Her gün yeni bir zam,
Simit 3 TL oldu; Şubat'ta 4 veya 5 TL olması bekleniyor.

2021 yılında,
Yani, sadece bir yıl içinde,
Benzine 33, motorine 28, LPG'yeyse 18 kez zam yapılmış.

Tarih 1 Ocak 2021:
Benzin : 7.30TL şimdi ise 14.20 TL,
Motorin: 6.70TL şimdi ise 14.30TL,
LPG : 4.02TL şimdi ise 9.35TL,

Ne kadar artmış?
Yani ne kadar zam gelmiş?
% 100'den fazla!..

Elektirik,
Doğalgaz,
Gıda ürünlerindeki fahiş artışları söylemiyorum bile…

Vahim ötesi bir tablo var ve etkisi her geçen gün katlanıyor.

Böyleyken,
Bu derece vahim-ciddi-dramatik bir sorunlar yumağı yaşarken;
Sorun çözücülerimiz,
Yetkin yetişkinlerimiz,
Yetkili kişilerimiz,
Yetki isteyenlerimiz,
Seçilmişlerimiz,
Seçim isteyenlerimiz,
Bizi seçin diyenlerimiz,
Kısaca, çok sevgili, hep sayın ve pek muhterem siyasetçilerimiz ne yapıyor?..
Sid.k yarışı…

Birisi;
"İstanbul kar altındayken belediye işleyemedi; karı eritemedi ve yolları açamadı,
Vakti zamanında, biz daha hızlı ve daha çok işlemiş; karı eritmiş ve yolları açmıştık…" diye gazel okuyor.

Diğeri;
"Hadi oradan…
Sizin zamanınızı da gördük; becerememiştiniz,
Biz daha iyi yapardık, daha güçlü işlerdik ve karı eritip yolları hizmete açardık ama siz, bizi hep engelliyorsunuz,
İstanbul'u kaybetmeyi bir türlü hazmedemediniz…" diye bahane üretiyor.

Bu bu,
İnanın, tablo aynen bu…
İmamoğlu ve muhalefet temsilcileri iktidarı suçlamakta,
İktidar sözcüleri ve hatta Cumhurbaşkanı uzun uzun muhalefet ve İmamoğlu'nun karla mücadelede başarısızlığını anlatmakta…

O hengamede biri balıkçıya gider,
Diğeri, MOBESE'den takip eder…

Biri, "sen beni kanunsuzca nasıl dikizlersin" der,
Diğeri, "Ey ahali, onu balıkçıda yakaladım" diye ilanatta bulunur.

Gerçekten yazıklar olsun,
Birinize değil; hepinize yazıklar olsun!..

Yahu yangın bacayı sarmış,
Hatta onu da geçtim,
Bacayı yakacak kömür kalmamış, doğalgaz kesilmiş, mahalle karanlığa bürünmüş; bizim muhteremler, hala siyaset oyununda, sidik yarışında, galebe çalma derdinde!..

Millet fakr-u zaruret içinde harap ve bitap vaziyette; kerameti kendinden menkul seçilmişler umursamazlık denizinde, sörfte…
Depdep'in dediği gibi; her şey iyi, ülke gül bahçesi sanki…
Biri "terbiyesiz" diyor,
Diğeri, aman altta kalmayayım şahlanışıyla kükreyip; "duble terbiyesiz" diyor!..
Biri tükürse diğeri katmerli tükürmeye çalışıyor!..

Buradan özellikle ve öncelikle muhalefete sesleniyorum;
İktidarın uyutma, sorunları kapatma-örtme-konuşturmama, oyalama ve üste çıkma oyununa geliyorsunuz.
İstenen bu zaten; gündem belirlemek ve belirledikleri "uzaysal ve illüzyonist" gündemi konuşturmak…

Siyaset uleması olmaya gerek yok ve çalışmayın,
Basit-sade-yalın şekilde ekonomik krizi ve çözüm önerilerinizi anlatın, yeterli!..
Bunu da yapamıyorsanız susun,
Susun ki; iktidar gündem değiştirecek koz bulamasın,
Zaten enflasyon denen kendi yarattıkları canavar, iktidarı tüketecek!..

***

Yeni Havalimanında çatı çöküyor,
Ulaştırma Bakanı, "…Zaten yıkılacaktı…" diyor,
Sunucu soruyor; "Atatürk Havalimanı'ndaki hastaneyi o pistin ucuna niye yaptınız efendim?"
Bakan; "Yeni Havalimanı'nın uçuşlarına etkisi olmasın ve ‘pistler kullanılmasın' diye. İhtiyaç yoktu, burası millet bahçesi olacak…" diyor.

İyi-güzel-hoş…
"Peki, İstanbul'a geldiğiniz uçak neden Yeni Havalimanı'na değil de Atatürk'e indi?
Aslında Atatürk Havalimanı da kalsa daha iyi olmaz mıydı efendim…" diye sormuyor tabi sunucu!..
Neden?
Cevabı, bir önceki cevapta verilmiş zaten…

***

Maliye Bakanı yılsonu enflasyonla ilgili % 30'lar seviyesinden bahsediyor,
Merkez Bankası Başkanı % 23'den dem vuruyor.
Kime inanalım,
Hangisine kanalım…

Yahu arkadaş, bari ağız birliği yapsanız da; biz de doya doya kendimizi kandırsak; bakın, koskoca bakanlar-başkanlar hep bir ağızdan böyle diyor; inanmamak olmaz diye inansak ve sizlere aldansak…
Hiç olmazsa, yaza kadar; aldanmanın tadına varsak!...
Hani siz, "yaza kadar ölmezsen; çayır-çimen bol olur…" vecizesindeki gibi;
"…Ekonomiyi bir de Haziran-Temmuz gibi görün" diyorsunuz ya,
Bunu bile çok görüyorsunuz; daha size ne söyleyelim ki…

***

Neyse,
Her neyse,
Boş verelim bunları,
Vurun Mehtere,
Hamdolsun;
Dünyaya meydan okuyoruz,
Zamlar ne yapsın bize.
Semaya açılan eller,
Dua eden şol diller,
Aşarız dua ile,
Dualar yeter krize,
Olsak da pare pare,
Kaynamasa tencere,
Cami açalım yeter,
Mübahtır, her ketenpere…