Marketteyim,
Birkaç parça mutfak malzemesi aldım ve kasaya geldim.
Yan tarafta market çalışanı ve önünde yüzlerce fiyat etiketi…
"Hayırdır; indirim günleri mi başlattınız yoksa" dedim dalgasına…
Kasada ödeme yapmaya hazırlanan amca, şakacıktan sözlerimi ciddiye almış olmalı ki; atıldı söze…
"Ne indirimi evladım!
Gece yapılanı duymadın mı!
Vergiler artırıldı ve iğneden ipliğe zam yapılıyor!"
Şaşırmış gibi bir yüz ifadesiyle, "ya, öyle mi…" dedim acı acı gülümseyerek…

Evet efendiler,
Geliyor gelmekte olan!..
Mevsim yaz ama hasatta hazan!
Koşan vergiler,
Coşan abiler,
Mutfakta alevler,
Ve cepleri delen zamlar!..
Ama rahatlığa iyi alışmışız be biz de!
Eskiden çocuk bezi mi vardı arkadaş,
Anneler, bezi yıkar yıkar yeniden kullanırdı!
Eskiden tuvalet kağıdı mı vardı be yahu,
Ne zamandır totolar bu kadar kıymetlendi!
Eskiden deterjan mı vardı hanımlar,
Külle yıkanırdı bulaşıklar ve daha sağlıklı idi temizlikler!
Eskiden şampuan mı vardı; sabunla yıkanan saçlar pırıl pırıl parlardı!
Eskiden cep telefonu mu vardı; mektuplar yazılırdı en edebicesinden,
Daha romantikti buluşmalar,
Ev telefonuyla olurdu haberleşmeler; neyimiz eksilirdi!
Hem bence pahalılık ve zamlar iyidir,
Tasarruf getirir, israfı engeller!
Hem ne demiş peygamber; israfta hayır yoktur!
Bakmayın burada yaşanan yoksulluğa yoksunluğa;
Tanrı ahirette altından ırmaklar akan cennetler verecektir; zamlara sabredenlere, yüksek vergiye rıza gösterenlere ve alışverişi az edenlere!..
Üstelik, çok sabreden için huri bonusu da var…

Neyse,
Şakası bir yana; seçimden önce yenen hurmalar, seçimden sonra bir yerleri tırmalar,
Ki bu tırmalama, en idealinden başladı da!
Aşikardı bu; kaçınılmazdı ve bile bile lades idi…
Mucizeci milletiz vesselam…
Nebati gidecek dertler bitecek!
Mehmet Şimşek geldi ve dedik ki; geldi Mehmet çakacak şimşek,
O enflasyon ve döviz görecek gününü!..
Şimşek çaktı mı; çaktı!
Enflasyon aynı, kur artışı daha hızlı…
Ama birileri ıslanıyor,
Birilerinin şeyine, mart karı yağıyor!
Fiyatlar, Ağustosta suya girsen balta kesmez buz gibi yaktıkça yakıyor!

Ama boş verin bunları,
Zam-mam nedir yahu; fani şeyler bunlar…
Tevekkül edip teslimiyete bürünün!
Tanrı sabredenlerle beraberdir!
Sabır çok yüce bir haslettir ve Türk milletine de çok yakışıyor!
Fakirliğe sabredenler, ahirette büyük mükâfatlara nail olacaktır!
Yahu bizim kültürümüz "bir hurma bir hırka" değil midir,
Yıllarca bununla avunmadık mı, avutulmadık mı!..

Ama birilerinin bir eli balda bir eli yağda mı!..
Boş ver be mübarek kardeşim,
Boş ver sen onları…
Sen sabrınla güzelsin,
Sabrettiğin ölçüde daha güzel seçmensin ve en çok sevilensin!
Sabretmezsen mücrimsin, kötüsün, reddedilensin!
Bak bak; şükret be kardeşim,
Maazallah küfre gireceksin,
Elindekini de kaybedeceksin!..
Bunu da bulamazsın yoksa!
Kaldı ki, bu düzeni sen istedin,
Çukurunu kendin kazdın,
Yalancı bahara kandın,
Yalanlara aldandın!
Şimdi sus,
Dizini kır-otur, başını iki elinin arasına al ve "kendim ettim kendim buldum" diye bir türkü tuttur,
Veya hangi taş sert ise git ona başını vur!
Hatta uzun uzun vur; akılsız başın bedeli budur!..