Erkan Yılmaz

Erkan Yılmaz

E-Ticaret Kanunu özel'leştiriliyor mu?

E-Ticaret Kanunu özel'leştiriliyor mu?
E-Ticaret…
Herkesin ve hepimizin rutini haline geldi.
Nasıl mı?
Daha basit anlatayım;
Yediğiniz yemekten giydiğiniz kıyafete,
Elektronik eşyadan diğer ev gereksinimlerine,
Market alışverişinizden, bir dostunuza alacağınız doğum günü hediyesine kadar; her şey ama her şeyi sipariş ettiğimiz platform…
Özellikle Pandemi döneminde olağanüstü büyüyen bir piyasa…
 
Hal böyle olur da birileri durur mu!
Saldırdılar tabi,
Ama piyasa koşulları ve olağan rekabet içinde değil,
Bağlantıları kullanarak,
"Al/ver" ilişkileri oluşturarak,
Ve, tüm bel altı vuruşları sahaya sürerek…
 
Ne oldu sonra?
Piyasa koşulları çerçevesinde varlık oluşturamayan, müşteri kazanamayan ve teveccüh görmeyenler için tek bir alternatif kalmıştı;
E-Ticaret Kanunu üzerinden bindirmek, sindirmek ve piyasayı ele geçirmek…
 
Evlere şenlik bir kanun değişikliği yapıldı.
Bence, devlet algı ve olgusuyla mütenasip olmayan ve kamunun, kanuni itibarını yerle bir eden düzenlemeydi.
Değişikliğe dair önce yavaştan sonra hızlanarak nihayetinde ise ayyuka çıkan söylentiler başlamıştı.
 
Duramadım ve bunları Ticaret Bakanına sordum.
Hatta epeyce açık bir dille sordum.
Ama artık suçluluk psikolojisinden mi yoksa sağıra yatmak en iyisi diyerek mi herkes sus pus!
 
Fakat devletin kurumunun başındaki kişinin duyarsızlığına rağmen piyasa durmuyor,
Şükür ki hala bazı konuları dillendirecek medya ve yazarlar da var.
Benim yazımdan sonra Dünya Gazetesinden Emre Alkin ve Habertürk'ten Güntay Şimşek konuyu gündeme getirdi.
Hem de teknik detaylarına kadar...
 
Sadece onlar da değil; İhlas Haber Ajansı bile, "E-Ticaret platformlarının büyümesine lisans bedeli engeli"  başlıklı haberiyle konuyu gündeme getirdi ve kanun değişikliğinde görülen sakatlık ve aksaklıkları duyurdu.
 
Alkin'in kanun değişikliğine dair, " …konvansiyonel ticaret üzerine yatırım yapmış ve bu konuda ciddi paralar harcamış olanların lobi faaliyeti neticesinde ortaya çıkmış gözüküyor." değerlendirmesi oldukça manidar.
Bu tespitini, bakanlık nereye koyuyor acaba; çok merak ediyorum doğrusu!
 
Keza, Habertürk yazarı Şimşek'in yaptığı şu eleştiriler oldukça önemli;
 "…Ticaret Bakanlığı öyle bir lisans ücreti düzenlemesi yapmış gibi, bazı şirketlerin direkt zarar etmesini sağlıyor.
…E-Ticaret Kanunu'nda yapılan değişikliklerle dünyanın hiçbir yerinde olmayan uygulamalar getiriliyor.
…Kanunda bazı şirketlerin önünü kesmek, bazılarının ise büyümesine destek vermek için özel düzenlemeler yapıldığı dikkat çekiyor. 
…Rekabet Kurumu'na paralel biri yapı oluşturuyor. 
…Piyasada rekabeti ortadan kaldıracak düzenlemeler içeriyor…."
 
Tüm bunlara rağmen Ticaret Bakanı ve Bakanlığının sağıra yatmasına/sus-pus haline ve duymazdan gelmesine hayret içindeyim.
 
Önceki yazımdaki soruları yeniden tekrar etmek istemiyorum fakat kulağıma gelen ve oldukça mide bulandırıcı ve bakanlığı, dolayısıyla devleti bile küçük düşürücü duyumları söylemek ve sormak zorundayım!
 
Aynen şöyle;
E-Ticaret Kanununda yapılan değişikliğe "yanlıştır-piyasaya zarar verir- taraflıdır" gibi malumu anlatan, yazı yazan/görüş bildiren/yorum yapanlardan bazılarına,  değişiklikten müstefit olduğu düşünülen firmanın birinden telefonlar geldiği ve yazılardan duyulan rahatsızlıkların dile getirildiği söyleniyor.
 
Ve en önemlisi bununla da kalınmıyor;
Bu sindirme ve manipüle etme işlemlerini yapanların, "bakan adına/bakanlık bilgisiyle arıyoruz" diye söyledikleri ortalıkta dolaşıyor.
 
Duyunca inanmak istemedim,
Ama sonra; olur mu olur dedim,
Neler olmadı ki!..
"Bakan bizim adamımız/biz getirdik onu" diyenler, bunu da hayda hayda yapar diye düşündüm.
 
