AA -
Türkiye'deki kuş türlerinin genellikle hepsinin göçmen olduğu algısıyla karşılaşıldığını ifade eden Karataş, Türkiye'de gözlemlenen kuşların yaklaşık yarısının, yıl boyunca Türkiye'nin değişik yerlerinde ya da tamamında bulunan yerli kuşlardan oluştuğunu aktardı.
İkinci bir grubun ise göçmen kuşlar olduğunu anlatan Karataş, "Bunların da iki çeşidi var. Biri kuzeyden gelenler. İzlanda, İskandinavya veya Rusya'nın kuzeyi Sibirya gibi yerler. Kışın oldukça soğuk olduğu için Türkiye onlar açısından daha uygun. Kış göçmenleri de Türkiye'ye kuzeyden gelip tekrar kuzeye gider. Üreme göçmenleri ise güneyden Afrika, Orta Doğu, bir kısmı da Hindistan tarafından olmak üzere ülkemize gelir, yazın sonlarında da geri gider. Üçüncü bir grup ise Türkiye'de üremez ama her göç döneminde düzenli görülür. Son grup göçmen kuşlara da vagrant, Türkçesi kazara gelmişler, yolunu kaybetmişler veya rastlantısal konuk." dedi.
Prof. Dr. Karataş,Türkiye'de 65 kadar vagrant kuş türü bulunduğuna dikkati çekerek, bunların sayılarının da genellikle bir veya iki bireyi pek geçmediğini dile getirdi.
Küçük tarlakuşunun 485'inci tür olarak kayıtlara geçtiğini aktaran Karataş, şunları kaydetti:
"Daha çok Hindistan gibi Güney Asya'da yaşayan bir çeşit küçük tarlakuşu (alauda gulgula). Bir de tarlakuşu var. Küçük tarlakuşunun ondan ufak tefek teknik farklılıkları var. Kanat kenarında beyazlık ve biraz da minyon yapılı oluşu gibi. Küçük tarlakuşu, şimdiye kadar Ürdün taraflarında az sayıda görülüyordu ama büyük bir kısmı Hindistan, Sri Lanka gibi Güney Asya ülkelerinde yaşar. Bu da 485'inci kuş türümüz olarak Hatay'da bulundu. Bunu Hatay'da ilk defa gözlemleyen Ali Atahan arkadaşımız. Orada düzenli kuş gözlemi yapıyor."
