Bu ihanet aracına, ‘Gazete’ diyerek, en müptezel gazeteye bile hakaret edemem. İcazetsiz’miş…

Atılan manşetle ‘icazetsiz’ değil, olsan olsan; ihanet kusan bir soysuz olursun. Şener Levent. Güya Gazetenin genel yayın yönetmeni. Manşet atmış, bu adı Afrika olan, Afrika’ya ve bu coğrafyada yaşayanlara kurban olası kişi.

Türkiye’nin Afrin Operasyonu’na atfen manşetinde; ‘Türkiye’den bir işgal harekatı daha’ diye..! Güya Türkiye 1974’de, Kıbrıs’ı Barış Harekatı adıyla işgal etmiş, şimdi de Afrin’i Zeytin Dalı Harekatı ile...

Aslında cevap vermek bile hata…Ama delirdim, çıldırdım, dayanamadım.

Kıbrıs Barış Harekatı olmasa idi, bugün Rum topraklarında yaşayan biri olmaktan gocunmayacaktın demek ki. Kıbrıs’da şehit olan askerlerimizin hakkı sana haram olsun.

Yazıklar olsun, o yazına müsaade edenlere.

Sen, milliyeti olmayan, aklı-beyni satılmış, vicdan ve insanlığı iğdiş edilmiş bir kişiliksin. Sen, söz yerine; irin, zehir kusuyorsun. Sana ne diyeyim..! Senin aşağılık halini, alçaklığını, hainliğini, nankörlüğünü ifade etmek için Türkçe’nin kelimeleri kifayet etmez. Sana alçak bile demem, alçaklık da bir seviyedir.

Ama unutma ki; bu ülkenin ekmeğini yiyip, suyunu içip vatanına, milletine, milliyetine ihanet edenler; ekmek yedikleri yerden cezalarını görürler.
Afrika Gazetesi ve Yayın yönetmeni müsveddesi Şener Efendi!

Bilesin ki; hain iflah olmaz. Sen de, hainler hainisin ve asla iflah olmayacaksın. İhanetin bini geçti. Bunu hesabını vereceksin!..

Ve şimdi gelen tepkilere de; ‘Ben gazetecilik yapıyorum’ diye kıvıracak, iğdiş edilmiş ruh ve kişiliğinle şefkat dileneceksin. Bu yazıyla hedef gösterildiğini söyleyip şikayetçi olacaksın. Evet evet, hedef gösteriyorum. Çünkü haini işaret etmek, ihanetine sövmek hedef göstermekse, evet; açıkça hedef gösteriyorum.

Senin gibi haine şefkat, Kıbrıs’ın vefalı vatandaşlarına zillet olur. Göreceksin ki; gazete diye ihanetini tescillediğin müsveddenin hesabı sorulacaktır.

Önce varsa vicdanınla hesaplaş sonra bekle ve gör…!