İSTANBUL / İHA - BDDK önünde toplanarak çeşitli döviz ve pankartlar açan yaklaşık 100 kişilik grup, mağduriyetlerinin giderilmesini istedi.
Türkiye Bankalar Birliği’nin Japon yeni ve İsviçre frangı mağdurları için yayımladığı genelgenin çözüm şeklinde meclise sunulmasına da tepki gösteren dövizzedeler, çaresizliklerinin her geçen gün daha da arttığın belirtti.
Grup adına basın açıklaması yapan Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Sıtkı Yılmaz, 2005 ve 2006 yıllarında bankaların tüketiciyi dövize endeksli kredi kullanmaya yönlendirdiklerini hatırlatarak, "2007 yılında ise merkez bankasının dış ödemeler dengesinin, dış ekonomik gelişmeler başlığı altında Japon ve İsviçre hükümetlerinin para politikalarında değişikliğe gideceği konusunda bankalarda ciddi bir şekilde uyarılmıştır. Bankalar bu uyarıyı dikkat almak yerine bunu fırsata çevirmiş ve tüketicilere döviz cinsinden kredi vermişlerdir. Yaşanan mağduriyetler sonunda merkez bankası ve hazine müşteşarlığının önerisiyle 2009 yılında dövize endeksli kredilerin verilmesi durdurulmuş ve yasaklanmıştır. Ancak bu yasaklanmaya rağmen burada duran insanların sorunu çözüme kavuşturulamamıştır” dedi.
İnsanların mağduriyetinin son bulması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Ödeye ödeye borçları bitmemekte, kartopu gibi büyümektedir. Burada sadece sorumluluk kendilerine ait değildir. Bu ülkede merkez bankası başkanının dahi döviz konusu öngörüsünde yanıldığını samimiyetle ifade ettiği bir ülkede bu insanları geleceğe yönelik öngörüde bulunmamakla suçlanması ve sorunlarına seyirci kalınması kabul edilebilir bir şey değildir. Bu durumun çözülebileceğini inanıyorum. En son yapılan toplantıda artık bıçak kemiğe dayandığı için oyalamayla değil yasal bir düzenlemeyle bu mağduriyete son verilmesinde ilke kararı alınmıştır. Ancak sonra Türkiye Bankalar Birliği’nin yayınladığı bir tavsiye mektubuyla bu mağduriyetlerin çözülmesine yönelik bankalara mektup gönderildi. Ancak bu gönderilen bu mektupta bu soruna çözüm olmadı. Bazı bankalar bu mektubu görmemezlikten geldi hatta aynı bankanın farklı şubeleri dahi farklı farklı yorumlamaya kalktı. Bu mektubun çizdiği çerçevede içinde bankaların alt yapılarının bunu yapılandırmaya uygun olmadığı söylendi. Hep top taca atıldı. Artık geldiğimiz nokta sabredilebilir bir nokta değildir. İnsanlar işinden, eşinden, parasından, konutundan olmuş, mahkum olmuş ama canından olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından grup uzun süre BDDK’nın önünde alkış tuttu. Daha sonra grup olaysız bir şekilde dağıldı.
