TİC Holding Header
  • USD 32.313
  • EUR 35.101
  • Altın 2278.573
  • BIST 100 8880.09
  • Dünya

Almanya'daki Türk dernekleri: Kullanılmayan her oy ırkçı partilerin işine yarayacak

Almanya'da faaliyet gösteren Türk dernek ve kuruluş temsilcileri, 26 Eylül'deki federal seçimlerde Alman vatandaşlığı alan ya da çifte vatandaş olan herkesi sandığa davet ederek, kullanılmayan her oyun ırkçı partilerin işine yaracağına dikkat çekti.
Almanya'daki Türk dernekleri: Kullanılmayan her oy ırkçı partilerin işine yarayacak
AA - Almanya'da 900'den fazla caminin bağlı olduğu ve genel merkezi Köln'de bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, yaklaşan seçimlerle ilgili AA muhabirine açıklamada bulundu.

Almanya'nın 83 milyon nüfusu ile Avrupa'nın en önemli ülkesi olduğuna dikkati çeken Türkmen, 26 Eylül'deki seçimlerin herkes için büyük önem arz ettiğini, Almanya'da yaşayan Türk kökenlilerin hem anayasal hak hem de sorumluluklarını yerine getirmek için mutlaka sandığa gitmeleri gerektiğini söyledi.

Türkmen, "Almanya'daki Türk kökenli Alman vatandaşı seçmen sayısı, istatistiklere göre yaklaşık 1 milyon 250 bin civarında. 61,5 milyonluk seçmen kitlesine bakıldığında Türk kökenli seçmenler yüzde 2,03 oranına tekabül etmekte. Sandığa giderek veya önceden mektup yoluyla oy kullanmanın anayasal bir hak olduğunun bilincinde olmak gerekmektedir. Bu hakkı Türk kökenli seçmen mutlaka değerlendirmelidir." dedi.

Türkmen, şunları kaydetti: "Buradaki Türk kökenli Alman vatandaşı seçmenler kendi geleceğini kendileri belirlemelidir. Seçmen seçimlere ne kadar etkin katılım sağlarsa o derece ciddiye alınır. Ayrıca anketlere bakıldığında bazı partiler arasındaki oy farkı veya yüzde 5 barajına olan mesafe o kadar azdır ki her bir oyun değeri bu durumda daha da artmış durumdadır. Böylelikle bir oy bile seçim sonucunu değiştirebilir. Aksi takdirde kullanılmayan her bir oy aşırılıkçı bir partiye yarayabilir. Oy kullanmak sadece kendiniz için değil, oy kullanma hakkı olmayan insanlar için de bir sorumluluk anlamına gelmektedir."

Kimseyi tercihleri konusunda yönlendirmediklerinin altını çizen Türkmen, partilerin programlarının incelenerek sandığa gidilmesini tavsiye etti. Türkmen, "Bizler bu toplumun bir parçasıyız. Özellikle çifte vatandaşlık, dini cemaat statüsü, din dersleri, eşit haklar gibi bazı hakların elde edilmesi, başörtülü kardeşlerimizin hak mağduriyetine uğramamaları için seçimlere katılmalıyız. Bu hakların meşru yollardan elde edilmesinin yolu demokratik katılımdan geçer." değerlendirmesinde bulundu.

"Katılım oranının düşük olması aşırı sağa yarar" vurgusu
Genel merkezi Köln'de bulunan Avrupa Türk İslam Birliği (ATİB) Genel Başkanı Durmuş Yıldırım da "Demokratik vazifemizi yerine getirmek için sandıklara gidelim." çağrısında bulundu.

Yıldırım, "Bu toplumun bir parçası olarak, siyasal hak ve özgürlüklerin temsil edilmesi ve ülke yönetimine katkı sunmak anlamında, seçimler bu ülkenin bir vatandaşı olarak bize, paha biçilmez bir imkan sunmaktadır. Bu imkanın hak ettiği yer ve değer, toplumumuz tarafından yeterince dikkate alınmadığı zaman, bizi hangi tehlikelerin beklediği hepimizin malumudur. Seçimlere katılımın az ve düşük olması, her zaman aşırı sağcı partilerin oy oranlarının daha çok değer kazanmasına imkan sağlamıştır." dedi.

Çok kültürlü bir toplumda, gelecek 4 yılda kişilerin hayatlarını etkileyecek kararlar alacak Federal Meclisin oluşumuna katkı sunmanın bir vatandaşlık görevi olduğunu belirten Yıldırım, "Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, hem kendi geleceğimize hem de çocuklarımızın geleceğine sahip çıkma noktasında, seçimlere katılarak, demokratik haklarımızı kullanma ile ilgili tavrımızı en bariz bir şekilde göstermiş oluruz. Bu ifade ettiğimiz düşünceler ışığında, Türk kökenli Alman vatandaşlarımızı seçime katılmaya davet ediyoruz." diye konuştu.

"Mutlaka sandığa gidin, oy verin"
İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Bekir Altaş, Almanya için Alternatif (AfD) gibi ırkçı bir partinin Federal Meclis veya eyalet parlamentolarına kalıcı bir şekilde yerleşmeyi başarmasının kendilerini endişelendirdiğini belirterek, "Federal hükümetin her türlü ırkçılığa, her türlü önyargı suçlarına karşı her düzeyde kararlı adımlar atmasını bekliyorum. Aşırı sağcılıkla mücadelenin, sivil toplumla olduğu kadar kamu hizmetleriyle de olması gerekir." ifadelerini kullandı.

Altaş, "İslami cemaatlerin kamu hukuku kapsamında tanınması gerekir. Bu konuda Müslümanlara farklı davranılıyor ve Müslümanlar pek çok haktan mahrum bırakılıyor. Elbette bu bağlamda sıradan çözümlerin olmadığının farkındayım ancak Almanya'nın hiçbir yerinde, bu statükoyu değiştirmek için samimi ve kapsamlı bir çaba da görmüyorum." dedi.

Almanya'da yaşayan yaklaşık 5,5 milyon Müslüman seçmene çağrıda bulunan Altaş, "Mutlaka sandığa gidin, oy verin çünkü seçimlerde sadece kullanılan oylar değil, kullanılmayan oylar da sayılıyor. İki şer arasından ehven-i şerri seçin." şeklinde konuştu.

"Siyasal katılımı önemsiyoruz"
Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Başkanı Köksal Kuş, 26 Eylül seçimiyle ilgili yaptığı açıklamada, vatandaşlarımızın hak arama mücadelesi için bu ülkedeki siyasal hak ve özgürlüklerinin temsil edilmesi ve ülke yönetimine katkı sağlamaları anlamında siyasal katılımı önemsediklerinin altını çizdi.

Kuş, "Son yıllarda Avrupa'da gittikçe sertleşen ve çirkinleşen göçmen karşıtı ırkçı siyasi söylemler, bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızın siyasal anlamda daha güçlü temsile ihtiyaç duyduğunu ortaya koymakta olup, siyasete ilginin ve aktif katılımın arttırılmasına yönelik çalışmaların arttırılmasını kaçınılmaz kılmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

26 Eylül'deki seçimlerle ilgili yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren Kuş, "Partilerin seçim beyannamelerinde ülkede yaşayan Türkler ve diğer yabancıların dikkate alınmamış olması üzerine, tüm partilere gerek doğrudan Türkleri ilgilendiren gerek yaşadığımız ülkenin sorunlarıyla alakalı 10'ar adet soru içeren mektup ve e-mail göndererek, Türk toplumunun demokratik hakkını kullanacağını ifade ettik." dedi.
Yorum Yazın