Bu siyaset çok garip bir şey.
Galiba, siyasi dillerden ne dökülüyorsa söylenenin tersini düşünmek lazım.
Neyi kastediyorum, söyleyeyim:
Son birkaç yıldır gündemden düşmeyen hısım-akrabalık jargonlarını…
Baba oğul,
Abi kardeş,
Abla kardeş söylemlerini…
Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu "baba-oğul" gibiydiler,
Ben demiyorum,
Daha yedi-sekiz ay önce bir grup konuşmasında Kılıçdaroğlu söylemişti bunu.
Geldik, Kurultaya.
Oğul İmamoğlu, baba rolündeki Kılıçdaroğlu'nu koltuğundan etti.
Abi-kardeş kavramı daha çok Ak Parti'de kullanılırdı,
"Kardeş"lerden "ihanet" geldi ve Reddi Abi yapıp particilik oynamaya başladılar.
Abi ise dimdik ayakta,
Ve o şimdi Reis!..

Akraba-i taallukat söylemi tam bitti derken CHP'nin çiçeği burnunda başkanı Özgür Özel, "Meral Ablam" diyerek "Abla-kardeş" dönemini başlattı.
Yakında Meral Abla'sına çay içmeye giderse veya ablasını çaya davet ederse şaşırmayın.
Çünkü "baba" gibi gördükleri Kılıçdaroğlu'nun mutfak siyaseti hala taptaze…
Galiba bu durum, bizim siyasal-toplumsal genetiğimizden geliyor…
Anadolu tarihinde örnekleri çok.
Babasını tahttan indiren oğulları, oğullarını öldürten padişah babaları, kardeşini boğduran abileri çok gördük…

Yine bir "seçime beş kala" durumundayız.
Bakalım, kardeş ablayı masaya alıp müttefikleşebilecek mi yoksa abla kardeşin sırtını sıvazlayıp sıvazlayıp son kertede "Oynamıyorum ben!" mi diyecek?..
Veya "Çocuklarıma vasiyet ettim, bana bir şey olursa Özgür Özel abinize emanetsiniz." deyip seçimden sonra ise "En büyük pişmanlığım Özgür Özel'e ablalık etmekti." mi diyecek?..
Marta ne kaldı ki,
Yaşayıp göreceğiz…


Günün Soruları
-Siyasette en çok konuşulan ama hiç olmayan şey nedir?
El cevap: Vefa…
-Siyasette en lazım ve kullanışlı insan hangisidir?
El cevap: Zaaf ve açığı en çok olan kişi…
-Siyasette bozulması en zor ortaklık nedir?
El cevap: Cürüm ortaklığı…
-Siyasette herkesin eleştirdiği ama şehvetine kapılmaktan da kurtulamadığı Demirel sözü nedir?
El cevap: Dün dündür bugün de bugün…


Günün Sözü Denizbank Raporundan…
"Ortalama zekaya sahip herhangi bir kişiden beklenilmeyecek bir davranış..."
Kimler kastediliyor?
Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fatih Terim ve diğer fonzedeler…
Neden böyle demişler?
Banka müdiresi Seçil Erzan'ın 46 gün vadede dolar bazında %253 getiri vaadine inandıkları,
Dokümanlardan hatta dökümansızlıktan şüphe bile etmedikleri,
Elden ve üçüncü kişiler üzerinden 1 milyar TL'den fazla parayı kuzu kuzu teslim ettikleri için…

Yahu Arkadaş,
Siz ne diyorsunuz,
Bu da ne ki….
Göğsünden birkaç düğme açan birisine bir saatte 100 bin TL'yi basanlar var bu ülkede…
Çok merak ediyorum; ya buna ne dersiniz?..
Onlarla ilgili zekasal seviye tespitiniz nedir?..
Bu arada,
Biri, tüm servetimi verdim bir kuruş almadım,
Diğeri, ben bir şey vermedim, alanın aldım demesi yalandır,
Öteki biri, filanca yüzünden arsamı sattım,
Bir diğeri, futbolculuk hayatımda kazandığım herşeyi götürdüm teslim ettim diyor,
Milyon dolarlar konuşuluyor,
Ama ortada para yok!
Sanki buhar olup uçup gitmiş…
Veya paradan para kazanma heveslisi hırsolojik meşhurlarımızın, bankaya bile yatırmayıp evlerinde sakladıkları çok değerli paraları dijitalojik ve kriptolojik bir coinleşme sonrası maruz kaldığı illüzyonla dağa kaçmış olabilir…
Bu yaşananlar üzerine, "Organize İşler" filminin üçüncüsü de çekilerek aşağıdaki replik geliştirilebilir.
Araba nerede?
Seçil'de,
Para nerede?
Seçil'in Fatih Terim Fonunda, faizde…
Faiz nerede?
Buharolojide…
Ne zaman gelecek?
Yarın gelmeyeceği kesin…
Yani?
Yani'si, belirsiz bir gelecek,
O gelecek de birgün elbet gelecek,
Ve, kim bilir belki yarın belki yarından da yakın…