Siyasi bir analiz yapalım istedim.
Ülkemizi 20 yıldır yöneten iktidar AK Parti (Recep Tayyip Erdoğan) Cumhur ittifakı ile birlikte 2023 Seçimlerine giderken "Akıllı ve uyanık olalım".

Şahsen tanık olduğum 2002 öncesi hükümetlerin çalışmalarını hatırlayalım, o dönemleri hiç unutmayalım unutturmayalım.

Yıllardır uluslararası emperyalist güçlerin kontrolünde yönetilen ve her tarafına prangalar vurulmuş, üretimin olmadığı, ihracatın nasıl yapıldığının bilinmediği, bir gecede bankaların hortumlandığı, gecelik repo faizlerinin % 7000, enflasyonun %130-240 olduğu, insanların hastanelerde rehin kaldığı, eczanelerde ilaç bulunmadığı, sokakların çöp yığınları ile dolu olduğu, su kuyruklarının metrelerce uzadığı, ulaşımda sadece banliyö trenlerinin ve minibüslerin olduğu, doğalgazın olmadığı, evlerde kok kömürlerinin yandığı ve hava kirliliğinden nefes alınmayacak hale gelen Haliç'in ve lağım kokusunun nerdeyse tüm şehre yayıldığı İstanbul ve diğer iller. Kısaca Türkiye!

Gelelim Erdoğan dönemine;
Önce bu aziz halk onu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçti. Çünkü biliyordu ki İstanbul'u rezil halinden sadece o kurtaracaktı. Ve tabi ki haklı çıktılar. Çok kısa zamanda başta su olmak üzere çöp, trafik, vb. gibi İstanbul'un birçok sorunu kısa sürede çözdü.

Baktılar bu adam Türkiye'yi gelecekte yönetmeye kalkabilir buna müdahale edelim dediler ve yaptılar da okuduğu bir şiir yüzünden cezaevine gönderdiler. İşte oradan Başbakan olarak çıkacağını hiç düşünemediler. Yüce yaradan her zaman kendisine teslim olmuş, inanmış ve rabbine sığınmış Erdoğan'a "yürü ya kulum" demişti bir kez.

3 Kasım 2002 seçimleri ile büyük yürüyüş başlamıştı.

Kalkınan, üreten, ihraç eden, modern bir Türkiye için ekibi ile var gücüyle yola koyuldu. Öyle engebeli ve tuzaklarla dolu bir yol vardı ki, içeriden dışarıdan saldıranlar, kendi ekibinin içinde sinsice hainlik yapanlar, hangisini sayalım. Önemli olan bir şey vardı unuttular. O sırtını Allah'a dayamış ona inanmış ve ona güvenmişti.

2021 yılına gelindiğinde üretim, ihracat, istihdam, sağlık, ekonomi, savunma sanayi ve ulaşım yatırımları ile ülkemizin her alanda önü açıldı. Özellikle savunma sanayinde üretimi % 75'lere çıkartarak, İHA-SİHA gibi çok stratejik insansız hava gücümüzün önünü açmış ve yine MİLGEM Projesi ile kendi uçak ve savaş gemimizi, denizaltımızı ve daha birçok projeyi hayata geçirerek Dünya'ya gövde gösterisi yapılmasını sağlamıştır.

Savunma sanayinde yıllardır adeta kafesin içine konulmuş ASELSAN-TUSAŞ-ROKETSAN gibi stratejik üretim tesislerini kabuğundan çıkarıp dünya markası haline getirmiştir.

Sağlıkta; şehir hastaneleri beş yıldızlı otel konforunda hizmet verir hale getirildi, eczanelerde ilaçların bedava olması sağlandı. Ulaşımda; tüneller, köprüler, otoyollar, hızlı trenler, metrolar ve daha birçok yatırımlarla Dünya'da ilk on ülkeden bir olma yolunda hızla ilerlenmesi sağlandı.

Tüm engellemelere rağmen, 17-25 Aralık, Gezi Parkı kışkırtması, 15 Temmuz hain darbe girişimi, kur saldırıları vs.

Evet, şimdi geldik 2022 yılının ilk günlerine.

Enflasyon yüksek olarak açıklandı. Tabi ki Dünya genelinde pandemi nedeniyle ekonomik bir sıkıntı söz konusu. Örneğin ABD 'ki enflasyon -05 iken bu gün 6,2 olarak açıklandı. AB ülkeleri eksi enflasyondan artı 5-5, 4-6,3 gibi yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadele etmeye başladılar.

Ak Parti (Recep Tayyip Erdoğan) halkını enflasyon karşısında ezdirmeden yoluna devam ediyor. Asgari ücrete %50 üzerinde zam yapıldı. Emekli ve memurlar içinde gerekli artışlar yapıldı. Enflasyona ezdirilmedi.

Gelelim Muhalefete; aslında gelsek mi daha iyi hiç gelmesek mi?
Erken seçim çığırtkanlığı yapar dururlar. Daha adayları bile belli değil, gelecek için belirledikleri bir stratejileri yok, kendi içlerinde bir aday çekişmesi almış başını gidiyor. Kemal Kılıçdaroğlu değişik bir strateji peşinde, çünkü kim aday olursa koltuğu elden gidecek. Kendisi özellikle Ekrem İmamoğlu aday olmaması için çabalıyor.

Bir gün TÜİK 'e, bir gün Milli Eğitim Bakanlığı'na baskın yapıyor, saçma sapan şeyler söylüyor tüm görsel basının gündemine oturuyor. İyi Parti- HDP- SP Kesinlikle İmamoğlu'nun adaylığından yana, bu çok net. İmamoğlu seçilemese de "CHP Genel Başkanı olurum" planı tıkır tıkır işliyor. Kemal Kılıçdaroğlu tehlikenin farkında ve karşı manevralarla bunu kırmaya çalışıyor, bu arada CHP içinde İmamoğlu-Kılıçdaroğlu ile bir ön seçime giderlerse adaylık için İmamoğlu açık ara önde çıkar.

Neden?
Ekrem İmamoğlu, İBB'ye 45 bin yeni personel aldı. Şuan inceleme konusu olan terör iltisaklı bu kişiler İYİ Parti, SP, HDP referanslı kişiler. Asıl olan nedir biliyor musunuz? İmamoğlu dikkat edin CHP tabanından ciddi isimleri kendi ekibine dâhil etti. Bunlar danışman kadrolarında, şirketler yönetimlerinde, müdürlüklerde ve kendisine destek olan CHP Milletvekillerini ve üst yöneticileri bağlamış durumda. Kılıçdaroğlu'nun bu konuda elini ciddi zayıflatmış gibi görünüyor.

Bir diğer taraftan kim aday olursa olsun, içlerinde birbirlerini yesin dursunlar ama bu millete ne umut verebiliyorlar ona bakın ne anlatıyorlar? Ben size söyleyeyim. Bakın lütfen uyanık olun, kim aday olursa olsun HDP olmadan kendilerinin hiçbir şey olduklarını artık herkes biliyor.

Bu ülkede terörün sonu geldi biliyor ve görüyoruz. CHP-İP-HDP-SP-Deva-Gelecek-Demokrat Partilerinin hepsi birleştiler, dertleri iktidar olmak değil, Erdoğan'ı devirmek, ülkede kargaşa çıkartmak, tüm kazanımlarımızı başta İHA-SİHA-ASELSAN-MKE-ROKETSAN-TUSAŞ- gibi gururumuz firmaları yok etmek ve daha aklınıza gelmeyen kazanımları yerle yeksan etmek bunların amaçları. Vallahi halkı düşündükleri yok.

Nasıl anlayacağız?
Es kaza seçilirlerse (Allah korusun) HDP verilecek Bakanlıklar sizce hangileri olabilir?

Pervin Buldan birkaç gün önce demedi mi, ülkenin yönetiminde biz de yer alacağız diye.

Teröre destek olanlar ülke yönetiminde olacak özellikle İçişleri Bakanlığını alsalar yeter zaten.

Ya Allah aşkına bu ülkenin milli değerlerine sahip bir vatandaş bunu kabul edebilir mi? Yapamazlar diyenler var, öyle bir yapacaklar ki o zaman ah demeniz çare olmayacak. İBB içine yerleşen terör iltisaklı kişilere bakın daha 2,5 yılda kaç kişi nerelere yerleşmiş.

Akıllı olalım ey Türkiyem.

Bu farklı bir mücadeledir. Ya bu ülkeyi bunlara teslim edeceğiz (Allah korusun) ya da geleceğimize emin adımlarla büyüyerek, güçlenerek, dünyada söz sahibi olan ve ekonomik olarak ilk 10 ülke arasında yerimizi alarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu mücadele sadece Erdoğan ile birlikte yapılabilir, aksi felaketimiz olur.

Parti teşkilatlarımız sahada aktif olalım ve halka çok yakın bir şekilde 20 yılı bıkmadan usanmadan anlatalım. Sadece fotoğraf çekmeyelim. Bu halk her şeyi görüyor, izliyor, bize anlatmak düşüyor.