AJANSLAR -
Dünya Türk Ticaret Platformu (DUTTİP) 15. Toplantısı Merter’de gerçekleştirildi. Kazakistan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Alim Bayel, Türk-Amerikan İşadamları Derneği Genel Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, Dünya Türk Ticaret Platformu Başkanı Ahmet Ortatepe, Kazak Türkleri Eğitim ve Araştırma Derneği (KATEAD) Başkanı Ertolkun Gayretullah’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda Türk dünyası içinde yer alan Türki cumhuriyetlerin kendi aralarında ve dünya ile ticareti masaya yatırıldı. Toplantıda konuşan TABA-AmCham Derneği Genel Başkanı Süleyman Ecevit Sanlı, “Türk Yüzyılı”na vurgu yaparak, “Son zamanlarda Türki Cumhuriyetlerin arasındaki ilişki her anlamda gelişti. Devlet liderlerimizin de söylediği gibi 21. Yüzyıl, Türk Yüzyılı olacak. Peki neden? Çünkü dünyanın buna ihtiyacı var. Türkler yeryüzünde olduğu süre boyunca ciddi mücadele sergiledi. Çin’in, Rusya’nın ve hatta Perslerin yayılmacı politikalarıyla Batı dünyası yeni yeni yüzleşti. Bunun tek antikoru da büyük Türk devletlerinin öncülüğünde Türk Yüzyılı’nın inşaasıdır.” dedi.
SANLI: İPEK YOLU’NU TEKRAR CANLANDIRMAMIZ GEREKİYOR
Sanlı Türkiye’nin geçmişte dünya ticaretinin döndüğü güzergah olan İpek Yolu üzerinde olduğunu ifade ederek, “Sosyokültürel ilişkilerin yanında ekonomik ilişkilerimizin artması çok önemlidir. Marco Polo ismini duymuşsunuzdur. Polo, Kubilay’ı ziyaret ettiğinde hangi dilde konuşuyordu? 1200’lü yılların Vatikan kayıtlarında da var bu bilgi, Marco Polo Çince değil Kubilay’la Türkçe konuşuyor. 1200’lü yıllarda İpek Yolu’nun dili Türkçe’dir. Balkanlardan Orta Asya’ya kadar tüm ticaret İpek Yolu üzerinde dönüyor. Bizim bunu hem kültürel anlamda hem ticari anlamda tekrar canlandırmamız gerekiyor. “ ifadelerini kullandı.
“TÜRK YÜZYILI ÖNÜMÜZDE VE LİDERİ DE TÜRKİYE’DİR”
Derneğin kuruluş sürecinden bahseden Sanlı, “Derneğimiz, TABA-AmCham (Türk Amerikan İş Adamları Derneği), rahmetli Turgut Özal’ın Bakanlar Kurulu kararıyla kamu yararı gereği 1987 yılında kuruldu. 1991’de Amerikan Ticaret Odası vasfını aldık ve 90’larda Sovyetler Birliği’nin dağılması döneminde Türki Cumhuriyetlere yönelik açılımları yapan bir kurumuz. Kazakistan’ın, Türkmenistan’ın ve Orta Asya Türki Cumhuriyetlerin tamamının birlikte kalkınması ancak hep beraber serbest ticaret anlaşmalarıyla karşılıklı ticaretin artırılması ve ölçek sorunumuzun birlikte aşılmasıyla mümkün. Türkiye bu yüzyıla damga vurabilecek lider bir ülke. Zaten bunu ekonomistler de yazıyor. Çünkü Türkiye bu potansiyeli taşıyor. Adım adım gidiyoruz. Bu hafta Kızıl Elma’mız sahaya çıktı. Savunma sanayide büyük bir atılım içindeyiz ve ihracatımızda da büyük bir ilerleme var. Amerika ihracatımızda ikinci sıraya çıktı yakın zamanda çalışmalarımızla birlikte birinci sıraya çıkacak. Biz artık üretimimizi kendi markalarımızla yapmalıyız. Fasonluktan çıkmamız gerekiyor. Avrupa ve dünyanın büyük markalarının fason üreticisi değil kendi markalarımızla karlı işler yapan, üretimini güçlendiren ve dünya ile globalleşen Türk şirketlerine ihtiyacımız var. Yaptığımız çalışmalarla 6 Türk markasını Amerika’da pazara sokmayı başardık. Mobilyacılarımız, tekstilcilerimiz karlı güzel işler yapsınlar ve oradaki bereketi buraya getirsinler, buradaki yatırımı da güçlendirsinler amacındayız.” dedi.
“ÇİN ALTERNATİFİ ÜRETİM MODELİNİ OLUŞTURMALIYIZ”
Lojistik sektörünün önemine dikkat çeken Süleyman Ecevit Sanlı, “Nükleer silahınızın olması sizi güçlü devlet yapar ama süper güç yapmaz, ekonomimizin güçlü olması bizi güçlü devlet yapar ama süper güç yapmaz, dünyanın her noktasına 20 bin tam teşekküllü piyadeyi 24 saat içinde indirebiliyorsanız süper güçsünüzdür. Bunun sırrı da lojistiktir. Süper güçler farklı ülkelere üsler kurarlar, bunun için de hava, deniz ve demiryollarına hakim olmanız gerekir. Türkiye’nin demiryolunda biraz geride kaldığını biliyoruz ancak Çin’in Tek Kuşak Tek Yol Projesi, aslında o 5 Kuşak 5 Yoldur, Türkiye’deki tüm tedarik zincirini zedeleyecek, Pekin-Londra arası bir ağın yapısıdır. Bu bizim ihracat ve sanayi sektörümüzün en büyük düşmanıdır. Bunlara karşı akıllıca davranmamız gerekiyor. Buna karşı Türki Cumhuriyetlerle birlikte hareket edip, onların mallarını pazarlara açmalı, hammaddelerini kullanmalı, birlikte üretim yapmalı, karşılıklı ticaret yapmalı ve dünyanın ölçek sorununa cevap verebilecek Çin’in alternatifi üretim modelini birlikte geliştirmeliyiz.” dedi.
