Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tahran’daki temasları kapsamında, Türkiye-İran İş Forumu’na katıldı. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri’nin de katıldığı forumda iş adamlarına seslendi. Davutoğlu, “Ziyaretin zamanlaması, muhtevası açısından bakıldığında yeni bir ilişki biçiminin ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilmesi kanaatindeyiz. Her ikimiz de bunu bugünkü toplantılarda böyle gördük” dedi.
Her iki ülkede de seçim yapıldığını kaydeden Davutoğlu, “Her iki ülkede de kendi parlamentolarından çok güçlü desteğe sahip iki hükümet var. Dolayısıyla kararları hayata geçirme hususunda hiçbir engelimiz yok. Zamanlama itibariyle önemli çünkü, İran üzerinde ambargoların kalkmasının hemen sonrasında gerçekleşen bu ziyaret son 13 yıl içinde ilişkilerimizin altın dönemini yaşadığı günlerde de önümüzdeki en önemli bariyer olan yaptırımların kalmasını da perçinleyen bir dönemde İran’ı ziyaret ediyoruz. Dolayısıyla şu anda önümüze baktığımızda mecliste de çok güçlü desteğe sahip hükümetler var. Geride bıraktığımıza baktığımızda ise prangalardan kurtulmuş yaptırımlarından kurtulmuş bir İran var” dedi.
Davutoğlu, yeni bir dönem başlayacaksa 3 ana unsurun olması gerektiğini bildirerek, “Birincisi tamamlayıcılık ilişkisi. İki ülke arasında ekonomik ve sosyal yapıları itibariyle tamamlayıcılık ilişkisi, kültürel ve sosyal yapıları itibariyle ortaklık varsa çok büyük bir potansiyel var demektir. Türkiye ile İran arasında bu var. İkinci, güçlü bir siyasi irade. son 13 yıl içinde Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde gerekse şimdi hiç aksamadan takip ettiğimiz bir politika İran ilişkilerimize öncelik vermek ve bu ilişkilerin genişlemesine, derinlemesine ve yayılmasına yönünde güçlü irade sağlamak. Bugün bu iradeyi sayın Ruhani ve Cihangiri’de görmekten de büyük mutluluk duydum. Üçüncüsü ise bu alt yapıyı ve siyasi iradeyi reel ekonomik hayata yansıtacak girişimci sınıf” açıklamasını yaptı.
Davutoğlu, Türkiye ve İran coğrafyalarının ekonomik yapılarıyla birlikte puzzle gibi birbirini tamamlayan özelliklere sahip olduğunu belirterek, “Puzzle parçasını bir araya getirdiğinizde öyle iç içe geçerler ki ‘işte dersiniz tam bir araya geliş bu’. Türkiye ve İran ekonomileri böyle bir özelliğe sahip” dedi.
