Yıl 2009,
Bir vatandaş mahkemeye gider.
"Ben ırkçı söylemler ifade ettiği için çocuğumun Öğrenci And'ı okumasını istemiyorum" der.
Doğaldır; herkes her şey için mahkemeye gidebilir.
Ve yine doğal olarak ve gereği şekilde Danıştay Milli Eğitim Bakanlığına,
"Böyle böyle bir iddia var ve savunma ver…" der.
Hükümet AK Parti,
Bakan Nimet Çubukçu'dur.
Bakanlık savunmasında özetle der ki;
"Vatandaşımızın iddia ettiği gibi andımız ırkçı söylemler ifade etmemektedir.
Öğrenci andında ifade edilen Türk ve Türklük kavramları bir vatandaşlık, bir milli kimlik ifadesidir. Anayasamızın 66.maddesinde ifade edildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür.

Öğrenci Andı'nın geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza okutulmasının ayrımcılık, ırkçılık, eşitsizlikle bir ilgisinin olduğu söylenemez"

Yıl 2013…
Hükümet AK Parti,
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı,
Andımız kaldırıldı.
Yıl 2018,
Danıştay Öğrenci And'ını kaldıran düzenlemeyi iptal etti.
Andımızı kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı Danıştay İdari Dava Daireler Kuruluna başvurdu.
Ne için.?
Andımızın kaldırılmasını iptal eden kararın iptali için…
Ve savunmasında şöyle diyor;
"Gerek faşizm gerekse komünizm bu ve benzeri uygulamaları sıkça kullanmıştır.
Öğrencilerin her gün "papağan gibi" tekrarlayacakları sözler yerine, konuşup tartışarak ve yaşayarak edinecekleri özellikler günümüz eğitiminin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.

Her sabah öğrencilerin sıraya sokulup tekrarlatılarak bir takım değerlerin kazandırılmaya çalışılması hem Türk Milli Eğitimi'nin benimsediği eğitim anlayışına hem de dünyada genel kabul gören eğitimbilim anlayışına uygun değildir"

2009-2018…
Dokuz yıl,
Bakanlık aynı,
Hükümetler aynı Parti…
Şaşırmak mı lazım; artık olan/olmayan hiçbir şey şaşırtmıyor beni…

Hele savunmada bir cümle var ki; oldukça trajikomik/dramatik ve insan aklıyla dalga geçen cinsten…
"Andımız'ı 1933 yılından itibaren söyleyen kuşakların And'daki ifadelere ne denli uygun yurttaşlar olarak geliştikleri, etkisini anlamak açısından konu bir bütüncül yaklaşımla değerlendirilmelidir"

Yani bizler, -şahsen ben- papağanistim ve papağanizmin etkisiyle papağanize olmuşlardan biriyim.
Yazık bizlere,
Çok yazık…!

And okuma bahtsızlığına düçar olmuş/maruz kalmış, acınası/zavallı ve gelişememişlerdeniz…
Ama "Allah Razı olsun/Hamdolsun ve Minnettarız ki(!)" 2013’den bu yana, yedi-sekiz yıldaki nesil, And Kâbusuyla(!)  "papağanlaşmaktan" kurtuldu.

Vay vay vayyyy...