TİC Holding Header
  • USD 32.563
  • EUR 35.138
  • Altın 2320.624
  • BIST 100 8880.09
  • Asayiş

Ankara Tren Garı'ndaki patlamanın görüldüğü davaya devam edildi

Ankara Tren Garı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde DEAŞ tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıya ilişkin davaya bugün de devam edildi.
Ankara Tren Garı'ndaki patlamanın görüldüğü davaya devam edildi
İHA - Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuklu olarak yargılanan Erman Ekici, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, olayla ilişkisi olduğu iddia edilen firarilerin yakınları da tanık olarak dinlendi.

Dinlenen tanıkların beyanlarının hiçbirinde adının geçmediğini söyleyen sanık Ekici, “Eğer ben suçlu olsaydım ortaya bir delil çıkardı. O kadar hücre evi görüntüsü ortaya çıktı, hiçbirinde benim görüntüm yok ve buna rağmen 2016 yılından beri tutukluyum. İddianamenin hazırlanmasında en çok ismi olan şahıs Yakup Şahin’dir. Buna rağmen tek benim ismim ön planda, adaletli olmanızı istiyorum” dedi.

Davanın firari sanığı Ömer Deniz Dündar’ın kardeşi Muhammet Gazi Dündar’ın eşi M.D. de tanık olarak dinlendi. M.D., eşi Muhammed Gazi Dündar ile Almanya’da yaşarken sosyal medyadan tanıştığını söyledi. Almanya’da gittiği mescitte tanıdığı davanın firari sanıklarından Walentina Slobodjanjuk ile 2013 yılında Türkiye’ye geldiklerini, kendisinin Muhammet Gazi Dündar ile Slobodjanjuk’un da kardeşi Ömer Deniz Dündar ile nikah kıydığını söyledi. M.D., daha sonra hep beraber kaçak yollarla Suriye’ye gittiklerini anlattı.

“DEAŞ bizim maaşımızı veriyordu”
Eşi gittikten sonra PKK’ya esir düştüğünü ve evlerinde silah bulundurduklarını söyleyen M.D., “Kadınlarda silah yoktu. Ancak eşimle ilk kaldığımız evde el bombaları ve silahlar vardı keleş gibi. Geçimimizi onlar sağlıyordu, DEAŞ bize maaş veriyordu. Yetişkinlere 50, çocuklara 35 dolar veriyordu. Daha sonra kaldığım kamplarda ise çamaşır yıkayarak geçimimi sağladım. Kaçakçılar para karşılığında kamptan çıkmak isteyenlere yardım ediyordu. Bende 12 bin dolar ödeyerek oradan kurtuldum. Parayı iletişim halinde olduğum Almanya’daki annem gönderdi” dedi.
Ekici ve diğer firari 16 sanığın ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme’, ‘kasten öldürme’, ‘nitelikli şekilde kasten öldürme’, ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘tasarlayarak öldürme’ ve ‘tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme’ suçlarıyla yargılandığı dava, tanıkların beyanlarının ve avukatların taleplerinin dinlenmesinin ardından 3 Eylül tarihine ertelendi.
Yorum Yazın