Biz 'teslimiyetçi'miyiz, 'mücadeleci' mi?
TSK'yı bitirme operasyonları hızla devam ediyor. Tarihte görülmemiş bir suçlamayla karşı karşıya kalan TSK, yeniden yapılanan Anayasa maddeleriylede eli kolu bağlı hale gelip tasviye(!) edilme yoluna sokuluyor.
Dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olduğumuz dönem devrini kapatmaya doğru ilerliyor. Üklemizdeki son yıllarda yaşanan radikal değişimlerden TSK da nasibini aldı. Öyle görünüyor ki, artık tarih kitapları ilerki tarihlerde çok değişimlere uğrayacak ve yeniden yazılmak zorunda kalacak. Yok tarımda dünyada kendi kendine yetebilen 7.ci ülkeyiz, yok dünyanın en güçlü (nükleer silahsız) ordusuna sahibiz bilgileri artık tarih kitaplarının iftiharı olmayacak. Tarih kitapları bizlerden hesap soracak zamanı gelince.. Hatta bu topraklar hesap soracak bizlerden. Şehitlerin kanıyla sulanmış bu muhteşem ülkemle evlatlarımız bizim gibi övünemeyecek ..
TSK mensuplarına aşağıdan başlayarak yapılan suçlamalar en üst düzey ordu mensuplarına kadar ulaştı. Kontrolsuzca ve insafsızca yapılan suçlamalar, tutuklamalar milletin sinirlerini yıpratmaya ve gelecek endişesi yaratmaya başladı. Bu milletin refah içinde yaşaması adına binlerce şehit veren TSK (ki bu şehitler ve mevcut durumdaki ordu mensupları bizim evlatlarımız) öyle bir zaman geldi ki milletin gözünde teröristten daha tehlikeli ve daha hain durumuna sokuldu. TSK'yı yeniden yapılandırmaya insanın bir nebze gönlü elverebilir evet, çünkü her istihdam sağlanan yerde olduğu gibi (bunun içine mecliste dahil) mutlaka içeride çürük elmalar bulunacaktır. Düzeltilmesi gereken bir çok şey gözden geçirilip düzelme çabasına girişilmesi doğru bir harekettir ancak bir ülkenin emniyeti ve huzuru için kanla canla çalışan insanları bir teröristten daha vahim bir şekilde yargılamak ve cezalandırmak üstelikte haklarını ellerinden almak kimsenin haddi olmamalı..
Son yıllarda ordumuza yapılanlar tarihi bir hatadan başka bir şey değildir. Bu millet inançla, değerleriyle, birlik beraberlikleriyle ve paylaşımlarındaki sınırsızlıkla dünyada kendini ispat etmiştir. Kimsenin bu inançları yıkmaya, bu güveni bitirmeye hakkı yoktur.. Kaldıki bir çok evladımızı katleden teröriste bile 3 dakikalık mobil mahkeme kurup serbest bırakanlar şimdi ordu mensuplarını birer birer vatan haini ilan edip cezaevlerine yolluyorlar.. Bebek katiline bile özen gösterip el üstünde tutan ve konforu için her türlü yasa çıkaranlar, bu kanları dökenlere karşı mücadele veren askerlerimizin ödülünü cezaevlerinde apo'dan daha kötü şartlarda cezalandırılarak veriyorlar.
Yaklaşık 2300 yıllık tarihiyle iyisiyle kötüsüyle Türk milletini ayakta tutan kurumu kimsenin küçük düşürmesine izin vermemeliyiz.. Daima söylediğim gibi varsa içlerinde çürükler ayıklanmalı ve daha güçlü hale getirilmelidir. Antiemperyalist ve Milliyetçi ruhuna sahip oldukları için ABD-AB tarafından PKK'ya linç ettirilmeye çalışılmaktadır. Misak-ı Milli sınırlarımızı bölmeye çalışanların oyunları sayesinde TSK halkın gözünde küçük düşürülme girişimlerine karşı dayanıksız hale getirilmiştir. Bu sınırları bozmaya çalışan hain güçlere karşı bizlerin sahip çıkması gereken en önemli değerimizdir TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ.. Bir gün gelip Irak'taki gibi peşmergelere teslim olmamak ve bölünmemek için şimdi kendi güvenliğimize sahip çıkmalıyız.. O zaman vah tüh etmenin anlamıda kalmayacak geriye dönüşte olmayacak.. Biraz mantıkla geleceğimizi yönlendirmek elimizdeyken bu son şansımızı iyi değerlendirmeliyiz, hatta buna mecburuz..
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.