Erkan Yılmaz

Erkan Yılmaz

Pahalılık, sıkıntı, yokluk var ama bütün kafeler dolu…

Pahalılık, sıkıntı, yokluk var ama bütün kafeler dolu…
Önce fikir belirtiyorlar ama sormadan da duramıyorlar;
"Pahalılık varmış,,
İnsanlar perişan diyorlar,
Evet bence de öyle ama şöyle bir etrafına bakınca; bütün kafeler, restoranlar, mekanlar da dolu…
Bu neyin nesi peki?.."

Ankara'da yaşayan birisi olarak soruyorum o halde;
Ankara'nın nüfusu kaç?
6 milyon…
Kafelere, restoranlara gidip oturan, yiyen içen, eğlenen meşk eden tahminen kaç kişidir?
Mevcut kapasiteye göre 500 bin civarı,
Hadi ben artırayım ve 1 milyon olsun…
Peki geri kalan 5 milyon Ankaralıya ne oldu!

Tavır şu;
"Haaaa, öyle mi,
Bak ben orasını düşünemedim…"
Görmeyince yok sanıyoruz,
Bilmeyince, herkesi tok biliyoruz,
Biz alabilince, herkeste var zannediyoruz.
Merak ettim,
Bir markete gidince, dolu dolu alışveriş yapıp kasaya geldiğinde; kasiyerin içinden ne küfürler savurduğunu,
Kadere sitem ettiğini,
Hatta fiyatı fahiş hale gelmiş ürünlerden bol bol aldığını görünce; zıkkım olsun, boğazında kalsın dediğini,
Hatta ve hatta, bu da iktidara yakın birileri galiba; her şeyi almış ve belki de ödeme yaptığı kredi kartının limiti bile sınırsızdır diyerek, yedi sülalene sövdüğünü hiç düşündün mü!
Bence düşünmedin ama ben söyleyeyim; düşünmelisin!
Çünkü ben soruyorum, konuşuyorum ve yok sayılan kitlelerin içten sövgüsünü biliyorum!

Hemen geliyor yeni bir fikir ve başka bir soru;
"Hadi öyle olsun,
Başını çevirip yola bir baksana,
Benzin-mazot zamlandı ama hala arabadan geçilmiyor,
Kimse lüksünden taviz vermiyor,
Demek ki var; olmasa nasıl harcayacak?"
Acı acı gülümsüyorum,
Çünkü Cumhurbaşkanı bile, "her evin önünde bir araba var" dedikten sonra, ahali böyle demiş çok mu!

Sormak istiyorum;
Hayırdır Cumhurbaşkanım,
Her evi veya önünü nerede gördün,
Eskiden olsa hadi neyse; Keçiören'de otururken görüyor olabilirdin,
Ama şimdi…
Araçtan in helikoptere bin, ondan in uçağa bin…
Yoksa sağında solunda gördüğün koruma araçlarını, vatandaşlara ait mi sanıyorsun!

Soruya gelelim;
Ankara'da kayıtlı araç sayısı (otomobil) bir buçuk milyon…
Resmi kurumlara ait araçları da dahil hem de…
6 milyon nüfusun 1 milyonu 18 yaş altı,
Yani ehliyeti yok ve aracı olması gerekmez diyelim...
Geriye ne kaldı?
Üç buçuk milyon…
Onların ahvali nedir?
Dile getirilmese de,
Söze yansımasa da;
"Onlar da alsaydı,
Aldılar da ellerini tutan mı oldu…" dendiğini duyar gibiyim!..
Bir de Türkiye geneline bakalım;
Türkiye nüfusu 85 milyon,
Araç sayısı kaç?
14 milyon.
Daha konuşmaya ne hacet!
Üstelik bu 14 milyon aracın da, belli bir gelir seviyesi ve üzeri kişilerde olduğunu, hatta bazı hanelerde birden fazla bulunduğunu düşünürsek; sanırım ne demek istediğimi anladınız!
Tek sıkıntımız, sorunumuz ve yoksunluğumuz araba alamamak, kafe ve restoranlara gidememek mi?
Keşke öyle olsa!
Yapışkan hale gelen bir enflasyon belasıyla karşı karşıyayız.
Ama iktidar öyle rahat ki,
Enflasyon diye bir sorunları yok sanki…
Hatta tek sorunumuz enflasyon olsun; "inşallah/maşallah/evelallah(')" aşarız!
Düşünebiliyor musunuz,
İktidar ve bağımsız (!) Merkez Bankasının başkanı 2023 yılında enflasyon yüzde 22,3'e inecek diyor.
Yahu, senin 9 ayda beş kez tükürdüğünü yaladın ve tahminde revizyona gittin.
Boş çıktı, boşa düştün,
Boş atıp dolu tutmak istedin,
Aslında söylediklerine kendin bile hiç inanmadın,
Ama yine de umut tacirliğinden, boş vaatlerinden ve hayal satmaktan vazgeçmedin!
Maliye Bakanıyla kavram yarıştırdın,
Biriniz epistemolojiyle koparttı, biriniz liralaşarak morarttı…
Ahaliye ise üçün biri kaldı!
Ulan,
Bırakın yüzde 23'ü,
Siz bu enflasyonu 2023'de, yüzde 50'ye düşürün, bıyıklarımı keserim!
Bunu derkende,
Enflasyon düşmez demiyorum asla…
Bu kafayla, bu politikalarla (politikasızlıkla), bu iktidar düşüremez diyorum!
Ne yapacaklar?
Ocak'ta ücretlilerin maaşlarına yüzde 50, belki de yüzde 75 zam yapacaklar.
Cambaza bak cambaza misali; diğer cepten faiziyle birlikte çekecekler ince ince…
Verdikleri zam enflasyona sebep olacak,
Enflasyon ise fiyatların atmasına…
Öyleyse neden böyle yapıyorlar?
Ekim'e kadar tutmadı; artık seçime kadar…
Tıpkı, fıkradaki "Muska yazdım itine, Tutarsa da ipime tutmazsa da ipime…" misali!
Peki, tutar mı?
Tutan tutar ama neyi tutar onu bilemem,
Fakat bu enflasyon, iktidarı yutar ve yutacak!
Seçimin sonucunu muhalefet filan belirlemeyecek,
İktidarın kendi yanlışları, göz kapatışları, sağıra yatışları,
Bizim Oğuz'un söylemiyle; "herkes helva yiyor" sanışları,
Birbirine düşüşleri,
Yolsuzluğu yol edişleri
Taht kavgaları,
Yapılanın yanlarına kâr kalacak sanmaları,
Ve en önemlisi de;
Enflasyon Partisi'nin amansız, acımasız ve aralıksız mideye vuruşları, seçimin sunucunu belirleyecek ve bu iktidarı götürecektir!

Not: İktidarın kaybedeceğine dair düşüncelerim, normal şartlar altında bir seçim varsayımı dahilindedir.
Hayal edilen harici yol, yöntem ve yalnızca AKP'ye mahsus, kişiye özel Pakistanist demokratik usul ve esaslara göre değildir.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Abrek Efe
    Üstat tesbitler güzel bunu herkesin görmesi lazım gelmezmi. Kimler görmez üstat bilirmisin?Darı ambarındaki kendini horoz zanneden tavuklar görmez.
  • Egemen Tuna
    Eğitim seviyesi artsa ülkede herkes düşünebilecek ama izin vermiyorlar...
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı