15 Temmuz ihanet kalkışmasının üstünden bir yıl geçti. Ülkenin her yerinde aranan Adil Öksüz, nihayetinde Almanya'da olduğu artık netlik kazanmış durumunda!
Doğrudur, ilk bakışta birbiri ile alakası olmayan iki ayrı olaydır. Arakandaki vahşetin artması, bizlere servis edilmesi ve Meral Akşener'in Parti kurma çabalarının son yokuşu tırmanması!
Dün tüm Alman kanallarında konu, evet, yine Türkiye idi. Şansöyle Merkel: "Türkiye İnterpol'ü kullanamaz" diyecek kadar aklını yitirmiş. Bayan Merkel, İnterpol sizin tekelinizdede değil, sizin emrinizde de!
Daha önce de bu konuyu değişik bakışlardan ele almıştık. Şimdi ise Merkel'in siyasetsizliğine bir değinelim!
Günlerdir, hayır haftalardır, Amerika, Suriye de sınır boyu çok ciddi bir yığınak yapmakta!
Bundan yaklaşık bir yıl evvel, bu yazının ilk bölümünü yazmıştım. Aradan o kadar zaman geçmesine rağmen, sorunlar ve sorunların beraberinde getirdiği hatalar, ihmaller, boşluklar, maalesef eksilmedi, daha da çoğaldı. Ve dün gece de maalesef bir kurban aldı!
Son hafta itibarı ile bir konuyu kaleme almak o kadar zor ki, gündem her gün o denli değişiyor ki, bir yere konsantre olmak ne mümkün!
Geçen haftanın ortasından beri, Alman hükümetinin SPD kanadı tarafından, Yeşillerinden muhalefet tarafından yaptıkları baskılara, Türkiye'ye karşı elim bir değişime, açıkça düşmanvari bir eyleme girdiğine tanık oluyoruz!
Geçenlerde 15 Temmuz da Köprü de yaşadıklarımı aktarmaya çalıştım! Özellikle de panayır havası olarak kurgulanmayan bir yerde, bizim gibi düşünenler ile beraber olmaktı hedefimiz!
Geçtiğimiz hafta, Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, son derece değerli Kuzey Deniz tatilini bölüp, komple basının davet edildiği bir toplantıda "hükümet" adına, son derece talihsiz, tamamen gerçek dışı, hatta iftiralar ile dolu bir açıklama yapmıştı!