TİC Holding Header
  • USD 32.548
  • EUR 34.954
  • Altın 2431.458
  • BIST 100 9754.6

Ölümsüz Sanatçı; Zeki Müren





















Unutulmayan unutulmayacak dev bir sanatçımız, ben kendisini 1983 yılında tanıma zevkini yaşadım. Tabi ki Zeki Müren'i daha önceki yıllarda da gıyaben tanıyordum, ünlü bir sanatçı olarak. Ancak şahsen tanımak oturup muhabbet etmek ancak 1983 yılının Aralık ayında kısmet oldu.

Zeki Müren'in sanatçılığına kimsenin söyleyeceği söz sanırım kesinlikle yoktur. O, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük sanatçısıdır ve maalesef ne yaşarken ne de öldükten sonra yerini tutabilecek bir sanatçı da gelmedi. O, muhteşem sesi yorumu ile şarkılarına can verdi yaşattı, bizlere güzel Türkçe'yi öğretti, dinletti.

O, bir ekoldü dinleyenin dinledikçe daha fazla dinlemek istediği dev bir sanatçı idi. Yeni nesiller çok şanssız bence. Zeki Müren'i sadece kasetlerde CD'lerde dinleyebiliyorlar. Hâlbuki bizler onu canlı canlı dinleme şansına sahip olduk.

Zeki Müren'i anlatmak öyle yarım sayfa bir portre işi de değil bence ancak ben tanıdığım Zeki Müren'i anlatacağım sizlere. Zeki Bey'i Aşiyan Gazinosu'nda tanıdım. Aşiyan Gazinosu da nerede diyeceksiniz şimdi. Aşiyan adı ile bilinen Bebek ile R. Hisarı arasında idi Aşiyan Gazinosu.

O yıllarda Kavran ailesine ait bu gazinoda 80'li yılların starları sahne alırdı, burada Zeki Müren'li, İbrahim Tatlıses'li, Müjde Ar'lı, Sibel Egemen'li, Recep Kaymak'lı, Hülya Koçyiğit'li, Güngör Bayrak'lı, Yüksel Uzel, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Yıldırım Gürses, Huysuz Virjin, Gönül Akkor, Neco, Samime Sanay, Neşe Karaböcek'li ve şu an hatırlayamadığım nice yaşayan ve rahmetli olmuş sanatçıların afişlerini görmek mümkündü. Tabi ki bu sanatçıların da Zeki Bey önderi gibi idi. Tanışmamız yine rahmetli olan o yılların organizatörlerinden Ayman Artun vasıtası ile oldu.

O yıllarda Zeki Müren sahneyi bırakmıştı sağlığı nedeni ile doktorlar içki içmesini yasaklamıştı. Tabi rejimde vermişlerdi ama o aldırmıyordu. Bir gün bana ''Atın ölümü arpadan olsun.

Ben güzel yemekle içki ile kendime geliyorum'' demiş sonra da meşhur kahkahasını atmıştı. Sanki ben görevimi yerine getirdim der gibi idi. Yine de çevresine ışık saçmaya ve neşe vermeye devam ediyordu.

Saygılı idi herkese karşı hiç şımarmadı. Mütevazı idi. Özellikle de halka, dinleyicilerine karşı son derece dikkatli idi. Kendisi ile 1984 yılının Ocak ayında yine Aşiyan'da kalabalık bir gurup yeni bir assolist'i dinlemeye gitmiştik. Genç solist kendisini Zeki Bey dinliyor diye çok heyecanlı idi.

Nerede ise tir tir titriyordu. Zeki Bey o gece davet de gelse sahneye çıkıp şarkı söylememeye kararlı  idi. Zira hasta idi ama solistin o halini görünce dayanamadı. Önce ona bir güzel methiyeler sıraladı sonra da tam 7 parça okudu ve dinleyenleri öyle coşturdu ki belki de Zeki Bey'in canlı son performansı idi o gece.

O güzel geceden unutamadığım bir şey de solistten önce sahneye çıkan tüm sanatçıları aynı şekilde dinlemesi ve sanatçıların çıkış aralarında masadakilere yemek yedirirken sanatçı çıktığında kimseye yemek yedirtmemesi idi.

Sanatçıya saygılı olun diyordu kısaca ve o geceden son not da solistten önce çıkan Huysuz Virjin'i pes ettirmesi idi. Huysuz ne söylese Zeki Bey cevap verdi ve sonunda Huysuz Virjin ben daha fazla size laf yetiştiremeyeceğim diyerek programını bitirdi.

Herkes Huysuz Virjin'i iyi tanır. Benim diyecek adamı da susturur ama o gece. Zeki Müren'e bir sataştı ve bir daha susturamamıştı ki programı bitirerek kurtuldu. Hatta solistine bir daha Zeki Müren gelirse ben sahne almam bile demiş. Bendeniz hem o geceki solisti hem de Huysuz Virjin'i yani Seyfi Dursunoğlu'nu da tanıyorum, kısaca bilgilerim doğrudur.

Zeki Müren'i daha sonraki yıllarda da rahmetli olana değin izledim ve takip ettim o yıllarda çok genç olmama rağmen deli bir sanat müziği hayranı idim, O nedenle de Zeki Müren'lerin yerlerinin dolmayacağını iyi biliyordum.

Zeki Müren o yıllarda bana zaman zaman yatırımları ile ilgili sorular soruyordu fikir alıyordu ben de zevkle cevap veriyordum. Vasiyetini çoktan yazmış ve sağken tüm varlığını Mehmetçik Vakfı ile Türk Silahlı Kuvvetlerine bırakmıştı. Muhteşem bir milliyetçi idi.

Ülkesini, ulusunu çok seviyordu. Fıkraları onu tanıyan herkesin dilinde idi. Hele belden aşağı fıkraları çok meşhur idi. Hakkında çok konuşuluyordu çünkü o bir ülkeye mal olmuş bir sanatçı idi ama aldırmıyor görünüyordu aslında çok üzülse bile.

Bir gün hadsizlik yapıp affına sığınarak bir soru sordum Zeki Müren'e. ''Sizin için farklı bir cins diyorlar. Evet siz farklı giyiniyorsunuz, farklı davranışlarınız var, kimseye de aldırmıyorsunuz ama gerçekten farklı mısınız'' dedim. Bunu sorarken korkmuştum zira o kadar saygı duyuyordum ki, evet demesini de hiç istemiyordum. Belki de hiç sormamalıyım diye düşünmeye başlamıştım ki cevap geldi.

''Sen nasıl görüyorsan öyle düşün kardeşim'' dedi ve kahkahasını da basıp geçti. O gün cevaptan tatmin olmamıştım ama sonraları kendisini ne kadar aşmış biri olduğunu görüp farklı cinsteki insanları kendimce sevmememe rağmen içimden sana her şey yakışıyor bile demiştim. Zeki Müren son derece yardım severdi. Kapısına gelen kimseyi geri çevirmediğini anlatırdı dostları.

Hiçbir sanatçı için kötü yorum yaptığını duymadım. Sadece bir gün Bülent Ersoy'a kızdığını söylemişti. ''Niye Paşam'' dedim. (dostlarının kendisine paşam demesini severdi) Çok iyi bir ses muhteşem hem de ama sanat müziği ile notalarla oynuyor bunu yapmamalı demişti.

Kısaca Zeki Müren'i anlatmak çok zordu. Ben büyük bir cesaretle bunu kendimce yapmaya çalıştım, en son ölmeden birkaç ay önce sağlığını sormak için aradığımda Bodrum'da idi iyiyim şükür olsun dedi, Benim işlerimi sorduktan sonra da hadi içimden geldi sana bir şarkı mırıldanayım deyip, o hiç bozulmayan muhteşem sesi ile benim çok sevdiğim ''Dönülmez akşamın ufkundayım vakit çok geç.

Bu son fasıldır ey gönlüm nasıl geçersen geç'' eserini mırıldanmıştı. Ölüm haberini aldığımda çok üzülmüştüm. Maalesef cenazesine gidemedim yurt dışında idim. Ama bugün sizlere yeri doldurulamayacak bu dev sanatçıyı portrelerken sanat adına özellikle de Türk Sanat Müziği adına üzüldüm bir kere daha.

Yerini dolduracak müzisyenler yetişmediği için inanın Zeki Bey de yerini dolduracak sanatçıların gelmesini isterdi. Ruhun Şad olsun. Sen bedenen öldün belki ama sesin ve şarkıların asırlarca yaşayacaksın. Haftaya yeni bir portre'de buluşmak üzere sağlıcakla kalın.


'Ölmeden birkaç ay önce sağlığını sormak için aradığımda o hiç bozulmayan muhteşem sesi ile benim çok sevdiğim ''Dönülmez akşamın ufkundayım vakit çok geç. Bu son fasıldır ey gönlüm nasıl geçersen geç'' eserini mırıldanmıştı.'

 

 

OGÜN/06-12.Temmuz.2008/Sayı:80/Sayfa:14



Gazete baskısı için tıklayınız. 

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri