Erkan Yılmaz

Erkan Yılmaz

Suriye bu hale nasıl geldi

Suriye bu hale nasıl geldi

Amerikan, İngiliz, İsrail yapımı ve oldukça büyük bütçeli bir savaş/devrim filmi.
Konusu, Suriye’de Direniş ve Diktatörün Bitişi…
Senaryo, plan ve strateji İngiltere’den,
Rusya’nın Suriye’den elini çekmesi Amerika’dan,
Hizbullah ve diğer Şii örgütlerin bitirmek İsrail’den,
Eğitmek, donatmak ve PR desteği vermek yine Amerika’dan,
Diplomatik koordinasyon İngiltere’den,
İstihbarat ve mıntıka temizliği İsrail’den.
Filmin finansmanı nereden?
Tabi ki Körfez ülkelerinden…
HTŞ ve lideri Colani?
Piyade birliği ve başrol oyuncusu…

Aslında Ne Oldu?
Aslında ne oldu sorusuna cevap için,
Daha üretilmeden şok bir pazarlama stratejisi oluşturulan
Ve piyasaya sürülünce de ortalığı kasıp kavuran Dubai Çikolatası’na bakın derim.
İşte o zaman,
HTŞ ve liderinin yükselişini,
Suriye’de, -güya herkesi şaşırtan- hızlı fethin(!) nasıl olduğunu veya olmadığını,
Ve 13 senede alınamayan sonucun 12 günde nasıl alındığını daha iyi anlarsınız.

*****************

Esad Döneminin Bitişi ve MHP’nin Katkısı
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Esad devrinin bitmesiyle ilgili Bahçeli’nin “Öcalan Çıkışını” hatırlatmış ve şöyle bir açıklama yapmış:
“13 Yıl süren iç savaşın sonunda, 61 Yıl süren Baas rejimi ile birlikte 54 Yıl süren Esad iktidarı sona erdi.
Rejim karşıtı tutuklu ve hükümlüler serbest bırakılıyor, cezaevleri boşaltılıyor.
Esad’ın ordusu dağıldı.
Sayın Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024 de yaptığı tarihi çağrıyı, Ortadoğu’da nelerin olup bittiğini tam olarak kavrayamayanların bir müddet ekranlardan uzak kalması veya büyük bir pişkinlikle arz-ı endam etmeye devam etmeleri kendi bilecekleri iştir.

Muhterem!
Evet, Bahçeli’nin “tarihi çağrısı” gerçekten de önemli idi ve hala da önemli.
Devletin terör paradigmasına yeni bir perspektif,
Ve farklı bir stratejik öneri…
Zaten çağrının Türkiye kamuoyunda yarattığı etki de, bunun nişanesi…

Ama merak ediyor ve sormak istiyorum:
—Bahçeli’nin 22 Ekim’deki “tarihi çağrısı” olmasa idi Esad yıkılmayacak mı idi?
—Esad’ın ordusu dağılmayacak, cezaevleri boşaltılmayacak, rejim karşıtı tutuklu ve hükümlüler serbest kalamayacak mı idi?
—Yani, Rejim karşıtı muhalifler harekete geçemeyecek mi idi?
—Bu “Tarihi Çağrı” sayesinde, Fırat’ın doğusuna hakimiyet kuran PYD ile artık can-ciğer kuzu sarması mı olacağız?
—Özetle;
Suriye’de ortaya çıkan yeni tablo Bahçeli’nin tarihi çağrısı sayesinde mi oldu?

