Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Denizli İhracatçılar Birliği’nin düzenlediği İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’ne katıldı. Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen ödül törenine Bakan Çağlayan’ın yanı sıra Denizli Valisi Abdülkadir Demir, AK Parti Denizli milletvekilleri Bilal Uçar, Nurcan Dalbudak ve Nihat Zeybekci, Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, oda başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende sahnenin sarı lacivert olduğunu gören Bakan Çağlayan, kendisinin Galatasaraylı olduğunu ancak Fenerbahçe’nin galibiyetiyle büyük mutluluk yaşadığını belirterek, “Fenerbahçe galibiyetinden ülkemizin bir takımı olarak ve taşımış olduğu ay yıldızı olarak bende son derece gurur duydum. Dün gece bende Fenerbahçeliydim ve inanıyorum ki Fenerbahçe aynen Galatasaray gibi Avrupa kupalarında bu güzel başarıyı yakalayacak. Türkiye’de bu siyasi istikrar, bu ekonomik istikrar ve çözüm süreciyle beraber her birimizin tek yumruk olduğu böyle bir ortamda Fenerbahçe şampiyon olarak hak ettiği kupayı alacaktır. Bu mutluluğu da hepimiz yaşarız. Bugün için sarı lacivert renklere bugün için itirazım yok” dedi.
Türkiye’nin son 10 yılda ekonomik büyümesini kat ve kat artırdığını kaydeden Çağlayan, artık yeni modeller geliştirmek zorunda olduklarını söyledi. Bundan sonra dışa açık bir büyüme gerçekleştirildiğini ifade eden Çağlayan, “Modelimiz dışa açık bir büyümedir, ihracatla büyümedir. Birçok kez ifade ediliyor. Merkez Bankası’nın koyduğu takozlara rağmen evelallah Türkiye gelişmeye devam edecek.
Türk lirasının değerli olmasının başımızın üzerinde yeri var. Bugün Türk lirasıyla önemli başarılar elde ediliyor. Ancak bizim kast ettiğimiz bir şey var. Türk lirasının aşırı değerlenmesi olayı var. Böyle bir ortam sadece ihracata zarar vermekle kalmıyor, Türkiye’nin ithalatını da patlatıyor. Bunlar Türk sanayicisinin rekabet gücünü bir anda kırabilir. Bunu ömrüm yettikçe söylemeye çalışacağım” diye konuştu.
“MERKEZ BANKASI’NA TALİMAT VERİRKEN FAİZ LOBİSİNE Mİ SORACAĞIM”
Bunları söylediği için faiz lobisinin kendisini sevmediğini söyleyen Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Faiz lobisinin benim aleyhinde yazmış olduğu yazılar beni daha fazla cesaretlendiriyor. Daha da konuşmaya devam edeceğim. Faiz lobisinin tırnaklarındaki nasıra basmaktan büyük zevk alıyorum.
Öyle sadist veya mazoşist değilim. Ancak faiz lobisi Türkiye’de faizlerin yüksek olmasını ve geçmişteki gibi taa iliklere kadar sömürmeye alıştıkları için düzenin devam etmesini istiyorlar. Biz bunları söyleyince faiz lobisinin birkaç köşe yazarı tetikçisi, çıkıp diyorlar ki ‘Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı ve Bakanı Merkez Bankası’na talimat veriyor’. Talimat verirken sana mı soracağım? Merkez Bankası yanlış yaparsa tabi ki de talimat veririm. Merkez Bankası’nı uyarmak bizim en doğal hakkımız.”
Türkiye’nin geçmiş yıllarda yüksek faizler nedeniyle büyük bedeller ödediğini belirten Çağlayan, “Tek başına Merkez Bankası’na bir şey söylemek olmaz. BDDK’nın da uymaması lazım. Faizin düşmüş olduğu bir ortamda bankaların Türk özel sektörüne, Türk halkına yüklemiş olduğu ağır faturaya dur demen lazım. Allah gözünüzü doyursun, elbette kazanın, kazanmayın demiyoruz. Bankacılık sektörü kazanırken kemiğin üzerinde biraz et bırakın. Maalesef bugün Türk bankacılık sektörü bir an önce köşeyi dönmek, bir anda zengin olmanın alışkanlıklarını devam ettiriyor. Ama Türkiye artık eski Türkiye değil. Bankacılık sektörü Merkez Bankası’nın yapmış olduğu faiz indirimi konusunda pas geçmeye çalışıyor. Bu konuda STK’ların daha fazla konuşması lazım. Ben söyleyince siyasi baskı diyorlar, çünkü kıvıracak başka bir yerleri yok” dedi.
Bakan Çağlayan, daha sonra Denizli’de en fazla ihracat gerçekleştiren 50 işadamına plaket verdi. Plaket töreninin ardından kendisine verilen çiçekleri tek tek ayıran Bakan Çağlayan, çiçekleri salonda bulunan kadınlara attı. Çağlayan, daha sonra özel uçakla Ankara’ya hareket etti.