İHA -
Şahin, düzenlediği basın toplantısında bankaların, faiz geliri için kurulmuş kurumlar olduğunu ifade ederek, ancak bankaların, bankacılık kanunda yeri olmadığı halde tüketiciye verdiği kredinin faizini peşin alarak haksız kazanç elde ettiğini kaydetti.
İlamsız icralar konusunda milyonlarca mağdurun oluştuğunu da kaydeden Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin, “Canavara dönüşen, dolandırıcılık yöntemi haline dönüştürülen ilamsız icra ile ilgili yetkililerin dikkatini çekmek istiyoruz. Bu konuya insinler, mağduriyetleri görsünler. Milyonlarca mağduriyet var, fakat maalesef orantısız güç var tüketicinin karşısında. Ciddi güçlere karşı kurumlar, kuruluşlar var. ‘Ben yaptım oldu’ diyorlar, tüketicinin savunmasına hiç kimse kulak asmıyor” dedi.
"TÜKETİCİ EZİLİYOR"
Tüketici Kanunu’na ve Anayasaya göre tüketicinin korunmasının teşvik edildiğini ifade eden Şahin, “Hakem heyetlerinde de, Tüketici Mahkemeleri’nde de tüketici harçtan muaftır. Fakat hakkı yenen tüketici hakkını aramak için Tüketici Mahkemeleri’ne gittiğinde 30 TL’lik bir harçtan muaf, ancak 150 TL’lik bir gider avansı çıkarılıyor kendisine. Bu, ilerleyen aşamalarda 650 TL’ye kadar çıkarılıyor. Bir tüketici hakkını arayacak, kendini savunacak, yüzde 100’de haklı, fakat 650 Lira vermeden hakkını savunamayacak. 30 Liralık ‘harçtan muaf’ diye aslında tüketiciye bir ödül veriliyor, ama 650 Liraya kadar bir yükümlülük getiriliyor. Biz tüketicinin hakkını aramasını Anayasa olarak güvence altına almışsak, bunu gider avansını kaldırarak da sağlamak zorundayız” şeklinde konuştu.
“100 LİRALIK BORÇ, HAKSIZ YÖNTEMLERLE BİN LİRAYA ÇIKIYOR”
TMSF ve elektrik dağıtım şirketlerinin yapmış olduğu ilamsız icralara da değinen Şahin, “TMSF ve elektrik dağıtım şirketlerinin yapmış olduğu ilamsız icralar. Ki milyonlarcasından bahsediyoruz, 3-4 tüketicinin sorunu değil bu. TMSF, 15 sene önceki bir borçtan dolayı, bunun ispatı, ispatlanması, mahkeme kararı olmadan direk ilamsız icraya gönderiyor. Hiçbir tüketiciye itiraz hakkı bırakılmıyor. İcra Müdürlüğü bunu ‘devlet alacağı’ diye reddediyor, tüketici haklı ama ispat edemiyor. 15 senelik faizler, dosya masrafı, vekalet ücreti ve mahkeme masrafı ile 100 Liralık bir borç, oluyor, 500 Lira, 800 lira, bin lira. Tüketici gider avansından dolayı da hakkını arayamıyor” dedi.
“DOLANDIRICILI YÖNTEMLERİ VATANDAŞI CANINDAN BEZDİRİYOR”
Elektrik dağıtım şirketleri.. Bir elektrik abonesi, faturasının son ödeme tarihinden sonraki ilk 5 gün içinde faturasını ödemezse ‘kesme ihbarnamesi’ ile uyarılır. ‘Denir ki; 5 gün içinde elektrik faturanızı ödeyin, aksi taktirde elektriğiniz kesilir’. Fakat bazı elektrik dağıtım firmalar, abonenin elektriğini kesmiyor. Kesmeyince burada şöyle bir algı oluşuyor; ‘iyi bir elektrik dağıtım firması, gecikmesine rağmen elektriğimizi kesmedi’. Fakat bir hafta, 10 gün sonra ilamsız icra takibi geliyor, 100 liralık elektrik borcu 500 lira oluyor. Burada elektrik dağıtım firmalar ’20 lira açma-kapama olayından ne kar elde edeceğim, kesmeyin elektriğini, verin ilamsız icraya” diyor. Kapısına icra gelme endişesi, tüketiciyi o yüksek borcu ödemek zorunda bırakıyor. Böylece haksız kazanç kapısı oluşuyor. Bu tür dolandırıcılık konularında Adalet Bakanlığı’nın sessiz kaldığını defalarca ilan ettik. Bakanlık, o kurumlara ‘Sen hakem heyetine gitmen gerekirken, neden direk icraya veriyorsun’ diyerek vatandaşını koruması lazım. Maalesef tüketici karşı tarafa yem ediliyor. Vatandaşın ezilmesi resmen seyrediliyor” dedi.
“BANKALARIN PEŞİN FAİZ SİSTEMİ, ÇOK BÜYÜK TUZAK”
Bankaların, faiz geliri için kurulmuş kurumlar olduğunu söyleyen Tüketiciler Birliği Başkanı Mahmut Şahin, bu konuda şu ifadeleri kullandı: “Bankacılık Kanunu da bunu söyler. Onu da Merkez Bankası söyler. Fakat Türkiye’de bankalar önlerinde bir set, bir baraj, bir fren olmadığı için ‘ne kadar çok kar edebilirim’in peşine düştüler. Yüze yakın gelir kalemi oluşturdular ki; çok komik. O kadar gelir kalemler vardı ki, bu gelir kalemleri içerinde bankaların faiz geliri çok gölgede kalmıştı. Bankalar bundan vazgeçmek istemiyor. Biz bunun önüne Tüketici Kanunu’nun geçeceğini düşünürken, maalesef 6502 sayılı yasa Tüketici Kanunu’nun ruhunu BDDK’ya teslim etti. Ha ciğeri kediye teslim etmişsiniz, ha Tüketici Kanunu’nu BDDK’ya teslim etmişsiniz, hiçbir fark yok. Burada tüketiciye verilen hakların hepsi ellerinden geri alındı. Biz diyoruz ki, eski kanunumuzu ruhuyla beraber geri istiyoruz. Ya da o ruhu yeni kanuna koyun, ‘BDDK’ya teslim etmeyin’ diyoruz. Bütün bu kalemler içerisinde bankalar yeni bir gelir kalemi oluşturdu. Nedir? Adına ‘Peşin Faiz’ diyerek çok kurnazca bir gelir kalemi oluşturdular. Peşin faiz dekontta gözükünce hakem heyeti üyeleri de doğal olarak ‘bu faiz’ diyor. ‘Ben nasıl geri iade edeyim, bankanın gelir kaynağı bu faiz’ diyor. Fakat Peşin Faiz diye bir kavram yok Türkiye’deki bankacılık kanununda. Siz daha krediyi tüketiciye vermeden faiz kesiyorsunuz. Bunun kanunda da yeri yok. Bu tabir henüz tarif edilemeyecek bir noktada, bunun kameralar önünde söylenecek bir tarafı yok, kavram olarak da yeri yok bunun. Peşin faiz.. O kadar mantık ve kanun dışı ki, tüketici soyuluyor. Tüketicilere buradan sesleniyorum; eğer sizden ‘peşin faiz’ adı altında bir kalem kesilmiş ise hakem heyetine başvurun. Her hakem heyetinin bunu algılayamayacağını biliyoruz, şu açıklamayı yapalım; bankacılıkta böyle bir kalem yoktur. Peşin faiz, bankaların tamamen kurnazca uydurmacasıdır.”
Peşin faiz bankaların uydurması
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bankaların, bankacılık kanunda yeri olmadığı halde tüketiciye verdiği kredinin faizini peşin alarak haksız kazanç elde ettiğini söyledi.
Yorum Yazın