Başbakan’ın Meclis açıldığında bankaların faiz dışı gelirlerine yönelik sözlerini hatırlatarak yeni yasama yılında bu durumu düzeltmek için önemli bir imkan olduğunu ifade etti.
Geçen hafta komisyon gündeminde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu görüştüklerini söyleyen Susam, şöyle konuştu: “Komisyon görüşmeleri esnasında tüketici dernekleriyle birlikte bankaların faiz dışı gelirlerinin ne kadar yüksek olduğunu gündeme getirdik. BDDK’nın 2012 verilerine göre bankaların toplam 52 milyar lira faiz geliri ve 27 milyar liralık faiz dışı operasyon geliri bulunuyor. Bu tutar içinde farklı isimler altında ücret, komisyon ve masraflar 19 milyar liraya ulaşıyor. Bankalar, ana gelir kalemleri olması gereken faizin dışında kalan işlemlerinden, tüm giderlerini karşılayacak kadar gelir elde ediyor”
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan ve komisyonda görüşülen kanun tasarısıyla bankaların bu komisyon ve ücretleri almasına yasal dayanak hazırlandığını ifade eden Susam, şunları söyledi: “Tasarının 4. maddesinde bankaların faiz dışında hangi ücret, komisyon ve masraf türlerini alacağının BDDK tarafından belirleneceği söylenmektedir. Bugüne kadar tüketici dernekleri tarafından yapılan başvurularda, bu ücretlerin pek çoğunun haksız olduğuna karar verilmişken, bu kazanç düzenleme sayesinde kanun güvencesine alınmaktadır. Gerek komisyon gerek alt komisyon aşamasında yaptığımız çalışmalarda işleme dayanmayan gelirlerin alınmaması yolunda düzenleme yapmak istedik, önergeler verdik. Ancak, Bakanlık ve BDDK bu paraların alınması gerektiğini savundu, önergelerimizi reddetti”
Başbakan Erdoğan'ın önceki akşam kendisinin komisyonda kullandığına benzer ifadeler kullandığını söyleyen Susam, sözlerini şöyle sürdürdü: “Görülüyor ki Sayın Başbakan bizimle aynı görüştedir. Tüketici Kanunu’nu Ekim ayında Meclis gündemine giriyor. Fırsat kaçmadı. Bu düzenlemeyi Genel Kurul görüşmeleri esnasında yaparak vatandaşı mağdur eden fahiş ücretlerini makul bir seviyeye indirebiliriz. İşleme dayanmayan ücret ve komisyonları kaldırabiliriz. Biz de destek verelim, ortak önerge hazırlayarak birlikte gerçekleştirelim. Tüketiciye rahat bir nefes aldıralım”
Kredi kartlarının kullanımının, kartlarda yüksek faiz, ücret ve komisyon uygulamalarının son 10 yılda geliştiğini hatırlatan Susam, sözlerini şöyle tamamladı: “Uygulanan yanlış ekonomik program sanayiciyi, esnafı ve vatandaşı borçlandırmıştır. 2002 yılında bir ailenin borcu, harcanabilir gelirinin yüzde beşi civarındayken, bugün bu oran yüzde 48’lere yükselmiştir. Vatandaş henüz kazanmadığı bir parayı harcamakta, geleceğini ipotek altına almaktadır. AKP iktidara geldiğinde 1,5 milyon kişinin bankalara kredi borcu vardı, bugün bu rakam 13 milyonu geçti. Ne yazık ki bu borçluların beşte biri borcunu ödeyemiyor. Bunlar üretmeden tüketen ekonomik modelin en doğal sonucudur. Türkiye’nin yeniden sanayicisiyle, esnafıyla, çiftçisiyle birlikte üreten ve tasarruf eden bir ülke noktasına gelmesi gerekmektedir.”
