Ne zaman adam oluruz!
Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları sahneleyenler tarih sahnesinde bunun hesabını çok ağır vereceklerdir. Bencillik ilkesiyle hareket eden bu ülke üzerinde yaşayan bazı insanlar ile bir kısım gruplar kendi ülkelerine ciddi ve kalıcı zararlar veriyorlar.
Kibir denilen illetten kendilerini temizlemeden, ben yerine biz anlayışını benimsemeden, önce vatan sonra ben diyemeden yapılan tüm hareketlerin sahipleri geçmişleri ne olursa olsun yok olmaya ve kötü anılmaya mahkum olacaklardır.
‘Benim gibi düşünmek zorundasın’ anlayışının hakim olduğu bir siyaset arenasında da, ilim sahnesinde de, yaşam tarzında da bir arpa boyu yol alabilmemiz imkansızdır.
Dedikodu ve saldırılar ise dilden dile dolaşıyor. Herkes eteklerindeki taşları dökerken vicdan sanki rafa kaldırılmış gibi belden aşağı vurmalar moda oldu günümüzde...
Suriye başta olmak üzere tüm müslümanlar ve Türkler zulüm görürken biz kardeşlerimize yardımcı olmak adına bile birlik içerisinde hareket edemiyoruz.
Hatta kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımlara engel olunmasına da bir anlam veremiyoruz. Suriye de şu tarafa veya bu tarafa yardım gönderilmesini engelleyebilirsiniz. Lakin Türkmen kardeşlerimize canımız kanımız olanlara gönderilen yardımlara siyasi rant elde etmek için neşter vuramazsınız.
Büyüklerimiz ''şüyuu vukuundan beter'' derler ya hani ne hoş söylemişler.
Yani öyle durumlar gözlemleriz ve duyarız ki; duyduğumuzda ve gördüğümüzde şaşıp kalır ve sadece vay be deriz. Kısaca bazı olayların duyulması, olup bitmesinden daha çok bizleri derinden yaralar.
Ne zaman adam oluruz, ne zaman insan olmanın hakkını verebiliriz, ne zaman yaradana karşı mahçup olmayız biliyormusunuz?? ‘Hayvanlar kadar bile olsa sevgi ve şefkat sahibi olabilirsek'
Kibir denilen illetten kendilerini temizlemeden, ben yerine biz anlayışını benimsemeden, önce vatan sonra ben diyemeden yapılan tüm hareketlerin sahipleri geçmişleri ne olursa olsun yok olmaya ve kötü anılmaya mahkum olacaklardır.
‘Benim gibi düşünmek zorundasın’ anlayışının hakim olduğu bir siyaset arenasında da, ilim sahnesinde de, yaşam tarzında da bir arpa boyu yol alabilmemiz imkansızdır.
Dedikodu ve saldırılar ise dilden dile dolaşıyor. Herkes eteklerindeki taşları dökerken vicdan sanki rafa kaldırılmış gibi belden aşağı vurmalar moda oldu günümüzde...
Suriye başta olmak üzere tüm müslümanlar ve Türkler zulüm görürken biz kardeşlerimize yardımcı olmak adına bile birlik içerisinde hareket edemiyoruz.
Hatta kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımlara engel olunmasına da bir anlam veremiyoruz. Suriye de şu tarafa veya bu tarafa yardım gönderilmesini engelleyebilirsiniz. Lakin Türkmen kardeşlerimize canımız kanımız olanlara gönderilen yardımlara siyasi rant elde etmek için neşter vuramazsınız.
Büyüklerimiz ''şüyuu vukuundan beter'' derler ya hani ne hoş söylemişler.
Yani öyle durumlar gözlemleriz ve duyarız ki; duyduğumuzda ve gördüğümüzde şaşıp kalır ve sadece vay be deriz. Kısaca bazı olayların duyulması, olup bitmesinden daha çok bizleri derinden yaralar.
Ne zaman adam oluruz, ne zaman insan olmanın hakkını verebiliriz, ne zaman yaradana karşı mahçup olmayız biliyormusunuz?? ‘Hayvanlar kadar bile olsa sevgi ve şefkat sahibi olabilirsek'
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.