ise rezerv rakamlarımız yok denecek kadar azdır. Halen 2,4 milyon ton olan yıllık ham petrol üretimimizin 30 milyon ton olan yıllık tüketimimize katkısı yüzde 8’dir. Günlük ham petrol üretimi yapan kuyu sayısı ortalama 1000 civarında olup, kuyu başına yapılan günlük üretim ise ortalama 45 varil seviyesindedir.

Ortalama üretim derinliği minimum 1500 metre ile 3000 metre arasında değişen üretim kuyularımızdaki günlük üretim verimi ise minimum 1 varil ile maksimum 700 varil arasında değişmektedir.

Görüleceği üzere bugüne kadar elde ettiğimiz sondaj ve üretim rakamları sahip olduğumuz petrol potansiyelinin varlığı hakkında henüz negatif veya pozitif yönde kesin bir fikir verebilecek nitelikte değildir.

Öte yandan arama yatırımlarındaki maliyetlere bakacak olursak karalarda ön araştırmalar dahil 2500-3000 metre derinlikte bir kuyunun maliyetinin 3-5 milyon ABD Doları, denizlerde ise su derinliğine bağlı olarak 10 ila 200milyon ABD Doları seviyesinde gerçekleştiği dikkate alındığında arama ve üretim yatırımlarının özellikle son zamanlarda potansiyeli daha fazla olan denizlerimizde daha kapsamlı ve uzun vadeli olarak teşvik edilmesinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır.

6326 sayılı Petrol Kanunu kapsamında edinilen sonuçlar ve tecrübeler; Dünyadaki benzerlerine uygun olacak şekilde, yerli ve yabancı sermayenin petrol arama ve üretim faaliyetlerine daha fazla katılımını sağlamak için; işlemlerin sadeleşmesi, maliyetinin azaltılması, yatırım indirimi ve vergi istisnası, yabancı yatırımcılar için sermaye ve kar transferi kolaylıkları gibi teşvik unsurlarını içeren, ruhsat başvuru aşamasını ve değerlendirme sürecini, hak sahiplerinin hak ve yükümlülüklerini günün koşullarına ve objektif kriterlere göre düzenleyen yeni bir kanun yapılması gereği ortaya çıkarmıştır.

Bu kapsamda Tasarıda, ruhsat başvuru ve değerlendirilmesinin yerli ve yabancı yatırımcılar için rekabetçi, şeffaf, güvenli ve istikrarlı bir ortam içerisinde yapılmasını ve yatırımların hızlı, sürekli ve etkili bir şekilde sürdürülerek ülkemiz petrol kaynaklarının bir an önce ekonomiye kazandırılmasını sağlamak amacıyla;

- Türkiye’nin kara ve deniz olmak üzere 2 petrol bölgesine ayrılması,

- Petrol aramaları için sondaj öncesi jeolojik ve jeofizik data alımı ve bu dataların yatırımcılara pazarlanmasına imkân verecek şekilde uzman kişi ve kuruluşlarca ön araştırmalar yapılması,

- Aynı başvuru alanına başka başvuruların da rekabetçi ve şeffaf bir şekilde yapılmasına imkân vermek üzere 90 gün süre verilmesi,

- Her bir arama ruhsatının taahhüt edilen iş ve yatırım programı karşılığında verilmesi,

- Arama ruhsatı başvurularında daha objektif ve ölçülebilir kriterlerin belirlenmesi,

- Arama ruhsatının verilişi ve süre uzatımlarında taahhüt edilen iş ve yatırım programının tutarının yüzde 2’sinin teminat olarak verilmesi,

- Petrol potansiyeli yüksek olan ve Genel Müdürlükçe belirlenecek ruhsatsız alanların açık artırma usulü ile arama ruhsatı olarak verilmesi,

-Arama ruhsatlarının büyüklüğünün ve şeklinin coğrafi grid sistemi ile uyumlu herkes tarafından kolayca ulaşılabilen belirli ölçekte üretilmiş pafta sisteminde belirlenmesi,

- Arama ruhsatlarının kanuni sürelerinin karalarda 5, denizlerde 8 yıl olarak belirlenmesi,

-En az 1 arama kuyusunun açılmasının taahhüt edilmesi karşılığında ruhsat sürelerinin uzatılması,

-Devlethissesindehesaplanmasıkarmaşıkolankuyubaşıfiyatıyerineherkestarafındanbilinebilen; Ham petrolde piyasa fiyatı, doğal gazda ise toptan satış fiyatının esas alınması,

- Üretim ve pazarlama güçlüğü olan ağır graviteli ham petrol üretiminin teşvik edilmesi,

- Özellikle doğal gaz için stratejik öneme haiz olan yeraltı depolama faaliyetlerine ilişkin uygulamada yaşanan tereddütleri giderecek düzenleme yapılması,

-Kullanma hakkı sona eren işletme ruhsatlarındaki üretimin devamlılığını sağlamak ve Hazinenin gelir kaybını önlemek üzere üretim sahasında kurulu tesis ve malzemenin mülkiyetinin yeni işletmeciye verilmesi,

-Kanunun amacını gerçekleştirmek üzere daha caydırıcı cezai ve idari yaptırımlar uygulanması,

- Piyasa ve vergi kanunlarında yapılan değişikliklerle sektörün teşvik edilmesi,

- Kazanılmış hakların korunması,

- Mevcut ruhsat durumunun Kanunda belirlenen şekil ve esaslara kısa sürede uydurularak faaliyetlerin hızlandırılması ve yeni yatırımcılar için boş alanlar yaratılması amacıyla geçişin teşvik edilmesi,

- Yaşanan sıkıntıları da dikkate alarak yabancı yatırımcılar için sermaye ve kar transferlerinde kolaylıklar sağlanması,

- Yatırım indirimi ve vergi muafiyetleri getirilmesi,

- Petrol işlemi için gerekli personel, ekipman ve malzemelerin yurtiçi ve yurtdışından temini ile ilgili kolaylıklar getirilmesi, öngörülmüştür.

Cem Sultan
Yorum Yazın
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı