AJANSLAR -
ABD Başkanı Donald Trump, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte'yi Beyaz Saray'da ağırlarken, Oval Ofis'te soruları yanıtladı.
Trump, Grönland'ın ABD tarafından ilhak edilip edilmeyeceği ile ilgili bir soruya, "Bence bu gerçekleşecek. Bu konuda bir anlaşma yapmak zorundayız ve Danimarka bunu yapamıyor. Danimarka ile görüşüyoruz. Ulusal güvenliğimiz için buna gerçekten ihtiyacımız var" yanıtını verdi.
''Ben seçilmeseydim nükleer savaş çıkacaktı''
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile ilişkisinin nasıl olduğu sorusuna da cevap veren Trump, "Kuzey Kore'de Kim Jong-un ile harika bir ilişkim var. Eğer ben seçilmeseydim, Hillary (Clinton) seçilseydi, Kuzey Kore ile nükleer bir savaş çıkacaktı." şeklinde konuştu.
AB'ye yüklendi
Açıklamalarında bir kez daha Avrupa Birliği'nin (AB) gümrük vergileri konusunda ABD'ye uyguladığı tarifelerden şikayet eden Trump şunları söyledi:
"AB bize karşı çok çirkin. Apple'a, Google'a, Facebook'a dava açıyorlar, tüm bu şirketlere dava açıyorlar ve Amerikan şirketlerinden milyarlarca dolar alıyorlar. Sanırım bunu Avrupa'yı yönetmek için kullanıyorlar. Ne için kullandıklarını bilmiyorum ama bize çok kötü davranıyorlar. Çin de bize çok kötü davranıyor. Neredeyse herkes öyle yapıyor."
''Yıllardır kazıklanıyoruz''
Trump ayrıca ABD'nin Kanada'ya ihtiyacının olmadığını, buna karşın Kanada'nın ABD'ye ihtiyacı olduğunu savunarak, "Yıllardır kazıklanıyoruz, artık kazıklanmayacağız. Kanada örneğinde, Kanada'yı sübvanse etmek için yılda 200 milyar harcıyoruz. Kanada aslında bir eyaletimiz gibi, aramızda yapay bir sınır var ve bunun bir anlamı yok." ifadelerini kullandı.
Rutte'den Trump'a dolaylı destek
NATO Genel Sekreteri Rutte de ABD Başkanı Trump'a Rusya-Ukrayna savaşı ve diğer konulardaki çabaları için teşekkür ederken, küresel rekabette Çin ve Rusya ile mücadeleye vurgu yaptı.
Rutte, "Daha fazla silah üretmemiz gerekiyor. Yeterince silah üretmiyoruz, Rusların ve Çinlilerin gerisinde kalıyoruz." diye konuştu.
Grönland konusunda Trump'ın açıklamalarına dolaylı olarak destek veren Rutte, ABD'nin de o bölgede söz sahibi olması gerektiğini savundu.
