"Ülkelerde ciddi bütçe tedbirleri, gelir gider dengelerinin kurulması, yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerekiyor" dedi.
Arap Bankalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği ve Dünya Arap Bankacılar Birliği işbirliğiyle düzenlenen "Arap-Türk Bankacılık ve Finans Forumu" başladı. Grand Hyatt Otel'de düzenlenen ve 29 Şubat-1 Mart tarihlerini kapsayan forumun açılışına Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Arap Bankalar Birliği Genel Sekreteri Wissam H. Fattouh, Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Aydın ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin katıldı.
Forumun açılışında konuşan Ali Babacan, dünya ekonomisinin kritik bir dönemden geçtiğini vurgulayarak, "Krizin derinleşmesini önlemek, bazı ülkelerde finans kurumlarında çöküşü önleme adına Merkez Bankaları büyük çaba gösteriyor. Merkez Bankalarının çabaları, elindeki matbaalarla, para basma makineleri ile sınırlı. Avrupa ve ABD'de bu yapılıyor. Bunun verdiği geçici rahatlık söz konusu. Bunun mutlaka altı çizilmeli, asıl kalıcı çözümler hükümetlerin atacağı adımlara bağlı. Bunun için ülkelerde ciddi bütçe tedbirleri, gelir gider dengelerinin kurulması, yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Meksika'daki G-20 toplantılarında bu konuları dile getirdiğini anlatan Ali Babacan, "Gelişmiş ülkelerin adım atmaları gerekiyor. Merkez Bankalarına sırtını dayama, para bastırma soruna tam olarak deva olmayacaktır. Geciktikçe maliyetler artıyor" dedi.
2002-2007 döneminde Türkiye'de çok önemli reformlar gerçekleştirildiğini anlatan Babacan, kamu açığının milli gelire oranla düştüğünü, Türkiye'nin sağlam yapı ile kriz dönemine girdiğini ifade etti. Babacan, yeni bankacılık, Mortgage Yasası ile bankaların yapısını güçlendirdiklerini söyledi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'de bankacılık adına devrim niteliğinde adımlar attıklarının altını çizerek, "Sermaye yeterlilik oranını yüzde 8'den 12'ye çıkardık. Denetim ve düzenleme çerçevesinde uluslararası standartlara getirdik. Bu standartlara göre daha sıkı daha talepkar olduk" dedi.
"BDDK'NIN BAĞIMSIZ VE DİK DURUŞUNU DESTEKLİYORUZ"
Bankacılığın ayakta kalmasının Tevfik Bilgin ve ekibinin titiz ve dikkatli çalışması ile olduğunu anlatan Babacan, şunları söyledi;
"Bankalarımız bağımsızdır, doğru ne ise gerekeni yaparlar. Hatır gönül işi olmaz. Bu aileler farklıdır, onlara farklı kurallar uygulayalım diye bir şey yok. Biz de BDDK'nın bu bağımsız ve dik duruşlarını hep destekleriz. Bağımsızlığı biz de destekleriz. Bağımsızlık siyasi iktidarın destekleri ile olur."
Ali Babacan, bankaların yapacağı yanlış müdahalelerin, o ülkenin finansal yapısını zayıflatacağını da ifade ederek, "Yasal çerçeveyi siyaset kurumu çizer. Ama o yasa çerçevesinde bankalara kurallar getirmek siyasiler tarafından olur. Bizim bu yönde uygulamalarımız Türk bankalarını olumlu ayrıştırmıştır" diye konuştu.
"Böyle bir krizden az hasarla çıkmak başarı görülürken, bizim bankalarımız güçlenerek çıktı" diyen Babacan, şunları söyledi;
"2008 ve 2009 krizinin temelinde bankacılık ve kamu maliyesi vardır. Türkiye her ikisine güçlü bir yapı ile girmiştir. ABD'li ya da Avrupalı bankaların operasyonları sağlam yoluna devam ediyor. Siyasi istikrar ve güçlü siyasi irade Türkiye'yi krizden korumuştur. Bununla güven ortamı başarıda belirleyici oldu. Biz 6 aylık, 1 senelik değil, 3 senelik planlar yaptık. Mali disiplinden taviz vermedik" şeklinde konuştu.
