Cumhurbaşkanımız AK Parti AR-GE ve Eğitim Başkanlığı'nın toplantısında yaptığı konuşmanın bir yerinde şöyle diyordu;
"…Milletle irtibatını kopartan, milletin gönül defterinden silinen bir siyasi hareketi ayakta tutabilecek hiçbir güç yoktur…"
Bence de öyle,
Amenna,
Doğru söze ne demeli ki…

Sanki bu tarif, çok tanıdık gibi geldi bana.
Demek ki 2019'da, İstanbul başta olmak üzere pek çok belediyenin el değiştirme nedeni de, bu cümlede gizli olsa gerek!..

Devam ediyor Cumhurbaşkanımız;
"…Seçkinlerin, vesayetçilerin, çalışmadan, üretmeden, hiçbir riske girmeden kazanmaya alışmış tufeylilerin ülkesinden milletin ve milli iradenin egemen olduğu bir Türkiye'ye kavuştuk…"

Kavuştuk mu yoksa kavuşmuştuk mu olmalıydı?
Bugüne bakarsak;
—"Türedi seçkinler" türedi mi? Evet,
—Yeni tür bir vesayet oluştu mu? Evet,
—Çalışmadan-üretmeden, hiçbir riske girmeden kazanmaya alışmış ve hala da kazanmaya devam eden tufeyliler-keneler ve hatta vampirler ülkede cirit atıyor mu? Evet, evet evet…
Hem de sürüsüne bereket…
Bu halde, "milletin ve milli iradenin egemen olduğu Türkiye" hani nerede?
Dünde,
Geride,
Mazide,
Yani, artık bir nostaljide…

Şöyle bir cümle daha kuruyor Cumhurbaşkanımız;
"…AK Parti milletin değerlerine sahip çıkmış, elitlere değil sadece millete hizmet etmiş; millet de bunun karşılığında girdiği seçimlerin tamamında emaneti AK Partili kadrolara vermiştir…"

Söylem doğru mu?
Evet, 2019 seçimlerine kadar doğru…

O halde bu cümleden hareketle şunu da diyebilir miyiz?
Eğer öyleyse; Ankara-İstanbul başta olmak üzere, 2019'da belediye seçimlerini kaybettiği illerde, Ak Parti milletin değerlerine sahip çıkmamış, millete değil elitlere hizmet etmiş; millet de bunun karşılığında emaneti Ak Parti'den almıştır.
Bence diyebiliriz.
Ben demiyorum, Cumhurbaşkanımız öyle diyor.

Yoksa Süleyman Soylu'nun "Bize yaptıran Allah'tır" sözünden hareketle, bunları da Cumhurbaşkanımıza Allah mı söyletiyor?..
Bilemeyiz,
Ama yaşayıp göreceğiz.