AA -
Arife günü yatsı namazından itibaren Mescid-i Aksa'ya gelen Filistinlilerin sayısı sabah namazında on binlere ulaştı. İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün uzak mahalleleri ile İsrail'e bağlı Filistin kentlerinden Mescid-i Aksa'ya gelmek isteyen Filistinliler, Harem-i Şerif'in içinde bulunduğu Eski Şehir bölgesine çıkan yollarda araçlarıyla uzun kuyruklar oluşturdu.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ve teşrik tekbirleriyle bayram namazına kadar Mescid-i Aksa'da bekleyen on binlerce Müslüman, namazdan sonra okunan bayram hutbesini dinledi.
İsrail'in başkenti Tel Aviv ve çevresinde mülteci konumunda bulunan Afrika asıllı yüzlerce Müslüman da bayram namazını Harem-i Şerif'te kıldı.
Kudüs İslami Vakıflar Basın Sözcüsü Firas Dibs yaptığı yazılı açıklamada, Harem-i Şerif'te yüz bini aşkın Müslüman'ın bayram namazı kıldığını belirtti.
Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri tarafından okunan bayram hutbesinde, İsrail Başbakanı Naftali Bennett’in Mescid-i Aksa’da Yahudilere ibadet imkanı sağlanması yönündeki açıklamalarına tepki gösterildi.
Şeyh Sabri, İsrail’in Filistinlilere ve mukaddesatına yönelik ihlallerine vurgu yaparak, Mescid-i Aksa’nın sadece Müslümanlara ait olduğunu belirtti.
Fanatik Yahudilerin baskınlarına tepki gösteren Şeyh Sabri, Harem-i Şerif’i hıncahınç dolduran yüz binden fazla Filistinliyi takdir etti.
Fanatik Yahudiler, arife günü dahil 17-18 Temmuz tarihlerine tekabül eden Tişa BeAv yas ve oruç günü dolayısıyla Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemiş, baskına tepki gösteren Filistinliler ile İsrail polisi arasında arbede yaşanmıştı.
Hutbe sonrası gösteri düzenlendi
Harem-i Şerif’te kılınan bayram namazı ve okunan hutbe sonrası Mescid-i Aksa lehine gösteri düzenlendi.
Kubbetu’s Sahra ile Kıble Mescid-i Aksa arasında bulunan revaklara, Hamas’a ait dev bir bayram tebriği afişi ile Filistin bayrakları asıldı.
Revakların altında toplanan yüzlerce Filistinli, tekbir ile Mescid-i Aksa lehine sloganlar attı.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
İsrail makamlarının bu tek taraflı kararını tanımayan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğini ihlal edici bu tür girişleri baskın olarak tanımlıyor.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
