Yazık, çok yazık; 'Başörtüsü hala siyasetin gündeminde..!'
Başörtüsü…
Bireysel hak ve özgürlükler anlamında,
İnanç özgürlüğü ve inancını yaşayabilme bağlamında sağlanması ve olması gereken bir özgürlük.
Anayasal özgürlükler kapsamında görülmesi gereken bir durum.
Bir kadının başörtülü şekilde eğitimini sürdürebilmesi, kamu/özel iş hayatında varlık bulabilmesi artık bir rutindir.
Başı açık olan bir kadınla başı kapalı bir kadın arasında bir fark yoktur.
Başı örtülü şekilde kamusal alanda fonksiyon icra eder olmak ne bir lütuftur ne de bir handikaptır.
Konuyu komplike hale getirmenin gereği yok; olması gereken de budur.
Ama gel gelelim siyasete…
Her sorun bitti, sıkıntılar giderildi ve gündem yeniden "Başörtüsü"…
Birisi kişisel karşıtlığıyla olumsuzluk atfediyor,
Bir diğeri konuyla ilgili sağladığı "imkan zeminini” bir bahşetme/lütuf/ihsan gibi siyasetin ana konusu yapıyor.
Bir başkası gözleri dolu dolu, yaşadığı acı bir anekdotu aktararak siyasete girişinin ana sebebi olarak dile getiriyor.
Merkezleşmenin veya ötekileştir(il)menin ana konusu yine başörtüsü.
Merak ediyorum; daha ne kadar sürecek/sürdürülecek…
Biz gündemden düştü ve artık taraf/karşıtlık gibi bir gündem oluşmayacak sanıyorduk.
Ama ne yazık ki; karşıt zihniyet zaman zaman hortluyor,
Taraf olan ise mal bulmuş mağribi gibi hemen konuyu gündeme taşıyıp siyaset devşirmeye başlıyor.
Konuyu konuşanlara dikkat ediyorum; genelde erkekler.
İlginç, aslında dramatik ve ne acı değil mi; kadına dair bir konunun erkekler tarafından tartışılması, belirleyici ve hükümferma söylemler içermesi…
Bir arpa boyu mesafe kat etmemişiz, maalesef.
Ne yazık ki; kadının kendisiyle ilgili bir konuda fikri, sözü, söylemi yokmuş gibi konu yine erkeklerin gündeminde.
Gerçi bizde kim ne derse desin, siyaset de erkeklerin tekelinde ya…
Kadının adı siyasette istatistik olmaktan öteye geçmiyor.
Laf zamanı gelince başlıyorlar; "bizim partinin kurucularının/idare kurulunun/vekillerinin veya bilmem nesinin yüzde bilmem kaçı kadınlardan oluşuyor"
Eeeee, sonra…
Sonrası kadınla ilgili bir konu olan giyimle alakalı iddia/eleştiri/destek söz ve söylemleri erkekler tarafından vaazediliyor.
Yok yok…
Kimse kusura bakmasın, siyasette kadının adı var kendi yok.
Son tahlilde; "başörtüsü" gibi tamamen kadına dair ve kadınla alakalı bir durum hala erkek egemenliğinin ve iddiasının ana konusu ise;
Ki, öyle görünüyor;
Yazık, çok yazık..!
Başı açık veya başörtülü demek yerine; açık kadın/kapalı kadın söyleminin kullanılması…
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.