Fakirlik ve yoksulluk oranının gerilediğini, gelir dağılımındaki düzelmenin ise hükümetin uygulama alanlarıyla ilgili olduğunu dile getiren Babacan, "Hiçbir şirkete, kuruma, gruba aileye ayrıcalık yok. Her bir kurumda kıyasıya rekabet var, kazanan alnının teri ile kazanıyor. Anadolu'da ismini duymadığınız Kayseri'den, Denizli'den, Gaziantep'ten firmalar son derece içeride de dışarıda da başarılı. Rekabetin iyi çalışmasının gelir dağılımının düzelmesinde büyük payı var" diye konuştu.
Babacan, yabancıların gayrimenkul alımı ve kira sertifikalarının yürürlüğe girmesi adına da gerekenleri yaptıklarını söyledi. Ali Babacan, "Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ve Türk- Arap bankaları arasında ilişkilerin daha iyi noktaya gelmesini temenni ediyorum" dedi.
FATTOUH: "ARAP VE TÜRK BANKALARI ARASINDA DAHA GÜÇLÜ DİYALOG OLUŞMALI"
Arap Bankalar Birliği Genel Sekreteri Wissam H. Fattouh da, Arap bankalarının son ekonomik krizden fazla etkilenmediklerini belirterek, "Arap bankaları hemen kar gütmemekte, yatırıma yönelmektedirler. Bankacılık alanında iyi bir noktadadırlar" dedi. Arap Bankalar Birliği olarak KOBİ projelerine büyük destek vermeleri gerektiğini vurgulayan Fattouh, "Arap ve Türk bankaları arasında bu anlamda daha fazla çalışma yapılmalı, daha güçlü diyalog oluşmalı" dedi.
Arap ülkeleri ile Türkiye arasında ticaretin arttığına işaret eden Fattouh, "Türkiye ve Arap ülkelerinde iyi çalışmalar yapmak istiyoruz. İki bankacılık arasında deneyim paylaşımında bulunmayı temenni ediyoruz. Türk bankaları KOBİ alanında deneyimli biz de bundan faydalanmayı arzu ediyoruz" diye konuştu.
Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın ise Arap Bankalar Birliği'ne üye ülkelere Türkiye'de dahil edildiğinde 3 trilyon dolar tutarında bir ekonomik büyüklüğün söz konusu olduğunu ifade ederek, "Bankacılık aktifleri de hemen hemen bu büyüklüktedir" dedi. Türkiye ile Arap ülkeleri arasında ticaret hacminin son 10 yılda 5 milyar dolardan 34 milyar dolara çıktığını anlatan Aydın, "Bu hacim Türkiye'nin toplam dış ticaret hacminin yüzde 10'unu oluşturmaktadır. 2011'de Türkiye'ye gelen yabancı sermaye girişi içinde bu ülkelerden gelen yatırımların payı yüzde 2'dir" ifadelerini kullandı.
"Türk Bankalar Birliği olarak Arap Bankalar Birliği ile ilişiklerin geliştirilmesini önemli görüyoruz" diyen Aydın, "Bu çabalar boriz. Bağımsızlık siyasi iktidarın destekleri ile oölge, işadamları için'ın yapacağı yanlış müdahalelerin, o ülkeni faydalar sağlayacak. Yatırımı, ticareti, üretimi büyütecektir. Özel sektör paydaşlarının katılımı ile ilişkilerin uzun vadeli olması mümkün olacaktır" dedi.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin de şu anda Türkiye finans sektöründe en önemli rolü bankaların oynadığını ifade ederek, "Yeni banka lisanslarına dikkat ediyoruz. Basel 3 dediğimiz süreç bizde yıllar önce başladı. Sizlerle birlikte doğunun eskisi batının yenisi olacak. İhtiyatı bırakmayacak ihtiyatlı iyimserlikle yola devam edeceğiz" dedi. "Bankacılık risktir, onlarca riski bir arada yönetme sanatıdır" diyen Bilgin, "Bu risklerin dengesini yönetme size bağlıdır. Dünya krizle boğuşurken, 2012 de yeni banka girişleri de olabilir bunun sinyallerini alıyoruz" şeklinde konuştu.
