Timurtaş Hoca Ve Zulüm
Ve bu karşılaştığımız olaylardaki ibretlerden ders alacağımıza ve kendi başımıza gelecekmiş gibi hatalarımızın farkına varacağımıza, hatalarımıza her geçen gün yenilerini ekliyoruz.
Leyla Zana'nın siyaset sahnesine yeni yeni çıktığını ve medya tarafından tanınmadığı günlerde, Bağcılarda Feyzullah Kıyıklık'ın ilk Belediye Başkanı olduğu ve Refah Partisi'nin zafer kutlamaları arifesinde, Zana'nın Bağcılar Çiftlik Demirkapı Mahallesine geldiği zamanı dün gibi hatırlıyorum. Çünkü Bitlis'li arkadaşlarımı etrafına toplayarak kafalarını karıştırmış, bende Zana'yı o zaman 16 yıl önce protesto etmiştim.
O zaman ki! Refah Partisi Bağcılar İlçe Başkanı Mukadder Başeğmez Ramazan ayı içerisinde beni ve bir arkadaşımı ilçe merkezine davet ederek, seçim çalışmalarına destek vermemizden dolayı bizlere teşekkür belgesi takdim etmişti.
Tabi ben Milli Görüşçü değildim ama bu ülkeye zarar verenlere çalışmaktansa, Necip Fazıl'ın talebeleri olan siyasi arenadaki tüm öğrencilerinin bulunduğu partileri kendime yakın görüyordum.
BAŞEĞMEZ SARIKLI VATANDAŞIN KIYAFETİNİ YÜZÜNE KARŞI ELEŞTİRMİŞTİ.
Mukadder Başegmez'in odasında muhabbet ederken, sarıklı bir vatandaş içeri girerek, bir konuda görüşmek istediğini söylediğinde, Başeğmez genç çocuğun kıyafetini eleştirdiğinde şaşırmıştım. Yani o zaman bile refah partisinde modern insanlar var idi.
Müsaade isteyerek kalkmak istediğimizde, Başeğmez, ''Hayır lütfen oturun. Size teşekkür belgeleri haricinde bir de davet ileteceğim. Siz ikinizin çalışmalarını Sayın Genel Başkanımız Necmettin Erbakan'a ilettiğimde sizleri Ankara'ya davet etti'' dedi.
ERBAKAN HOCA İLE SAHUR SOHBETİNDE BULUŞTUK
Davete icabet etmek sünnettir edasıyla Ankara'ya vardık ve Ramazan ayı münasebetiyle gece vardığımızda Ankara'da bir iki saat beklemeden sonra Necmettin Erbakan ile beraber sahur yaptık ve hoş seda bir sohbette bulunduk.
Hocayı bu diyalogumuz haricinde birde 3'lü koalisyon zamanında Alparslan Türkeş ile birlikte Sultanahmet meydanında verdiği miting ile hatırlıyorum.
TİMURTAŞ UÇAR HOCA EFENDİNİN ZULÜM TESPİTİ
Rahmetli baba dostum olan Timurtaş Uçar Hoca Efendi'yi Sultanahmet'te bir ağacın gölgesine oturmuş ve yanındakilerle sohbet ediyor iken gördüğümde yanına yaklaşmış ve kendimi tanıtarak, 18 yaşında bir genç olarak merakım vesilesiyle koalisyonu nasıl gördüğünü sormuştum.
Timurtaş Hocaefendi aynen şu ifadeleri kullanmıştı; ''Necip Fazıl'ın torunlarının birleşmesi bu ülkenin ve bu sancağın refahına vesiledir. Ama bu beraberliğin bozulması için gayret içerisinde olacaklardır. Ve bozulursa da zulüm yakındır'' demişti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir zamanlar kendisinin de genel başkanı olan ve aynı davadan yargılandığı Necmettin Erbakan'ın kalan hapis cezasını ''Sürekli hastalık'' nedeniyle affetti.
Aslında bu ülkede Başbakanlık yapmış bir insanın böyle bir mahkûmiyeti hoş bir şey değildi ve Timurtaş hocanın dediği zulüm bu ve buna benzer olaylardan ibaret idi herhalde.
PKK'LILARIN AFFEDİLMESİNE SES YOK, HOCANIN AFFINA SES ÇOK
PKK'lılar ile bu ülkenin dirliği ile birliğine zulüm edenler ve bebek katillerini affedenlere sessiz kalanlar seslerini bayağı yükseltir oldular.
Sultan Süleyman'a bile kalmayan dünyanın kimseye kalmayacağı aşikâr iken, dünyanın tapusunun kendinde olduğunu düşünüp yaşayanlar zulüm yapanlara yazıklar olsun.
fyildirim@ogunhaber.com
OGÜN/24-30.Ağustos.2008/Sayı:87/Sayfa:03
Leyla Zana'nın siyaset sahnesine yeni yeni çıktığını ve medya tarafından tanınmadığı günlerde, Bağcılarda Feyzullah Kıyıklık'ın ilk Belediye Başkanı olduğu ve Refah Partisi'nin zafer kutlamaları arifesinde, Zana'nın Bağcılar Çiftlik Demirkapı Mahallesine geldiği zamanı dün gibi hatırlıyorum. Çünkü Bitlis'li arkadaşlarımı etrafına toplayarak kafalarını karıştırmış, bende Zana'yı o zaman 16 yıl önce protesto etmiştim.
O zaman ki! Refah Partisi Bağcılar İlçe Başkanı Mukadder Başeğmez Ramazan ayı içerisinde beni ve bir arkadaşımı ilçe merkezine davet ederek, seçim çalışmalarına destek vermemizden dolayı bizlere teşekkür belgesi takdim etmişti.
Tabi ben Milli Görüşçü değildim ama bu ülkeye zarar verenlere çalışmaktansa, Necip Fazıl'ın talebeleri olan siyasi arenadaki tüm öğrencilerinin bulunduğu partileri kendime yakın görüyordum.
BAŞEĞMEZ SARIKLI VATANDAŞIN KIYAFETİNİ YÜZÜNE KARŞI ELEŞTİRMİŞTİ.
Mukadder Başegmez'in odasında muhabbet ederken, sarıklı bir vatandaş içeri girerek, bir konuda görüşmek istediğini söylediğinde, Başeğmez genç çocuğun kıyafetini eleştirdiğinde şaşırmıştım. Yani o zaman bile refah partisinde modern insanlar var idi.
Müsaade isteyerek kalkmak istediğimizde, Başeğmez, ''Hayır lütfen oturun. Size teşekkür belgeleri haricinde bir de davet ileteceğim. Siz ikinizin çalışmalarını Sayın Genel Başkanımız Necmettin Erbakan'a ilettiğimde sizleri Ankara'ya davet etti'' dedi.
ERBAKAN HOCA İLE SAHUR SOHBETİNDE BULUŞTUK
Davete icabet etmek sünnettir edasıyla Ankara'ya vardık ve Ramazan ayı münasebetiyle gece vardığımızda Ankara'da bir iki saat beklemeden sonra Necmettin Erbakan ile beraber sahur yaptık ve hoş seda bir sohbette bulunduk.
Hocayı bu diyalogumuz haricinde birde 3'lü koalisyon zamanında Alparslan Türkeş ile birlikte Sultanahmet meydanında verdiği miting ile hatırlıyorum.
TİMURTAŞ UÇAR HOCA EFENDİNİN ZULÜM TESPİTİ
Rahmetli baba dostum olan Timurtaş Uçar Hoca Efendi'yi Sultanahmet'te bir ağacın gölgesine oturmuş ve yanındakilerle sohbet ediyor iken gördüğümde yanına yaklaşmış ve kendimi tanıtarak, 18 yaşında bir genç olarak merakım vesilesiyle koalisyonu nasıl gördüğünü sormuştum.
Timurtaş Hocaefendi aynen şu ifadeleri kullanmıştı; ''Necip Fazıl'ın torunlarının birleşmesi bu ülkenin ve bu sancağın refahına vesiledir. Ama bu beraberliğin bozulması için gayret içerisinde olacaklardır. Ve bozulursa da zulüm yakındır'' demişti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir zamanlar kendisinin de genel başkanı olan ve aynı davadan yargılandığı Necmettin Erbakan'ın kalan hapis cezasını ''Sürekli hastalık'' nedeniyle affetti.
Aslında bu ülkede Başbakanlık yapmış bir insanın böyle bir mahkûmiyeti hoş bir şey değildi ve Timurtaş hocanın dediği zulüm bu ve buna benzer olaylardan ibaret idi herhalde.
PKK'LILARIN AFFEDİLMESİNE SES YOK, HOCANIN AFFINA SES ÇOK
PKK'lılar ile bu ülkenin dirliği ile birliğine zulüm edenler ve bebek katillerini affedenlere sessiz kalanlar seslerini bayağı yükseltir oldular.
Sultan Süleyman'a bile kalmayan dünyanın kimseye kalmayacağı aşikâr iken, dünyanın tapusunun kendinde olduğunu düşünüp yaşayanlar zulüm yapanlara yazıklar olsun.
fyildirim@ogunhaber.com
OGÜN/24-30.Ağustos.2008/Sayı:87/Sayfa:03
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.