Sevgili okurlar bu yazıma aslında önce Z kuşağından, ilgilendikleri müzik türlerinden ve ülkemizde müziğin son birkaç senedeki değişiminden ve çarpıcı bir şekilde fenomenlerden bahsederek başlamak istiyordum. Fakat geçtiğimiz haftalarda dijital medyada karşılaştığım bir videodaki karşılaştığım tablodan sonra zaman kaybetmeden bu yazıyı yazmak ve ulaşabileceğim üst düzey insanlara eğer şayet gözlerinden bu tablolar kaçtıysa bir naçizane farkındalık yaratmak istedim. Diğer konulara da sırayla değineceğim.

Geçtiğimiz günlerde sosyal platformlardan birinde, keşfet teki konser ve şarkı görüntülerini izlerken tüylerimi diken diken eden bir manzarayla karşılaştım. İsmini vermek istemediğim bir rapçi arkadaşımız düzenlenen halka açık bir festivaldeki konserinde bir başka rapçi arkadaşımıza ana avrat sövüyor ve bunu bir marifetmiş gibi rap yaparak melodik söylüyor tezahürat şeklinde, seyircide tezahürata eşlik ediyor hem de akıl almaz bir birliktelikte, sanki tek bir ağızdan ediliyor küfürler, bin bilemediniz iki bin kişilik bir koro.. Gözünüzde canlandırın artık..

Üstelik bu seyirci grubu yani rapçi arkadaşımızın küfür korosu Z kuşağımızdan yani geleceğimiz olan 10-18 yaş aralığı kızlı erkekli gençlerimizden oluşuyor.
Durum ne kadar vahim değil mi?
Zaten kültürel bir yozlaşma savaşının verildiği ülkemizde günden güne sadece sanatta değil her konuda iyice geriye doğru gidiyoruz arkadaşlar ve sevgili küçüklerim, değerli büyüklerim...

Sizleri bilemem ama benim yüreğim parçalanıyor ama susmamak farkındalık yaratmak amacıyla artık dayanamayıp bu yazıyı yazmak istedim. Ki bunlar zaten son zamanlarda sanatçı dostlarımla ve yakınlarımla sürekli bahsettiğim dert yandığım konulardı.

Yıllarca ben ve birçok sanatçı dostum ve bizden önceki değerli büyük büyük üstatlarımız gerek şarkı yazarken gerekse kliplerimizde halkın tarihine, gelenek görenek ve adetlerine, kültürüne uygun bir mizaç kullanırken ahlaklı sevgi ve saygı çerçevesinde bu işi, hobiyi ya da yaşam tarzını benimsedik ve yansıtmaya çalıştık. Bütün bunları gözetirken dahi en azından şu anda o sıkılığı göremiyorum tabi, bunu da üzülerek söylüyorum, eski zamanda RTÜK tarafından çok sıkı bir şekilde denetleniyorduk şuan neredeyse böyle bir denetleme kurumundan eser yok gibi...

Öyle sıkıydı ki hatta önceki yıllarda çekeceğimiz kliplerde dahi aman üst baş çok açılmasın, aman vurdu kırdı olmasın, aman yatak sahnesi bir aşk hikayesi anlatmak için dahi yanlış çağrışım yapar diye kullanılmasın, sigara gözükmesin diye diye kılı kırk yarardık. Şimdi rap müzikteki bazı arkadaşlarımızda ana avrat küfürler, efendim kadına ağıza alınmayacak hakaretler, parça isimlerine bile affedersiniz "s.kt.r g.t" yazan ve müzik sektörüyle dalga geçen fenomenler yani şaşkınlıkla, kızgınlıkla ve üzülerek izliyoruz.

"
-Peki bu şarkıları çalan radyo ve platformlara, kliplerine yer veren radyo ve platformlara hiç mi bir uyarı gitmiyor?
-Hiç mi bir yaptırım ya da cezai şart uygulanmıyor?
-En ufak bir bildiride ya da düşünce topluluklarında platformlar kapatılıyor da bu tarz yayınlar mı engellenemiyor?
-Gençliğimizin, gelecek neslimizin ahlakını ve kültürünü ya da kendi örf adet ve ahlakımızı bu dünden yetme hadsizlere mi bozduracağız?
-Bu gidişe bir dur diyecek kurumumuz yok mu?
-RTÜK hala çalışıyor mu?
"
Diye sormak isterim...

Saygılarımla…