TİC Holding Header
  • USD 32.556
  • EUR 34.946
  • Altın 2429.652
  • BIST 100 9645.02

Çılgın Proje-Kanal İstanbul, neden yeniden gündemde..

2010 yılında Başbakan'la telefon görüşmesi yapan Hıncal Uluç köşesinde şunları yazmıştı:
Çılgın Proje-Kanal İstanbul, neden yeniden gündemde..

"İki cümle ile projenin adını söyledi.
Telefon elimde dondum kaldım..
Bu İstanbul konusunda bugüne dek duyduğum en çılgın proje..
Biri bana "Bin proje say" dese, bin gün izin verse aklıma gelmez.
Öyle çılgın.
Bu projeyi, bir TV canlı yayınında Türk ve Dünya (Dünya.. Bu sözcüğe dikkat edin. Şifre o.) kamuoyuna açıklamak Başbakan'ın hakkı.."

27 Nisan 2011 de ise Erdoğan slayt ve animasyon eşliğinde;
"Çılgın Proje, Kanal İstanbul" dedi ve "İstanbul, içinden deniz geçen iki şehre dönüşecek.
Avrupa Yakası'nda Karadeniz ile Marmara arasında bir kanal açacağız…"
diye devam etti.
Yaklaşık 9 yıl geçti.
Marmaray, Havalimanı, 3. Köprü gibi büyük  ve sadece İstanbul’u değil tüm Türkiye’yi etkileyen projeler realize oldu ve kullanıma açıldı.

Ama Kanal İstanbul, zaman zaman dillendirilse de ilk günkü gibi gündemde yer almadı/alamadı.

Peki yoğun şekilde ne zaman konuşulmaya başlandı.?
Erteleme İstanbul seçimi ve İmamoğlu’nun kazanmasıyla birlikte.
Yani İktidar partisinin Hatay’dan başlayıp Muğla’dan yukarı (Balıkesir kılpayı hariç) Trakya dahil  bütün önemli şehirler kaybetmesiyle.

Ankara da cabası…
Yaşanan döviz krizi sonrası AK Parti iktidarının hiçbir döneminde görülmeyen hayat pahalılığının ortaya çıkması ve günlük harcamaların tercihleri belirleme noktasına gelmesiyle…

Aynı zamanda coğrafyamızı içeren yoğun bir uluslararası hareketlilik, saflaşma ve sert diplomasi yaşatan en uç/uçuk kozlar sahaya sürülmeye başlayınca…

Bence Erdoğan konsolidasyon yapmaya çalışıyor.
Dış politika kaynaklı "milliyet-beka-millilik" ve Kanal İstanbul dışında pek de bir done kalmadı.
Ki, dış politika ve harici riske/tehlikeye dair durum gerçektir ve iktidar eksiklere rağmen doğru bir strateji izliyor.


Ama yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul iki başlı bir siyaset söylemidir.
Hem dış politika hem iç siyaset için.
İmamoğlu da başkanlığa gelir gelmez ana konu olarak "Kanal’ı yaptırmam, Kanal İhanettir" diyerek iktidarın ekmeğine yağ sürdü.

İç siyasette gündem belirleyen, siyasi atraksiyon ve manevra konusunda kompedan olan Erdoğan durur mu…
Tam istediği fırsattı ve istemezük’çü CHP zihniyeti üzerinden saldırıya geçti.
“Kanal İstanbul'a da karşı çıktılar.
Belediye Başkanı diyor ki 'Kanal İstanbul, buraya uymaz'.
Sen otur işine bak, nasıl uyduğunu göreceksin.
Birileri başlarını okşayan efendilerine diyet borcu ödeyecek diye Türkiye'yi büyütecek bu projeyi rafa kaldırmayız."

Kanal stratejisinde iktidar ve Erdoğan bence bir şeyi eksik hesaplıyor.
Bugünümüz 2010-2011’in siyasi zemininden çok farklı.
18 yılda olmayan bir şey olmuş ve seçmen bazlı doğal bir koalisyon oluşarak İstanbul elden gitmiş.
Normalde aynı masada bir çay içimi konuşacak bir şeyi olmayan kişilerin ittifakıyla İstanbul kaybedilmiş.
Hal böyleyken gündem belirlemek ve değiştirmek için gündeme gelen Kanal İstanbul, AK Parti seçmenini konsolide etmekten ziyade AK Parti’den muzdarip, şikayetçi ve itirazı olan kesimleri konsolide ediyor gibi.

Kanal manal bahane ve hadise toplumda oluşan gaz sıkışmasının Kanal’da dışavurumuna dönüşüyor.
Bence İmamoğlu da  kendi siyasetini yapıyor, Erdoğan da…
İkisi de bir süre sonra Kanal üzerinden gündem olma ve oluşturmaktan vazgeçecek.
Ama İmamoğlu unutmamalı ki; Erdoğan Cumhurbaşkanı ve AK Parti iktidar.
Ve herşeye rağmen eli daha güçlü…
Ve eğer İmamoğlu kanal’a kanalize olmaya devam ederse; "kanal kanalizasyon" olabilir, Erdoğan ve iktidar karşıtlarını temerküz ettirebilir ama kendisi de kanal siyasetine garkolabilir.

Bence Erdoğan "Kanal Siyaseti"nin siyasi götürüsünün getirisinden fazla olmaya başladığını gördüğü an-ki bence kanalda oluşan muhalif odaklaşmayı görüyor- ve uluslararası arenada gündemde tutmanın zamanlamasını bitirdiği an kanaldan /kanal siyasasından vazgeçecektir.

Kanal yine 2011 sonrası olduğu gibi sessiz ve susuzlaşacaktır.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • T.Sivrikaya
    Çok güzel anlatmışsınız.
  • Seba
    Okuduğum en gerçekçi yaklaşım, tebrikler...
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri