Erkan Yılmaz

Erkan Yılmaz

Baba candır; ölümü figandır..!

Kanın kaynar; kıpır kıpırdır yüreğin.
Baba candır; ölümü figandır..!

O ağaca tırmanmak gözünde büyür de büyür…
Ve, "çıkamam; çıksam da orada duramam ve düşerim" diye iç geçirirsin.
Ama o da ne…
Tatlı bir gülümsemeyle "baban" gelir…
Anlar; içinden geçeni.
Hadi bakalım evlat…
Haydi; içinden geçeni yap ve tırman ağaca,
Yapar benim evladım, başarır, der…
Bir anda çıkamam, duramam, başaramam dediğini unutuverirsin.
Kedi gibi tırmanma iradesi geliverir.
Korkular yerini güvene, cesarete ve emniyete bırakır.
Çünkü "baba" yanındadır…
O diyorsa yaparım,
Düşsem de tutar,
O varken "bana bir şey olmaz" der ve başlarsın tırmanmaya….
Ve yaparsın, çıkarsın, başarırsın…
Çıkamam dediğin dala çıkmışken;
"Bak gördün mü evlat; çıktın ve başardın işte" diye, gür ve güvenli sesini duyarsın babanın…
Baba candır, hakandır, kaandır,
Çünkü o babadır,

Zamanla "İsmail" olduğunu bile unutursun, adının…
Artık onun adı "baba"dır…
Baba, Babam; benim babam…
Hayat durmaz; akar akar akar…
Zaman bir gergef gibi işler; acı-tatlı nakışlarını,
Ve büyürsün, büyürüz, büyür tüm çocuklar..
Vakti gelmiştir; hayata atılmanın,
Hayat ağacına tırmanmanın…
Flashback yapar aklın,
Gözüne getirir; tırmanmaya korktuğun ağacı…
Tıpkı yine ürkersin; ama delikanlısın renk vermezsin…
Tetikleyicin, kaynağın, cesaret menbaın gelir aklına…
Gülümser ve bir anda canlanır; "Babam, babam, babam var" dersin…
Çocukken çınara tırmandıran büyük cesaret babam; hayat ağacına tırmanırken arkamdaki ulu Çınar…
Ve atarsın ilk adımını; vakur bir duruş ve büyük  cesaretle…
Sıkışırsam sığınacağım,
Sırtımı yaslayacağım,
Sıcakta serinleyip, soğukta ısınacağım,
Babam var babam…
Babamın evlatları baba/anne olmaya başlar.
Baba olan biz, yine evlat; o yine Çınarımızdır.
Evladına evladım derken O yine bize evladım der,
Evladım, çocuğum, kuzum…
Ama heyhatttt….
Ulu çınar babamın gövdesine kurtlar girmiştir,
İçten içe kemirmektedir,
Gözlerindeki ışıltı, berrak huzur ve verdiği güven milim şaşmaz.
Yanar içi,
Acılara düçardır,
O kahrolası mikrop, kemirir içten içe…
Ama o, hala vakur, hala dik ve hala Çınardır…
Acısını, kederini, ebedi yolculuk telaşesini içinde taşır.
Yoktur yolculuktan korkusu; kaygısı evlatları içindir…
Metindir çünkü…
Bilir; O'ndan geldik ve O'na gideceğimizi…
İnce bir sızı vardır içinde..
Saklamaya çalışır; göç hüznünü…
Gizlemesi bile; evlatlarım üzülmesin, diyedir…
Evlatlar anlar, hisseder; gönülden gönüle var olan bağla…
Ama konduramaz,
Koskoca Çınar'ım yıkılmaz, der…
Çünkü o "benim Babam", sırtımı yasladığım sarsılmazım,
Varlığıyla varlıklandığım,
Nefesiyle  canlandığım,
Yeter ki yanımda olsun; nefes alsa  bile yeter, dediğim Babam…
Ahhhh…
Yazık ki ne yazık…!
Bir haber gelir; Babam öldü…
Sanki koca bir taş ocağı üzerime devrildi…
Ey koca Çınar, koskocaman dağ,
Ey Sevgili, En sevgili; can Babam…
Gittin canımın cananı…
İçin ağlar, ruhun ağlar, güneş ağlar, yağmur ağlar…
Baktığın herkes ağlar, gördüğün canlar yanar…
Dünden bugüne hayat bir film şeridi gibi geçer, aklından…
Neler neler…. dersin.
Adını "Baba" koyduğum adam…

"Nesini beğenmedin de bu alemin, gittin..
"Bizi bu koca ve zalim dünyada neden tek başımıza bıraktın…" diye iç geçirirsin, taaa derinden…
Biteviye bastırmak istersin içinin sızısını..
Ama istemsiz şekilde yanar yanar yanar için…
İşte o an, imdada yetişir; inancın, itikadın, imanın…
"Her nefis ölümü tadacaktır.." hükm-ü İlahisi…
"Ey Resulüm; Sen olmasaydın ben bu cihanı yaratmazdım" kelam-ı Kibara mazhar,
Rahmet Peygamberimiz de gitti, irtihal eyledi," der, teselli bulmaya çalışırsın.

O güzel "Baba"yı evlatlarına bahşeden Rabbe teslim ve tevekküle ram olur;
"Elbet hepimizin malum, kaçınılmaz, tek gerçek sonu…" diyerek sığınırız; Yüceler Yücesinin rahmetine…
Dostluğunu, kardeşliğini  ve adamlığını taaa yürekten ve en derinden hissedip, iftihar ettiğim İbrahim Kardeşim..
Başın Sağolsun…
Ailenin/ailemizin başı sağolsun…
Muhterem "Baba"mızın mekanı cennet olsun…
O güzel insanın, adam gibi adamın, sizler gibi evlatları yetiştiren büyük "babanın" ruhu şad olsun.
Geride sen ve kardeşlerin gibi güzel evlatlar bıraktığı için Muhterem "Baba"dan Allah razı olsun…

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
  • Melek Bozdoğan
    İbrahim beye ve ailesine başsağlığı diliyorum, Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın değerli babası.
sohbet islami chat omegle tv türk sohbet islami sohbet elektronik sigara cinsel sohbet su böreği sipariş oyun haberleri tıkanıklık açma dijital pazarlama ajansı galeri yetki belgesi nasıl alınır yalama taşı