TİC Holding Header
  • USD 32.521
  • EUR 34.808
  • Altın 2422.409
  • BIST 100 9716.56

Makul şüphe tartışmaları ekseninde güvenlik mi, özgürlük mü?

(Herkesin herkese karşı olduğu) böyle bir ortamda (üretim sürecinde) üretilenlerin akibetinin ne olacağının bilinmemesi sebebiyle, ne sanayi için (uygun) bir ortam vardır. Ne de geniş bir yaşam alanı
(Bu dönemde) ne bilgi, ne zaman, ne sanat, ne edebiyat, ne de toplum vardır; en kötüsü de sürekli korku ve (sonu) acı(larla) dolu bir ölüm tehlikesi sözkonusudur. İnsan hayatı ise, kimsesiz, zavallı, tiksindirici, yabani ve kısadır. (Hobbes)

Modern Devlet kuramının fikir babalarından ünlü siyaset bilimci Hobbes’un Leviathan isimli kitabında izah ettiği ‘’mutlak güç ve yetkilere sahip egemen devlet’’ anlayışına doğru giden modern insan kafası ile oluşturulan modern sistemler, bir taraftan kaderin ve geleneğin zincirlerinden kurtulmak isterken, diğer taraftan da kendi kaderini ve belki de fark etmeksizin sonunu hazırlamaktadır.

Modern sistem, soğuk savaş sonrası ortadan kalkan düşman algısı sonucu oluşan özgürlük iştiyakını kırmak, çevre, toplum ve birey üzerinde tartışmasız bir egemenlik kurma amacıyla, özgürlükleri budama pahasına yaptığı şeylere bahane oluşturmak için, yeni tehdit algıları ve riskler oluşturma çabasına girmiştir. ‘’Daha fazla kontrol’’ düşüncesi ile hareket eden politikacılar mutlak güvenlik amacı ile toplumu daha fazla güvensizliğe sürüklediklerinin farkında bile değildir.

ABD’de 11 Eylül saldırıları sonucu oluşturulan hava neticesinde, çıkarılan pek çok hukuka,insan haklarına ve özgürlüklere aykırı yasal düzenlemeler hep toplum üzerinde estirilen ‘’güvenlik’’ kaygısı ile meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.

Kobani eylemleri sırasında 40'a yakın vatandaşın can verdiği, sokakların savaş alanına çevrildiği, binlerce işyerinin tahrip edildiği olaylarda terör örgütlerinin vandallığı Türkiye'de bir hukuk boşluğu varmış imajı oluşturmuştur.

11 Eylül sonrası ABD’de estirilen bu hava, kamuoyunda ‘’Kobani olayları’’ diye bilinen bu olaylar neticesinde ülkemizde de estirilmeye çalışılmış ve geldiğimiz noktada TBMM Genel kuruluna gelen yasa teklifi ile savunma hakkına ve dolayısı özgürlüklere ilişkin kazanılmış haklarımız sınırlandırılmaya çalışılmaktadır.

Oysa, hukuk ya da adaletin hep cevaplamak zorunda olduğu bir tek soru vardır. O da ‘ bir gemide 100 kişi var ve bu 100 kişiden 99’u cani 1’i masum ise, gemiyi batırarak bu 99 caniden kurtulmak için 1 masumu feda etmek mi gerekir, yoksa 1 masumu kurtarmak için gerekirse 99 caniyi kurtarmak mı gerekir?’’ sorusudur. Adalet ve hukuk duygusu, bu soruya 1 masumu kurtarmak gerektiğini söyleyerek cevap vermiştir.

Meclis Genel Kurulu'na gönderilen teklifle, CMK'nın 116. maddesinde yer alan ve "somut delillere dayalı kuvvetli şüphe" halinde, izleme, takip ve arama yapılmasına imkân tanıyan madde değiştirilecektir. Yeni düzenlemeyle, izleme, takip ve arama kararları için "somut delil" yerine "makul şüphenin varlığı" yeterli olacaktır. Bu yasa tasarısı ile polise 24 saat gözaltı yetkisi verilmiş olacak. Yasa tasarısı ile,dinleme, gizli soruşturmacı kullanma ve teknik takip yetkileri genişletilmekte, avukatların soruşturma dosyasına ulaşım hakkı yeniden kısıtlanmakta ve daha pek çok kısıtlamalar getirilmektedir.

Yasa tasarısını hazırlayanlar örneklerini Modern Batı’dan vermektedirler. İşine gelmediği zaman Batı için demediğini bırakmayan, işine geldiği zaman da Batı’nın -gerekirse kendi inancına ve geleneğine, yıllarca savunduğu ilkeler aykırı olsa bile -  en kötü yanlarını örnek almakta sakınca görmeyen, yazının başında alıntıladığımız hayatı, toplumu ve insanları güvensiz ve korku dolu olarak tanımlayan Hobbes mantığı ile bir yaşam sürmek isteyenler için özgürlükler  mi-güvenlik mi sorusunu sormak anlamsızdır.

İnsan hak ve özgürlüklerimiz ile daha güvenli bir dünyada, daha rahat ve mutlu olabileceğimizi düşünenlere ve savaşta dahi bir masumun bile zarar görmemesi gerektiğine inananlaradır, sözümüz.

Ceza soruşturması ve yargılaması, objektij, her tür şüpheden ari, somut delil üzerinden yürümek zorundadır. ’ Makul şüphe’ kavramı ise, subjektif bir değerlendirmeyi gerektirmektedir.

Makul kelimesi, akla uygun olan demektir. Herkes için genel geçer objektif bir akla uygunluk kriteri var mıdır? Yoksa kişiye göre ve hatta kişinin o an için içinde bulunduğu sosyal, kültürel, çevresel, psikolojik hale göre değişkenlik arz edebilir mi? Daha açık bir soru ile bir polis için ‘’makul şüphe ‘’ olan bir durum, bir başka polis için makul şüphe olmayabilir mi ya da bir polis için mutlu, keyifli olduğu bir andaki ‘makul şüphe’ algısı ile, mutsuz keyifsiz, stresli olduğu bir andaki ‘makul şüphe’ algısı değişkenlik arz edebilir mi?

O halde ‘makul şüphe’’ kriterini, kişiye, zamana, mekâna göre değişen, insanın o an ki haleti ruhiyesine göre oluşabilecek bir  ‘’vesvese’’ olarak ta tanımlayamaz mıyız?

Bu durumda hangimiz bir poliste oluşan ‘vesvese’ ile gözaltına alınmak isteriz ya da üstümüzün, evimizin, arabamızın, çantamızın aranmasını isteriz?

Bazı zamanlarda korkularımız, algılarımızı etkilemez mi? Hal böyle iken, kişiden kişiye değişebilecek ve hatta aynı kişi için dahi değişkenlik arz edebilecek bir kriter keyfi uygulamaların ve ihlallerin önünü açmayacak mıdır?

Yakın tarihimizde nice masum insanın keyfi uygulamalar ile nice haksızlıklara uğradıkları gerçeği gün gibi ortada iken; bu yasa tasarısı bir hukukçu olarak bende, kazanılmış haklarımıza, özgürlüklerimize yönelik gerçekten ‘’makul bir şüphe’’ uyandırdı.

Güvenliğimiz adına hazırlandığı iddia edilen bu yasa tasarısı ile ‘özgürlüklerimiz aleyhine’ Hobbesian bir devlete doğru gittiğimize dair, içime bir vesvese düştü.

Güven(siz)lik algısının bireysel ve toplumsal paranoyalara ve patalojik hastalıklara sebebiyet vermeden, insan hak ve özgürlükleri ekseninde ve masumiyet karinesine saygı ile toplumsal barışın ve düzenin sağlanmasının yolları aranması gerekirken, özgürlükleri kısıtlayan keyfiliğe yol açacak bu tarz düzenlemeler yapmak, en hafif tabir ile ‘kolaycılığa kaçmaktır’.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri