"Ne? ne zaman? nerede? nasıl? neden? kim?"i içinde barındıran ‘5n 1k’ gazetecilik terimi bugünlerde kullanılmaz oldu.

Ülke menfaatlerini ön planda tutmayı bırakın nerede ise ülke zararına çalışır bir hal aldılar.

Bir taraf hükümetin şartsız yanında olurken, bir diğer taraf hükümetin yaptığı yararlı işleri görmezden geliyor. Hatta bazı kalemler hükümete yara vermek isterken, devletimize zarar vermekten çekinmiyor.

Medyanın kamu yararı gibi bir misyon gözetmesi gerekirken, hep bir tarafta saf tutması ve kalemini birilerinin emrinde hissetmesi Medya’yı esas amacından saptırıyor.

Yıllardır ülkemizde planlı bir şekilde Türk gençliğini bitirmek için maliyetinin altında pazarlanan uyuşturucu madde olan “bonzai” konusunda medyanın kalemini bu madde ile mücadele için kullanmaması ise kafaları karıştırıyor.

Çok ucuz fiyatlarla satılmasına rağmen uyuşturucu satıcılarının para içerisinde yüzmesi ve pahalı marka silahlar satın almaları ise kafaları karıştırıyor. Sanki uyuşturucu satanlara kara bir el gizliden finans desteği sağlıyor.

Türkiye’nin geleceği olan gençliğimiz evlerde ailelerine asileşirken, meydanlarda da devlete karşı baş kaldırmaya başladılar.

Milli ve dini değerlerimiz ile gelenek ve göreneklerimizi unutan bir nesilin yetişmesinin nedenlerin başında gelen uyuşturucu ile mücadele etmeyen bir medya bu ülkenin geleceğine neşter vuranların hamisi durumundadır.

Geçtiğimiz günlerde Zeytinburnu'nda bonzai satışı konusunda kendilerini uyaran bir vatandaşın işyerini kurşunlayan uyuşturucu satıcıları, yoldan geçen bir kişiyi öldürmüştü.

Bu olay ve buna benzer olayları ana haber bültenlerinde duyuran medya bu tarz haberlerle uyuşturucu satıcılarının güçlü durumda oldukları algısı oluşturarak, korku ortamı oluşturuyorlar.

Uyuşturucu satıcılarına jandarma ve polis tarafından yapılan baskınlarda bu kişi ve grupların nasıl aciz ve zavallı bir şekilde yakalandıklarına ise neredeyse yayınlarında yer vermiyorlar.

‘Bonzai içenleri bozayi’ anladık… Peki, ‘Medya’yı ne bozayi?