*************

Benzemezlerin Ortak Noktası
HTŞ liderliğindeki muhalifler Halep’i, Hama’yı, Humus’u almış,
Şam kapılarına dayanmış,
Kilis’teki ortalama vatandaş bile Şam düştü-düşecek ve Esat Rejimi sona erecek diye beklerken,
Kilis’te konuşma yapan Özgür Özel “Suriye’nin toprak bütünlüğünden ve Esad’la diyalogdan” bahsediyor.
Merak ediyorum,
Özgür Özel ve diplomasi ekibinin yaşadığı Türkiye, Ortadoğu’ya 12-13 bin km. mesafede/Avusturalya’nın güneyinde bir ada devleti mi ki?
Bu kadar realiteden uzak,
Ve bu kadar ezberci/klişe diplomatik yaklaşım nasıl olabilir?
İktidar namzedi bir partinin başkanı gerçeklikten nasıl bu kadar kopuk olabilir?
Efendiler!
Kusura bakmayın ama,
Siz Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” prensibini bile doğru anlamamışsınız.
Hatırlatırım ki,
Atatürk, bu ilkeyi Kurtuluş Savaşı/Milli Mücadele devam derken dememiş,
1931 yılında söylemişti.
Önce mücadele yapılmış,
İşgali sonlandırmış,
Ve yeni savaşlar yaşanmaması için “Yurtta Barış Dünyada Barış” felsefesini ortaya koymuştu.
Demek ki neymiş:
Atam İzindeyiz demekle Ata’nın izinde olunmuyor,
Ve Atatürk’ün fikirleri ve duygularını anlamak ve hissetmek için yeterli olmuyormuş!

Siyasal İslamcıların Direniş Takıntısı

Esad Rejimi yıkıldı,
Türkiye’de Muhafazakâr ve İslamcı kesim sevinç çığlıkları atıyor.
Gayet normal,
Ben de çok sevindim çünkü…
Ama
Esad’ın yıkılışından hareketle,
Bunu bir “Direniş ve Zafer/Ümmetin Zaferi” gibi lanse etmek,
Ve HTŞ lideri Colani’yi, Suriye’nin Ömer Muhtar’ı gibi anlatmak,
Realiteden kopukluk,
Ve gerçekliğe kör olmak demek olmuyor mu?
Yahu Muhteremler!
Hangi direniş?
Neyin zaferi?
Olan şey, sadece Hollywood yapımı bir savaş/devrim filminin gösterime girmesinden ibaret!
Hatırlatırım ki, Ramazan Aylarımızın TRT ritüeli haline gelmiş olan “Çöl Aslanı” filmindeki Ömer Muhtar da, kendisi bir Amerikalı olan  Anthony Quinn idi.
Demek ki neymiş?
“Peygamberin izindeyiz” demekle ve Siyasal İslamcılıkla kör dünyanın göbeğine hak yol İslam yazılamıyor,
Ve sadece İslamcıyım demekle, İslam payidar olmuyormuş !

Sonuç olarak;
Siyasal İslamcıların bu açıklamaları ile Özgür Özel’in o açıklamaları,
Fantastik idealizm, hamaset ve hayalle gerçeği karıştırmak bağlamında, ne çok benzeşiyor değil mi!..

************

Manidar
Televizyon izliyorum,
Bir o kanal bir bu...
Her kanalda ana konu, tabi Suriye ve Esad’ın yıkılışı…
CNN Türk,
Ve bir “Son Dakika” haberi.
Aynen şöyle:
“Şam’da Emevi Camiine ilk defa CNN Türk girdi”…
Güler misin ağlar mısın bilemedim,
Ama “Şam’da, Emevi Camiinde Cuma Namazı kılacağız” diyen Davutoğlu kesin ağlıyordur.
Olsun be,
Üzülme Davutoğlu,
Ağlama ve de ki:
“Don’t cry for me, Emevi Camii!
The truth is, I never left you”
(Benim için ağlama Emevi Camii
Gerçek şu ki seni asla terk etmedim)

Türkiye veya devlet televizyonumuz TRT veya sen giremesen de,
Cuma Namazı kılamasan da,
CNN’in Türk’ü girmiş; bu da bir şeydir…
CNN için küçük ama Türkiye için büyük bir adım.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Egemen
    Kaleminize sağlık
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet cinsel sohbet oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı Evden eve nakliyat