"Ben söyleyim,
Ne Davutoğlu ve ne de Babacan, iktidar alternatifi olamaz.
Gidip Millet İttifakına koltuk değneği olacaklar.
Amaçları sadece Erdoğan'ı düşürmek."
Düşündüm…
Uzun uzun düşündüm; bu söz ve söylemlerdeki kerameti, sırrı, derinliği.
Bir halt anlayamadım.
Çakmıyorum galiba, siyasetten…

Yahu bu kişiler parti kurdular/kuruyorlar.
Siyasi Parti,
Çay partisi değil.
Siyasi partinin iddiası iktidar olmaktır.
İktidar olmak için de öncelikle mevcut iktidarın gitmesi lazım.
Tabi ki amaçları İktidarı indirmek olacak.
Şunu mu deselerdi yani;
"İktidar gayet iyi ve güzel yönetiyor, bizler de bir zamanlar aynı bünyedeydik.
Canımız sıkıldı ve partisel bir fantezi yapalım dedik.
Parti kurduk ama iktidara asla bir lafımız, sözümüz yok."
Kanaryaseverler Derneği mi kursalardı yoksa…

Devam eder; aklıevvel, nöbetçi açık oturumcu akademisyen, teorisyen, siyaset mühendisleri;
"FETÖ'ye, Suriye'ye ve HDP'ye dair birşey dediler mi,
Bir dış politika vizyonları var mı,
Tarım, Ekonomi, Sağlık politikaları nedir,
Hiçbir şey söylemediler,
Farkettiniz mi…"
Yahu iki saatlik TV Programına çıkmışlar.
O süre içinde söylenebilecek şeyleri, düşüncelerini ve sorulara cevapları imkan ölçüsünde veriyorlar.
Hele bir dur, bir dur…
Partileşsinler, programlarını açıklasınlar, düşüncelerini ve eylem planlarını dile getirsinler de; öyle vur, öyle eleştir, öyle göm….

Zaten eğer; derin ilminiz, bilminiz, engin deneyiminiz, akademik potansiyeliniz, siyasi tecrübelerinizce söyledikleriniz gibiyse ölü doğmuş bir tabela partisi olacaklar.

Nedendir bu telaş ve koşulsuz eleştirme şehveti…
Haaa…
Ama taltif, sırtın okşanması ve ödüllendirme gibi amaç ve emel varsa,
Ve bu ödül, yapılacak "muhteşem savunma ve zemmetmeye" bağlı ise,
Ödül ve istihza arasındaki bağ "beslenmecilik" içeriyor ise,
Saygı duyuyorum sizlere yüce ve büyük insanlar…

Bir de oldukça "manidar" gördüğüm bir nokta var.
"Hiçbirşey yoksa bile kesin birşey vardır", kabilinden…
"Bunlar yok mu bunlar…
Kesin dış bağlantıları var,
Birileri düğmeye basmış,
Yoksa cesaret edip de harekete geçemezlerdi,
Hatta yakında göreceksiniz ki; FETÖ bağlantıları bile ortaya çıkacak, hepsinin ipliği pazara dökülecek," söz ve söylemleri…

Size bir şifre vereyim mi…
FETÖ ile ilintilendirme içerikli bir söz ve söylem işittiğinizde, hemen söylemde bulunana bakın.
Kesin geçmişinde FETÖ ile yakın bir teşrik-i mesaisi olmuştur.
Sanki suçluluk psikolojisinin dile vurması gibi…

Son olarak şunu da söyleyeyim.
Olur veya oldu da iktidar değişti diyelim.
Aynı aklıevvel, turfa müneccim ve siyaset bilmişlerin "kral öldü yaşasın kral" kabilinden, yeni iktidara yaptıkları güzellemeleri duyar gibiyim.

Dillerinden "Aslında ben o zamanlar da söylemiştim, yanlışları dile getirmiştim, hataları söylemiştim ama beni dinlemediler" gibi sözler düşmeyecektir.

Yeni yönetimde "alan ve rol kapmak" için cansiperane mücadeleye girişeceklerdir.
Maalesef bu böyledir.
Üstelik onların yeni dönem güzellemeleri pirim de yapacak ve medyatik vitrin figüranlıkları popülize şekilde devam edecektir.

Dün böyleydi, bugün de böyle ve ne yazık ki yarın da böyle olacaktır.