Çanlar kimin için çalıyor?
İçi boş ama oldukça tehlikeli bazı söylemler var:
—Türkiye’de Kürt sorunu yoktur!
—Türkün Kürdü, Kürdün Türkü sevmesi farzdır!
—Bin yıllık kardeşliğimizi kimse bozamaz!
—Çözüm için gövdemizi koymaya hazırız!
—Devlet her zaman 18 yaşındadır!
—1000 yıllık kadim devlet geleneğimiz…
—Kimse birlik ve beraberliğimizi bozamaz!
—Konu bağımsız yargıya intikal etmiştir!
—Bırakın, yargı işini yapsın!
Çoğaltmak mümkün,
Ama bu kadarı bile yeterli…
İktidar veya ortakları ne zaman bu söylemleri sıklıkla kullanmaya başlasa,
Kafamda soru işaretleri oluşmaya başlar,
Ve tedirgin olurum!
Yaşanmış örneklerden hareketle aklıma hep şu gelir:
Devlet ve millet menfaatinden ziyade,
İktidar sahiplerinin siyasal faydasını gözeten,
Tehlikeli, karmaşık, at izinin it izine karışacağı,
Bir şeyler planlanmış,
Ama bir türlü mızrak çuvala sığdırılamıyor demektir…
Toplumsal algıyı hazırlamak,
Sahicilik ve samimiyet duygusu oluşturabilmek,
Ve ön almak için,
“Cısss! Dokunan yanar!” algılı,
Korku yaratan ama hamaset kokulu bu sözlerle zemin ve altyapı oluşturuluyor demektir!
Esenyurt’a Kayyum
Beyoğlu kaymakamı…
Birkaç saat içinde önce vali yardımcısı yapılmış,
Sonra da Esenyurt’a belediye başkan vekili olarak göreve başlatılmış.
Olağan olan, Esenyurt kaymakamının veya vali yardımcılarından herhangi birinin atanması idi.
Peki neden bu adam atandı?
Acaba diyorum,
CHP’li Beyoğlu Belediyesine karşı, AKP ilçe başkanı gibi davranıp,
Verdiği mücahidane mücadelenin bir nevi ödüllendirilmesi mi ki…
Mansur Yavaş ve Esenyurt Açıklaması
Uzun süre denecek kadar sustu,
Hatta iktidar yanlısı kalemler ve yorumcular tarafından örnek gösterildi.
Sonra beş maddelik bir açıklama yaptı.
Sanki açıklama yapmış olmak için yapılmış bir açıklama…
Yapılan operasyonun siyasal olduğu aşikar olmasına,
Ve yapılan operasyon mensubu olduğu partinin bir belediye başkanına yapılmasına rağmen ,
Sanki Lefkoşe belediye başkanıyla ilgili bir hukuksuzluğa tepki verir gibi bir açıklama yapmış…
Bir siyasetçi,
Hatta Cumhurbaşkanı adayları arasında gösterilen bir siyasetçi,
“Arafta kalmayı” neden tercih eder ki…
Esenyurt Operasyonu ve İmamoğlu
Erdoğan’ın sevmediği iki siyasetçi var.
Biri Demirtaş, diğeri İmamoğlu…
Demirtaş pasifize halde,
Edirne’de tatilde…
İmamoğlu ise aktif halde ve fethettiği İstanbul’da direnmekte, tahkimde!
Erdoğan kararlı,
“İstanbul’un da, Türkiye’nin de imamı benim; İmamın oğlu da kim ki!” dercesine bir muhasarada…
Öyle azmetmiş ki göreceği hasar,
Ve muhtemel hezimet umurunda bile değil!
“Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u” nostaljisinde…
Peki, kim kazanır?
Erdoğan mı İmamoğlu mu?
İlginç bir siyasal bilek güreşi…
Erdoğan, kan kaybını durdurmak ve yeniden şahlanışa geçmek için tüm yıpranmışlığına rağmen her türlü siyasal, kamusal teçhizatla saldırıyor!
Adeta “Devlet benim! Benim devletim!” dercesine ve “Tapulu arazime gecekondu yaptırmam.” yaklaşımıyla yükleniyor!
Tam bir huruç hareketinde…
İmamoğlu ise yükselen popülaritesi, artan halk desteği, zindelik ve dinamizm içinde mukavemet gösteriyor!
İstanbul’u alarak iktidarın kolunu kesmiş olmanın verdiği güven ile büyük bir mücadele ve mücahede içinde…
Ve her geçen gün hem el yükseltiyor hem eli güçleniyor!
An itibariyle direnişte ama aklı-fikri, başlatacağı sivil isyanda…
Ya bozkurtlar?
Şimdilik ulumakla yetinip havanın daha bir bulanık hal almasını bekliyor!
Tüm bunlar olurken,
Ortalıkta kaos havası hakimken,
Eminim ki birileri de oluşturduğu “Tavşana kaç, tazıya tut.” şeklindeki kaos ikliminin keyfi içinde Galata Kulesi’nde viskisini yudumlayarak olanları seyrediyor, olacakları bekliyor!
Kim kazanır? sorusuna gelince:
Siyaset de futbol gibidir,
Pes etmeyenin,
Geriden gelenin,
Ve takımın 12. adamı/seyirciyi heyecanlandırıp hareketlendirenin kazanması çok daha muhtemeldir.
Mevcut kompozisyona bakarak söylersek;
İktidarın Esenyurt hamlesini siyasal açıdan yanlış bir tercih olarak düşünüyorum.
Çünkü seyirci desteği/yani halkın teveccühü, zamanın ruhu ve rüzgar bu defa İmamoğlu’ndan yana...
Üstelik siyaset mühendislerinin Erdoğan kadar ve hatta daha ziyade İmamoğlu üstüne oynadığını da düşünürsek;
Söylemeliyim ki, çanlar iktidar için çalıyor!
Ama tek bir gerçek var;
Hangisi kazanırsa kazansın olan yine çimlere olacak,
Yine en büyük zararı ahali görecektir!
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.
egemen