Çok geriye gitmeye gerek yok, Cumhuriyet döneminden başlayalım. Güçlü bir devlet yapılanması için, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başlattığı önemli atılımlar ve sanayileşme hamlesini Rahmetli Menderes 10 yıl yürüttüğü Başbakanlık döneminde devam ettirdi.

Uluslararası camia, bu güçlenen Türkiye'den oldukça rahatsız oldukları için iç hainleri devreye soktular ve Rahmetli Menderes'i yassı adada bir hiç uğruna ipe götürdüler ve idam edilmesini sağladılar.

Peki amaç neydi?
Amaç Türkiye güçlenmesin, sanayileşmesin, gelişmesin, kafasını kaldırmasın.

Kimdi bu içimizdeki hainler?
-Adnan Menderesi darbe ile indirenler, Türkiye'yi Menderes sonrası yıllarca yoksulluğa ve bataklığa mahkûm edenler.

-1980 öncesi hikâyeden, sağcı-solcu diye halkı iki gruba bölen ve bu grupları birlerine kırdırtanlar.

-1980 darbesini yapan ve suçsuz günahsız gencecik insanları, suçunun ne olduğunu dahi bilmeyen insanları idam edenler.

-1983 yılında halkın iradesi ile tek başına iktidar gelen, Rahmetli Turgut Özal'ı zehirleyenler.

İlk defa iktidara gelmiş Refah-YOL Hükümeti Başbakanı Rahmetli Erbakan Hoca, Türkiye'de ilk defa göreve geldiğinde memur maaşlarını %130 zam yaptı. Devlet kaynaklarını kullanmadaki atılımı ile tam ülkenin kalkınmasına yol veren Erbakan'a 28 Şubat Post modern Darbe girişimi ile istifa etmesini sağladılar.

Kim yaptı?
İçimizdeki hainler.
Bitmediler, bitmiyorlardı. Onların Türkiye diye bir derdi yoktu çünkü onlar talimatları batı ve ABD'den alıyorlardı.

Yıl 1994. Recep Tayyip Erdoğan çıkıyor ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı seçiliyordu.
Herkes şaşkın, "nasıl olur" diye soruyorlardı?

Çünkü çok farklıydı, genç, dirayetli, tam bir lider edasıyla etrafına korku salmıştı bir kere. Erdoğan çalışıyor İstanbul değişiyordu.

İşte bu gidiş onlar için tehlikeydi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra böyle bir lidere tahammül edemezlerdi.

Daha Belediye Başkanı iken şimşekler üzerine çevrilmişti.

Nitekim o hainler hücrelerini harekete geçirmişler ve Geleceğin Lider'ini okuduğu bir şiir yüzünden mahkûm etmişler ve ceza evine göndermişlerdi.

İşte bu hain ve şer odakları belki bilmedikleri bir hata yapmışlardı.

Gazete manşetleri "Muhtar bile olamaz" derken, ceza evine binlerce seveni uğurluyordu. İşte süreç o noktadan sonra başlıyordu.

Muhtar bile olamaz dedikleri Recep Tayyip Erdoğan, cezaevinden Başbakan olarak çıkıyor ve aralıksız 19 yıl katıldığı tüm seçimleri kazandı. Türkiye, yatırım üzerine yatırımlar yaptı, büyüdü, sanayileşme, teknoloji, savunma sanayi alanında dev yatımlar yapılarak küresel bir güç olma yolunda ilerlendi. Erdoğan, Uluslararası camiaya yeri geldiğinde çok önemli mesajları vererek Türkiye'nin geçmişte kaybolan imajını oldukça güçlendirdi.

Uluslar ası Camiaya verdiği önemli mesajlar:
- Türkiye artık eski Türkiye değil.
- Dünya beşten büyüktür.
- One Minute
- Öldürmeye gelince siz öldürmeyi iyi bilirsiniz
- Siz kendi aklınızı kendinize saklayın. (AB'ye)

Tabi bunlar sadece bazıları.

Bu durumlara rahatsız olan içimizdeki hainler, ABD sevicileri ve Batının emir komutasına girmiş iç mihraklar "ne yapıyor bu" diye planı harekete geçirdi.

Peki kim bunlar?
Dış mihraklar
ABD- Müttefikimiz ama baş düşmanımız.
AB- NATO içinde müttefiklerimiz ama baş düşmanlarımız.
İç Mihraklar
Fetö- PKK- PYD- HDP-CHP.
Bu gruba yeni katılanları unutmayalım. (İP- Gelecek- Deva)

Önce Mit Müsteşarına operasyon yapmak istediler.

- 17-25 Fetö Kumpası.
- Gezi olayları provokasyonu.
- Mit Tırlarının durdurulması.
- 6-7 Ekim Olayları
- 15 Temmuz Hain darbe girişim.

İşte ardı arkası kesilmiyor hainlerin hainliklerinin.

Vallahi Allah güç kuvvet versin diye sürekli dua ediyorum.

Bir lider düşünün gecesini gündüzünü ülkesine adamış, gecede 4 saat uyku uyuyarak ülkesi için çalışan ve bin bir sorun ve dertle uğraşan, en önemlisi içerideki hainlerden bir türlü kurtulamayan Erdoğan, Türkiye'yi hangi zor şartlarda yönetmeye çalışıyor bir bakın.

El insaf artık.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra böyle başka bir lider geldi mi bu ülkeyi yöneten?..

Şimdi ABD Başkanı Biden, alçak ve mesnetsiz bir açıklama yaparak 1915 olaylarına "soykırım" dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız da bir gün önce yaptığı telefon görüşmesi sonrası Pençe-Yıldırım-Şimşek operasyonu talimatını verdi.

Be hainler ne istiyorsunuz?

İçinizde böyle dirayetli, böyle dik duruşlu, böyle korkusuz, böyle Dünya'ya yeri geldiğinde lafını yapıştıran "One Minute" diyen, "Dünya 5'ten büyüktür" diyen kaç kişi var söyleyin?

Bu ülkenin geleceği için plan yapan gelişimi daha ileriye götürmek için proje üreten kaç kişisiniz?

"Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz olsa Dünyaya meydan okuruz" diyen Yunanlı bir iş adamı bu tespiti yapıyor siz ise hainlik peşindesiniz.

Pandemi dünyayı sarmış herkes perişan. Türkiye ise ücretsiz halkına aşı yapan tek ülke. Hastalarından ücret almayan tek ülke. PCR testini ücretsiz yapan tek ülke. Vatandaşına 100 Milyarı aşkın kaynak aktarmış ve imkânları son noktasına kadar kullanmaya çalışan, Avrupa'nın en güçlü sağlık sistemine sahip bir sistem kurulmuş.

Pandemi sürecinde kapatırsın, "Niçin kapattınız?" Açarsınız, "Niçin açtınız?". Tutarsız siyasetiniz batsın sizin.

Sizin ne istediğinizi ben biliyorum.
"Tam kapatalım, üretimde sektörünü durduralım ve Türkiye ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalsın. Bizde bunu siyasi malzeme yapalım." sizin düşünceniz tamda bu.

Sizin üretimin devam ettiği, ihracatın devam ettiği bir kapanma işinize gelmez.

Zor zamanlarda ülkesinin yanında olmayan kim olursa olsun haindir.