Birbirimizi 'Yemekteyiz'
‘Yemekteyiz’ programının katılımcılarına bayılıyorum.
Her hafta mutlaka sorun çıkaran bir karakter.
Ama her hafta!
Allah Allah diyesim geliyor.
Bu kadar mı denk gelir?
Ah o yapım ekibi !
Ne seçmeler ne seçmeler yapıyordur.
Ah o kurgu !
Ah o editörler !
Hayretle takipteyim.
Acaba bu haftaki ilginç karakter kim?
Mesela geçtiğimiz haftalarda bir aşçı yarışmacı bulmuşlar; densizlik desen var, söz kesme, lafa dalma var, aşağılama var, hakaret var, böbürlenme var, bilmişlik var, var da var.
Elçiliklerde çalışmış aşçıyım diyor ama görgü kurallarını pek öğrenememiş.
Ağzında lokma varken karşısındakinin yüzüne püskürterek konuşuyor, her söze giriyor bir de yetmezmiş gibi cuma finalinde programın sunucusu Onur Büyüktopçu’ya; ‘Ben olmasam programı yapamazsın’ gibi şuursuz açıklamalar yapıyor.
Sanki 190 küsür bölümdür Onur Büyüktopçu’yla beraber yapıyorlarmış gibi...
Gülmemek elde değil.
Ya başkasının yemeğini yiyemeyen, evinden tabak çanak getiren bir yarışmacı vardı ona ne demeli?
Madem başkasının yemeğini yemiyorsun e niye katılıyorsun?
Benimki de soru mu?
Katılmalı ki sosyal medya konuşsun.
Vallahi bravo.
Tüm ekibe bravo.
Bu kişileri bulmak gerçekten zordur.
Yıllar önce çalıştığım bir televizyon kanalında evlilik programı katılımcıları da böyle seçilirdi.
Yemekteyiz de böyle yapıyordur demeyeyim ama çalıştığım kanalda editörler katılan karakterlere, uydurma hikayeler bile yazardı.
Sen bugün bu sebepten kavga et, sen de ağla falan gibilerinden..
Bir nevi reality dizi gibi işte.
Bunun nesi kötü ama dimi?
İzliyoruz işte, seviyoruz da bu tarz enteresan tipleri.
Taa 90’lardaki BBG evi gibi.
Ben seviyorum bu programı.
Bence ‘Yemekteyiz’ programı gündüz kuşağında sivrilen bir program olmaya uzun süre devam edecek gibi görünüyor.
Haftanın Filmi: The 15:17 to Paris / 15:17 Paris Treni
imdb: 5.0
Clint Eastwood’un oyunculuğu anlatılacak gibi değildir.
Muhteşem bir oyuncu olduğunu tüm dünyaya kanıtlamış.
Oyunculuğun yanı sıra bence yönetmenliği de müthiştir.
Bir çok önemli filmlere imza atmıştır.
Gran Torino, The Bridges of Madison County, Milyonluk Bebek, J.Edgar, Amerikan Sniper, Gizemli Nehir...
Say say bitmez..
Hikayeyi en yalın şekilde anlatabilen bir yönetmendir.
Asla artificial sahnelerin, kurguların, mizansenlerin peşinde koşup, yönetmeni hikayenin önüne geçirmez.
Hikayenin gücünü, yönetmenin gücüne tercih ederek güçlü bir yönetmen olmuştur.
Oyuncu yönetimi etkindir.
Film müziklerini yaptırırken tercihini, Woody Allen gibi genellikle jazz müziğinden yana kullanır.
Bu da filmlerine ayrı bir tat katar.
Ve yine bir Clint Eastwood filmiyle karşı karşıyayız.
Ben açıkçası Clint Eastwood için izledim.
15:17 Paris Treni aslında 10 dakikalık bir hikayeden oluşuyor.
Clint Eastwood bu 10 dakikayı iki buçuk saate yaymayı başarmış.
