Aziz Türk milleti, sabırlı Türk Milleti, yanına Vatansever Türk Polisi ve darbeye kalkışmayan Askeri güçleri de alarak, 50 yıl süren bir fitne hareketini de bitirmiş oldu.

Artık Türkiye üzerinde oyunlar yapan, tuzaklar hazırlayan şer odakları bir kez değil, on binlerce kez düşünecek, öyle harekete geçmelidirler..

Hain darbe girişimi sonrasında, Hükümetimiz 3 Ay süre ile OHAL ilan etti.

OHAL bir restorasyon ve inşa süresi olacak..

Artık darbesiz bir Türkiye için yapılması gereken reformlar yapılacak, atılması gereken adımlar atılacak..

İlk etapta, kuvvet komutanlıkları MSB’na bağlandı. Harp okulları kapandı. Jandarma ve Sahil Güvenlik İçişleri Bakanlığına bağlandı.

Kamuda hızlı bir tasfiye ve temizlenme süreci başladı.

Bu kapsamda, naçizane görüşlerimi paylaşmak istiyorum..

Mecelle’de bir kural vardır. Def’i Şer Celb’i Nef’a Racihdir. 

Yani, Ortada bir şer varsa, önce o şer ortadan kaldırılmalı. Sonra faydalı şeylerle uğraşılmalı..

Dolayısıyla, Öncelikle ilk adımda, şu Hain FETO örgütünün hain uzantıları Devletten Temizlenmeleri en önemli öncelik.

Devletimiz bu işe zaten çok hızlı başladı.. 

Ben bir takım önerileri bir kez daha hatırlatmak istiyorum..

1- Kalkışma günü gördük ki, çok stratejik kişi ve kurumların, yaverlerine kadar örgüt üyesi. Yaverlik mesleğini aslında özel kalem ekibi olarak düşünmek lazım..

Gerçekten de, bir makam sahibi zatın, her türlü sırrını, özel kalemi, sekreteri, şoförü ve koruma ekibi bilir. 

Şüphe ile yaşanmaz değerli dostlar. Bu nedenle, behemahal tüm stratejik makamlardaki özel kalem ekibi yeniden seçilmelidir.

O makamlara sızmış FETÖ uzantıları temizlenmeli. Sadakatli olanlar kalmalıdır.

2- AK Parti hükümetinde genel müdürü üzeri görevlerde bulunan, iktidarın nimetlerinden faydalanan VİP görevliler var. Analarından Genel Müdür ve Müsteşar olarak doğanlar. Anadolu’nun gariban halkı sokaklarda iken, 15 temmuz gecesi acaba bu zevat nasıl tepki vermiş. Araştırılmalıdır. 
Hamd olsun ki sosyal medya denen bir şey var. Tuvalete gittiğini bile paylaşan Tatlı Su kahramanları VİP bürokratlar, acaba 15 Temmuz gecesi, uyumuşlar mı? Araştırılmalı gereği yapılmalıdır.

3- Bizim milletimiz sağduyuludur. Basiretlidir. İnsaflıdır. Bu gaddar olaylardan sonra, FETO’ye sempati duyan bir çok kesimin artık, döneceğini tahmin ediyoruz. FETO içerisinde, milliyetçi tabandan gelen, Milli Görüşden gelen kişiler olduğu gibi büyük çoğunluk, temel omurga Ustad Bediüzzaman’a hürmet eden kişilerdir. Said Nursi rahmetli’yi incelediğimizde, hayatını iman hizmetine adadığı,  Müspet hareket’i düstur edindiği görülecektir. 

Nerede Hayatının her aşamasında himmet adı altında dilenen, para isteyen Zat, nerde bir kuru üzümü bile bedelini vermeden almayan Bediüzzaman?

İşte en stratejik hareket burada. Ehli insaf grupları, Gerek islamiyette böyle bir hareketin olmayacağına ikna edilmelidir.

Fetullah Gülen ile Hoca- Siyasetçi polemiğine girmemeli hiç muhatap alınmamalıdır.

Ömrünü İslami hizmetlere adamış Alimlerimiz, doğru İslamı anlatmalı, tabandaki insaflı kişileri kazanmaya çalışmalıdır.

Bir dahaki yazımızda da Darbesiz Türkiye üzerinde yazmaya devam edelim.