Kendi ellerimizle seçtiğimiz insanlar kalkıp bize 'işgalci' muamelesi yapıyor.. Kimin toprağında kimin ordusunu işgalci ilan ediyorsunuz? Burası TÜRKİYE..!! O ordunun adı da TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ..!..

24 haziranda Avrupa Konseyi parlementerler Meclisi komisyonunda Türkiye için bir karar tasarısı hazırlandı ve 26 hazirandada bu karar onaylandı... Karar tasarısında Türkiyenin Kürdistanda(!) işgalci olduğu ( Kürdistan legalleşmiş haberimiz yok), Kıbrıs'ta da aynı  şekilde "Faşist(!) Türk ordusunun" işgalci durumda olduğu karara bağlandı.. Yeminli Türk düşmanı 3 Ermeni ve 1 Rum komisyon üyesi ile birlikte bu karara imza attı. Maalesef ki bu kararların altında çok acı bir imza daha vardı.. AKP Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu.. Sn. Çavuşoğluna sormak isterdim; oradaki insanlar sizin yaşadığınız ülkenin (size Türk diyemiyorum)  ordusuna  (ki bu ordu sizin güvenliğinizi sağlamak için binlerce gencini şehit verdi) Faşist damgası vurduklarında hiç içiniz cızz etmedimi?

Bu ülkede şu anda ezilenin, Türk milleti olduğunu göremiyormusunuz? Bu ülkede "azınlık" sorunu varsa sizler gibi ayrıştırmaya çalışanların eserıdır.. Birlik beraberlik sağlamaya çalışmak yerine ayrıştırma yapılmaya çalışılırsa terörün hız kazanacağını ve leş kargalarının tepemizde uçuşup bunlardan nemalanacağını hepimiz biliyorduk.. O gün attığınız imzalar yüzünden bugün önüne geçilemez bir terörle mücadele ediyoruz. Oradaki mecliste "faşist" diye adlandırılan ordu muz hergün bir çok şehit veriyor sizin onaylamalarınız yüzünden..

Adamlar toplanıp Güneydoğuya  "Kürdistan" adını verdıklerını ve Türkiyede azınlık sorunu ve dini özgürlüğün olmaması vs vs.. konusunda tasarılar hazırlıyorlar ve bizim seçerek meclise getirdiğimiz, yurt dışındada ülkemizin haklarını savunması için yetki verdiğimiz milletvekilimiz kendi ülkemiz aleyhine kararlara imza atıyor.. O kadar  şehit verdik bu ülke için hiçmi vicdan sızlamıyor o imzaları atarken  acaba çok merak ediyorum.. Bir azeri Milletvekili ise bu karara imzasını atmıyor. Sadece Türk dostluğu adına ve haklarını korumak için..

Kendi oylarımızla seçtiğimiz ve bizim haklarımızı korumasını beklediğimiz bu insanlaramı emanetiz biz? Kim ne hakla ülkemizin içinde başka bir ülke kurma hakkını elde ediyor? Nasıl bir açılım yapılmaya çalışıldı ve bu ülke mevcut duruma düştü anlayamadık.. Yeminli Türk düşmanlarıyla birlik olmanın adı nedir? Zaten bu ülkenin kalelerini dışarıdan kimse yıkamaz.. Olsa olsa içerden yıkılır çok sevgili ülkem. Dışarıdakilere kapıları sonuna kadar açıp "buyrun" , "siz haklısınız" derseniz bu ülke için yapılacak bir şey kalmamış demektir. Aslında ben bu gibi durumlarda Başbakanımızın, Fransa da ve Davosta  göstediği performansını uygulamasını dilerdim.. Hatta isterdim.. O zaman kendisini ilk ben ayakta alkışlardım ama.. nafile....

Enflasyon almış başını gidiyor, işsizlik had safhada, millet kredi ve kredi kartları terörüne yenik düşmüş durumda, hergün yeni bir zam kapıda, Türk Ordusu'nun şanı yerle yeksan olmuş vaziyette, hergün yeni birkaç şehit haberi canımızı yakmakta, bu sorunlardan dolayı insanların birbirlerine tahammülü kalmayıp şiddete yönelmekte ama biz hala herşey güllük gülistanlıkmış muamelesi görüyor ve başbakanımızın "içki,sigara içmeyin!, sabah 6 da işe gidin.! Fiat arabaya binin..!  3 çocuk yapın.! " öğütleriyle aşağılanıyoruz..

Son zamanlarda farkettimki ülkemdeki en zor şey Türk olmak. Türklüğü savunmak..! .