Ama şimdi farklı bir kesimin dikkatini çekmek istiyorum.
Bu değişiklikte dahli olan bürokratlara birkaç sözüm olacak.
 
Hanımlar beyler,
Mahkeme kadıya mülk değildir,
Siyasiler, eninde sonunda giderler ama siz bürokratlar orada hancısınız ve kalırsınız.
Tehdit filan gibi sakın algılamayın,
Bürokrasiyi iyi bilen birisinden dost tavsiyesi gibi düşünün.
 
Siz ne yapıyor, nelere alet oluyor ve yıllardır oluşan itibarınızı bir çırpıda yok ettiğinizin farkında değil misiniz!
Kendi bakanlığınıza bağlı kurumları bile ötekileştirdiniz.
Siz elinizden geleni ardınıza koymadan tam gaz devam etseniz de; uzun ağaç ucuna kadar yanmaz!
Yarın-bir gün emin olun ki; yanlış hesap Bağdat'tan olmasa da; yeni bir bakan gelir ondan geri döner ve yaptıklarınızdan dolayı hesap sorulur!
 
Bakın,
Yeni bir iktidar demiyorum,
Yeni bir bakan gelir ve sorgu sual başlatır diyorum.
Hemen yanı başınızda bir Tarım Bakanlığı var.
Orada Bakan değişti ve önceki Bakan Yardımcısı ve pek çok bürokrat hakkında soruşturma açıldı, suç duyurusunda bulunuldu!
Hem de "yolsuzluktan" dolayı…
 
Benden söylemesi…
Gerisi sizin bileceğiniz bir şey…

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Umay Ülgen
    Adını koyalım: bu, sistematik gasptır. Buna benzer bit yönetmelik oyunu, devletin yazılım işleri alımında da var. Tüm sektörlerde denenecek belli ki. Piramidin tepesi piranalarla dolu.
  • Melek Ö.
    Birde "yaptim oldu" mantığını/ mantıksızlığını bırakalım. Yaptım " doğru oldu" mantığını getirelim. Bu da ne ile olur, ilim ile bilim ile olur, bilim insanı yani akademisyenlerden fikir görüş almakla olabilir. Siyasetci/ karar mecii tüm kesimi dinleyip ona göre göre karar vermeli.. Biz bu yaptim oldu mantığıyla gidersek, adamlar uzaydan uydu ile yani bilim ve fen ile herşeyi tüm dünyayı kontrol edebiliyor, lütfen bizde adam kayıran uygulamalari birakip bilimsell veri, istatistik vb bilimsel yöntemler kullanalım ve doğru karar verelim. Yoksa başka ülkelerin biliminden iliminden bizde faydalanalim diye çoook yalvarip, peşlerinden koşabiliriz.
  • Melek Ö.
    Son yıllarda kişiye/ beli bir zümreye özel uygulama ve düzenlemeler maalesef yapıldı ve artarak ta devam ediyor gibi göküyor. Evet online alisveriş/ satiş düzenlenmeli ama böyle mi düzenlenmeli. Amaçlanan ile sonuç ta hedefe ulaşılan farkli bir durum ortaya çıkıyor. En basit bir yönetim kadrosuna getirilenin aldigi kararlarda birilerinin koltuğundan etmesi korkusundan ziyade, ahlaki /etik ilkeleriyle hareket etmesi ve vicdanen rahat olmasi gerekirken, yillardan beri bu durumun tepe-taklak olduğunu malesef üzülerek görüyoruz.Toplumun adalet, eşitlik ilkelerinin hiçe sayıldığı uygulamalari da malesef görüyoruz. Ben kime oy verecegim konusunda kararsiz kalıyorum. Bir gazeteci çıkısa da tüm partilerin arti ve eksi yönlerini/ itiraz edilen fakat kabul edilmemis teklifler tasarılar dahil tarafsizca irdelese. Tüm partiler için son 5-10 yılda yaptıklarini/ vaadlerini arti/ eksi analizi yapip sonuca, kime oy verecegime öyle ulaşmak ve karar vermek istiyorum. Sezarın hakkını sezara vermek istiyorum. Saygılarımla.
  • Bega
    Farkındalık yaratan,sorgulayan,sorgulatan cevaplara gebe bir yazı olmuş.Umarım faili meşhur yazınızın faili meçhul cevapları yoktur.
  • Sitare
    E ticaret hakkında bizi bilgilendirdiğiniz için teşekkürler Erkan bey.
  • Duru Çiçek
    Dünya bambaşka bir yere gidiyor, her şey dijitalleşiyor, biz üçün beşin hesabını yapıyoruz. Ne hazin.
  • Mehmet ali uygun
    E Ticaret konusunda bilgilendiren yazıyı okuduğumda açıkçası şaşırdım. En çok kulladığımız ama hiç ilgilenmedğimizi düşündüm. Bu iş en sonunda tüketiciye yansır . “Bu kadarmı , yok canım olmaz ” demek istiyorum tebrikler gelecek yazıları şimdiden merak ediyorum.
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı