Bahçeli taşın altına elini koyacak mı?
Sonraki süreçte Cumhurbaşkanının görevlendirmesiyle Ahmet Davutoğlu koalisyon görüşmelerine başladı ve Bahçeli’yi de ziyaret etti.
Bahçeli CHP ile görüşmeleri bitirince yeniden görüşebileceklerini ve fakat bir iktidar oluşumunda yer almayacaklarını ve erken seçimin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Tüm bu beyanlarından sonra AK Parti'nin CHP ile yaptığı görüşmeler sürerken MHP sözcüleri ve Bahçeli sürekli farklı farklı ve bazen de kendileriyle çelişik beyanlarda bulundular.
Bahçeli bütün aritmetik işaret ve sistemleri kullanarak kendince alegorik tespitlerle kendini ve partisini hükümeti kurmaktan masun ve hariç kılmaya çalıştı.
“ Haydi, Cuma namazı sonrası CHP ile hükümet kurduğunuzu ilan edin,
Kuran’a el basın,
Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarda kalsın,
Dört şartımız var,
Seçmen bize muhalefet görevi verdi.”
..Gibi sözlerle sürekli diğer partilere dair bir çeşit “ödev verici” ve görevlendirici söylemlerle, kendini tebrie ederek, -sözüm ona- bir “oyun kurucu” edasıyla, kendisi haricindeki partilerin ne yapması gerektiğini dikte etmeye yönelik bir tavır sergiledi.
Ne zaman ki Davutoğlu, CHP ile koalisyon olmayacağını söyleyip MHP ile de görüşeceğini dile getirince, MHP ve sözcüleri yine “ipe sapa gelmez şartlar” öne sürmeye başladılar.
Ey MHP; seçimde seçmen sana da görev verdi, ödev verdi. Bu görev ve ödev hükümet kurulması ve görevden kaçılmaması cihetinde idi ve sizin yaptığınız gibi “diğer partilere ayar vermek ve onlara görev biçmek” şeklinde hiç değildi.
Laf gelince “taşın altına elimizi değil gövdemizi sokarız” diyorsunuz ama iş icraata gelince hemencecik kaçıyorsunuz. Bu kaçışınızda öne sürdüğünüz bahaneleri de “rasyonalize etmek” için, sürekli bir Erdoğan eleştirisi ve AK Parti suçlaması yapıyorsunuz.
Ülkemizin içinden geçtiği bu kritik süreçte, terörle mücadelenin kızıştığı bugünlerde, etrafımızdaki ateş çemberi gittikçe alevlenirken sorumlu siyaset anlayışıyla bağdaşmaz. Bu tavrınız bildiğimiz MHP ve Bahçeli imajıyla hiç uyuşmaz.
Tamam dediğin gibi olsun ve oldu Sayın Bahçeli…
8 Haziran’dan beri “buyurduğun” gibi en yakın zamanda seçime gidilecek.
Ama bu sıraladığın “olmaz”lar neyin nesi oluyor?
Suyu yokuşa sürmek nedir?
Dün öyle, bugün böyle, sabah başka, akşam başka, “hariçten gazel okur” gibi tavrınız neyin nesi?
Eğer siz, AK Parti’yle bir noktada uzlaşarak ülkeyi erken seçime götürmezseniz ve Anayasa’nın ilgili maddesi gereği seçim hükümeti kurulursa ne olacak biliyor musun?
Evet, çok iyi biliyorsunuz…
HDP dört bakanla hükümette yer alacak…
Peki, buradan kendinize prim mi yaptıracağınızı sanıyorsunuz. Yani “biz seçim hükümetine bakan bile vermeyeceğiz” diyerek üzerindeki vebali ortadan kaldırabilecek misiniz?
Sayın MHP ve Bahçeli; sürekli milli ve milliyetçi yanını gündeme getiriyorsun, ki; buna biz de inanıyor, itibar ediyoruz. Ama sırf AK Parti ve Erdoğan husumetin nedeniyle veya varsa bizim bilmediğimiz gizli çekincelerinle parlamentoda Erken Seçim kararı alınmasına imkan verecek diyalog ve adımı atmazsan, bunun vebalini çok zor ödersin.
HDP’nin hükümete girmesi ne demek siz iyi bilirsiniz.
Siz, kendi zaviyenizden dillendirdiğiniz her türlü gerekçenize rağmen AK Parti ve Davutoğlu’nun uzattığı eli sıkarak ülkeyi salimen seçime götürmek zorundasınız.
Aksi takdirde HDP ve dolaylı olarak PKK’nın ülkemizin bakanlıklarında olmasının müsebbibi inanın siz olacaksınız.
Siz ne kadar bağırsanız da çağırsanız da, biz HDP ile mecliste yan yana oturmaktan bile nefret ediyoruz deseniz de; Seçim hükümetindeki HDP’lilerin bakan olmasının sebebi siz olursunuz, olacaksınız…
Geline haydi oyna demişler;
Yerim dar demiş
Yerini genişletmişler
Bu defa da; yenim dar demiş…
Bu vecizede olduğu gibi, kendi sahanda top çevirmeyip, lafta değil icraatta elini taşın altına sokacak ve MHP’ ye yakışan sorumlulukla hareket etmek zorundasınız.
Bu sizin hem insani, hem vicdani, hem de milli vecibenizdir.
En kritik dönemlerde sorumluluk duygusuyla hareket ederek, ülkede kaos ve kargaşaya meydan vermeyen, MHP tavrını ve Bahçeli sorumluluğunu görmek istiyoruz ve ifade ettiğiniz tüm karşıt sözlere rağmen buna inanıyoruz ve bu olumlu tavrınızı görmek istiyoruz.
Bahçeli CHP ile görüşmeleri bitirince yeniden görüşebileceklerini ve fakat bir iktidar oluşumunda yer almayacaklarını ve erken seçimin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Tüm bu beyanlarından sonra AK Parti'nin CHP ile yaptığı görüşmeler sürerken MHP sözcüleri ve Bahçeli sürekli farklı farklı ve bazen de kendileriyle çelişik beyanlarda bulundular.
Bahçeli bütün aritmetik işaret ve sistemleri kullanarak kendince alegorik tespitlerle kendini ve partisini hükümeti kurmaktan masun ve hariç kılmaya çalıştı.
“ Haydi, Cuma namazı sonrası CHP ile hükümet kurduğunuzu ilan edin,
Kuran’a el basın,
Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarda kalsın,
Dört şartımız var,
Seçmen bize muhalefet görevi verdi.”
..Gibi sözlerle sürekli diğer partilere dair bir çeşit “ödev verici” ve görevlendirici söylemlerle, kendini tebrie ederek, -sözüm ona- bir “oyun kurucu” edasıyla, kendisi haricindeki partilerin ne yapması gerektiğini dikte etmeye yönelik bir tavır sergiledi.
Ne zaman ki Davutoğlu, CHP ile koalisyon olmayacağını söyleyip MHP ile de görüşeceğini dile getirince, MHP ve sözcüleri yine “ipe sapa gelmez şartlar” öne sürmeye başladılar.
Ey MHP; seçimde seçmen sana da görev verdi, ödev verdi. Bu görev ve ödev hükümet kurulması ve görevden kaçılmaması cihetinde idi ve sizin yaptığınız gibi “diğer partilere ayar vermek ve onlara görev biçmek” şeklinde hiç değildi.
Laf gelince “taşın altına elimizi değil gövdemizi sokarız” diyorsunuz ama iş icraata gelince hemencecik kaçıyorsunuz. Bu kaçışınızda öne sürdüğünüz bahaneleri de “rasyonalize etmek” için, sürekli bir Erdoğan eleştirisi ve AK Parti suçlaması yapıyorsunuz.
Ülkemizin içinden geçtiği bu kritik süreçte, terörle mücadelenin kızıştığı bugünlerde, etrafımızdaki ateş çemberi gittikçe alevlenirken sorumlu siyaset anlayışıyla bağdaşmaz. Bu tavrınız bildiğimiz MHP ve Bahçeli imajıyla hiç uyuşmaz.
Tamam dediğin gibi olsun ve oldu Sayın Bahçeli…
8 Haziran’dan beri “buyurduğun” gibi en yakın zamanda seçime gidilecek.
Ama bu sıraladığın “olmaz”lar neyin nesi oluyor?
Suyu yokuşa sürmek nedir?
Dün öyle, bugün böyle, sabah başka, akşam başka, “hariçten gazel okur” gibi tavrınız neyin nesi?
Eğer siz, AK Parti’yle bir noktada uzlaşarak ülkeyi erken seçime götürmezseniz ve Anayasa’nın ilgili maddesi gereği seçim hükümeti kurulursa ne olacak biliyor musun?
Evet, çok iyi biliyorsunuz…
HDP dört bakanla hükümette yer alacak…
Peki, buradan kendinize prim mi yaptıracağınızı sanıyorsunuz. Yani “biz seçim hükümetine bakan bile vermeyeceğiz” diyerek üzerindeki vebali ortadan kaldırabilecek misiniz?
Sayın MHP ve Bahçeli; sürekli milli ve milliyetçi yanını gündeme getiriyorsun, ki; buna biz de inanıyor, itibar ediyoruz. Ama sırf AK Parti ve Erdoğan husumetin nedeniyle veya varsa bizim bilmediğimiz gizli çekincelerinle parlamentoda Erken Seçim kararı alınmasına imkan verecek diyalog ve adımı atmazsan, bunun vebalini çok zor ödersin.
HDP’nin hükümete girmesi ne demek siz iyi bilirsiniz.
Siz, kendi zaviyenizden dillendirdiğiniz her türlü gerekçenize rağmen AK Parti ve Davutoğlu’nun uzattığı eli sıkarak ülkeyi salimen seçime götürmek zorundasınız.
Aksi takdirde HDP ve dolaylı olarak PKK’nın ülkemizin bakanlıklarında olmasının müsebbibi inanın siz olacaksınız.
Siz ne kadar bağırsanız da çağırsanız da, biz HDP ile mecliste yan yana oturmaktan bile nefret ediyoruz deseniz de; Seçim hükümetindeki HDP’lilerin bakan olmasının sebebi siz olursunuz, olacaksınız…
Geline haydi oyna demişler;
Yerim dar demiş
Yerini genişletmişler
Bu defa da; yenim dar demiş…
Bu vecizede olduğu gibi, kendi sahanda top çevirmeyip, lafta değil icraatta elini taşın altına sokacak ve MHP’ ye yakışan sorumlulukla hareket etmek zorundasınız.
Bu sizin hem insani, hem vicdani, hem de milli vecibenizdir.
En kritik dönemlerde sorumluluk duygusuyla hareket ederek, ülkede kaos ve kargaşaya meydan vermeyen, MHP tavrını ve Bahçeli sorumluluğunu görmek istiyoruz ve ifade ettiğiniz tüm karşıt sözlere rağmen buna inanıyoruz ve bu olumlu tavrınızı görmek istiyoruz.
Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.