Aksiyon drama türünde ama aksiyonu bol bir film değil.
Filmin konusu:
Çocukluklarından beri asker olmak isteyen ama sadece 2 tanesi asker olabilen 3 arkadaş Avrupa tatiline çıkarlar.
Bindikleri Paris treninde Işid teröristi bir canlı bomba vardır ve durdurulması gerekmektedir.
Clint Eastwood gerçek bir kahramanlık hikayesinde, kahramanların kendisini oynatmış.
Bu kadar övgüden sonra maalesef eleştirim olacak.
Bu kez Clint Eastwood, klasik hikaye anlatımından vaz geçmiş ve daha karışık bir gramer tercih etmiş.
O yüzden önceki filmlerine göre o kadar da iyi değil ya da anlatım farkı bana öyle hissettirdi.
Ama zaman geçirmek adına bir de Clint Eastwood’un filmlerini es geçmeyim diyorsanız izleyin derim.
Haftanın Dizisi: Bull
imdb: 7.6
Yıllarca izlediğimiz NCIS dizisinden fenomen karakter Dinozzo’yu (Michael Weatherly) bilmeyen yoktur sanırım.
Michael Weatherly yeni dizisinde, yeni karakteriyle de fenomen olmayı başardı.
Davranış bilimi ve teknoloji konusundaki uzmanlıklarını birleştiren ve jüri ve yargıçların davranışlarına hakim olan Psikolog Doktor Bull, kurduğu ekibiyle mahkeme bilimi üzerine çalışırlar.
Bull dizisi, her bölüm başka bir davaya bakan uzman ekibin başından geçen maceraları anlatıyor.
Oldukça eğlenceli, izlemesi keyifli bir dizi.
Şu an 2. Sezonu yayınlanan Bull dizisi; Amerikan yargı sistemi üzerine yapılan mahkeme dizilerinden hoşlananlar için tercih edilebilir. Bir Suits, bir Boston Legal ya da Ally Mcbeal gibi efsane dizilerden olmasa da zevkle izleniyor.
Herkese iyi haftalar..
Ama her hafta!
Allah Allah diyesim geliyor.
Bu kadar mı denk gelir?
Ah o yapım ekibi !
Ne seçmeler ne seçmeler yapıyordur.
Ah o kurgu !
Ah o editörler !
Hayretle takipteyim.
Acaba bu haftaki ilginç karakter kim?
Mesela geçtiğimiz haftalarda bir aşçı yarışmacı bulmuşlar; densizlik desen var, söz kesme, lafa dalma var, aşağılama var, hakaret var, böbürlenme var, bilmişlik var, var da var.
Elçiliklerde çalışmış aşçıyım diyor ama görgü kurallarını pek öğrenememiş.
Ağzında lokma varken karşısındakinin yüzüne püskürterek konuşuyor, her söze giriyor bir de yetmezmiş gibi cuma finalinde programın sunucusu Onur Büyüktopçu’ya; ‘Ben olmasam programı yapamazsın’ gibi şuursuz açıklamalar yapıyor.
Sanki 190 küsür bölümdür Onur Büyüktopçu’yla beraber yapıyorlarmış gibi...
Gülmemek elde değil.
Ya başkasının yemeğini yiyemeyen, evinden tabak çanak getiren bir yarışmacı vardı ona ne demeli?
Madem başkasının yemeğini yemiyorsun e niye katılıyorsun?
Benimki de soru mu?
Katılmalı ki sosyal medya konuşsun.
Vallahi bravo.
Tüm ekibe bravo.
Bu kişileri bulmak gerçekten zordur.
Yıllar önce çalıştığım bir televizyon kanalında evlilik programı katılımcıları da böyle seçilirdi.
Yemekteyiz de böyle yapıyordur demeyeyim ama çalıştığım kanalda editörler katılan karakterlere, uydurma hikayeler bile yazardı.
Sen bugün bu sebepten kavga et, sen de ağla falan gibilerinden..
Bir nevi reality dizi gibi işte.
Bunun nesi kötü ama dimi?
İzliyoruz işte, seviyoruz da bu tarz enteresan tipleri.
Taa 90’lardaki BBG evi gibi.
Ben seviyorum bu programı.
Bence ‘Yemekteyiz’ programı gündüz kuşağında sivrilen bir program olmaya uzun süre devam edecek gibi görünüyor.
Haftanın Filmi: The 15:17 to Paris / 15:17 Paris Treni
imdb: 5.0
Clint Eastwood’un oyunculuğu anlatılacak gibi değildir.
Muhteşem bir oyuncu olduğunu tüm dünyaya kanıtlamış.
Oyunculuğun yanı sıra bence yönetmenliği de müthiştir.
Bir çok önemli filmlere imza atmıştır.
Gran Torino, The Bridges of Madison County, Milyonluk Bebek, J.Edgar, Amerikan Sniper, Gizemli Nehir...
Say say bitmez..
Hikayeyi en yalın şekilde anlatabilen bir yönetmendir.
Asla artificial sahnelerin, kurguların, mizansenlerin peşinde koşup, yönetmeni hikayenin önüne geçirmez.
Hikayenin gücünü, yönetmenin gücüne tercih ederek güçlü bir yönetmen olmuştur.
Oyuncu yönetimi etkindir.
Film müziklerini yaptırırken tercihini, Woody Allen gibi genellikle jazz müziğinden yana kullanır.
Bu da filmlerine ayrı bir tat katar.
Ve yine bir Clint Eastwood filmiyle karşı karşıyayız.
Ben açıkçası Clint Eastwood için izledim.
15:17 Paris Treni aslında 10 dakikalık bir hikayeden oluşuyor.
Clint Eastwood bu 10 dakikayı iki buçuk saate yaymayı başarmış.
Aksiyon drama türünde ama aksiyonu bol bir film değil.
Filmin konusu:
Çocukluklarından beri asker olmak isteyen ama sadece 2 tanesi asker olabilen 3 arkadaş Avrupa tatiline çıkarlar.
Bindikleri Paris treninde Işid teröristi bir canlı bomba vardır ve durdurulması gerekmektedir.
Clint Eastwood gerçek bir kahramanlık hikayesinde, kahramanların kendisini oynatmış.
Bu kadar övgüden sonra maalesef eleştirim olacak.
Bu kez Clint Eastwood, klasik hikaye anlatımından vaz geçmiş ve daha karışık bir gramer tercih etmiş.
O yüzden önceki filmlerine göre o kadar da iyi değil ya da anlatım farkı bana öyle hissettirdi.
Ama zaman geçirmek adına bir de Clint Eastwood’un filmlerini es geçmeyim diyorsanız izleyin derim.
Haftanın Dizisi: Bull
imdb: 7.6
Yıllarca izlediğimiz NCIS dizisinden fenomen karakter Dinozzo’yu (Michael Weatherly) bilmeyen yoktur sanırım.
Michael Weatherly yeni dizisinde, yeni karakteriyle de fenomen olmayı başardı.
Davranış bilimi ve teknoloji konusundaki uzmanlıklarını birleştiren ve jüri ve yargıçların davranışlarına hakim olan Psikolog Doktor Bull, kurduğu ekibiyle mahkeme bilimi üzerine çalışırlar.
Bull dizisi, her bölüm başka bir davaya bakan uzman ekibin başından geçen maceraları anlatıyor.
Oldukça eğlenceli, izlemesi keyifli bir dizi.
Şu an 2. Sezonu yayınlanan Bull dizisi; Amerikan yargı sistemi üzerine yapılan mahkeme dizilerinden hoşlananlar için tercih edilebilir. Bir Suits, bir Boston Legal ya da Ally Mcbeal gibi efsane dizilerden olmasa da zevkle izleniyor.
Herkese iyi haftalar..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
