TİC Holding Header
  • USD 32.407
  • EUR 35.53
  • Altın 2322.291
  • BIST 100 8880.09
  • Siyaset

Erdoğan: 'Kovid-19 hastalığı döneminde belediyelerimize çok daha önemli görevler düşüyor'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Kovid-19 hastalığı döneminde belediyelerimize çok daha önemli görevler düşüyor' dedi.
Erdoğan: 'Kovid-19 hastalığı döneminde belediyelerimize çok daha önemli görevler düşüyor'
ANKARA/AA - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nden belediye başkanlarına video konferansla seslenen Erdoğan, AK Parti'nin belediyelerde gösterdiği emsalsiz başarıyla Türkiye'nin yönetimini üstlenmiş bir parti olduğunu anlattı.

Belediyelerinin halkın günlük hayatına dokunan çalışmaları ve yaptıkları altyapı yatırımlarının önemine işaret eden Erdoğan, "Özellikle içinden geçtiğimiz Kovid-19 hastalığı döneminde belediyelerimize çok daha büyük görevler düşüyor. Yerel Yönetimler Başkanlığımız salgının başlamasıyla birlikte bu konuda dikkat edilecek hususlara dair sizlere gereken bilgilendirmeleri yapmıştı. Kamu hizmet binaları, toplu ulaşım araçları, pazar yerleri , çöp toplama alanları gibi yerlerin temizliğini ve dezenfeksiyonunu aksatmadan yapmalıyız" diye konuştu.

Erdoğan, ilçe belediyeleriyle işbirliği halinde cadde ve sokakların rutin temizlik faaliyetlerinin yürütülmesi hususunda da daha fazla hassasiyet gösterilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Maske, eldiven, kolonya, tulum gibi temizlik ve korunma malzemelerinin temini ve dağıtımını mümkün olduğu kadar yaygın şekilde sürdürmeliyiz. Meslek edinme kursları olan belediyelerimiz, buralarda temizlik ve korunma malzemelerini kendileri yapabilirler. Halkı bilgilendirmeye yönelik kurallara uymaya davet eden her türlü faaliyet, kesintisiz devam edilmelidir. Gıda ve temizlik ürünlerini vatandaşlara ulaştırırken de kurallara riayet edilmesi noktasında titiz davranmalıyız. Yaşlılarımız ve öğrencilerimiz başta olmak üzere evlerinden çıkmasını istemediğimiz vatandaşlarımızın alışveriş, internet, kitap gibi ihtiyaçların teminine yardımcı olmalıyız. Bilhassa işsiz kaldığı veya yetersiz gelire sahip olduğu için geçim sıkıntısı yaşayan vatandaşımızı asla yalnız bırakmamalıyız. Bu konuda valiliklerimizle de kaymakamlıklarımızla da işbirliği halinde olmalısınız. Evinde tencere kaynamadığı için gözü yaşlı, kalbi kırık, yüreği daralmış her vatandaşımızın vebali sizlerin üzerindedir."

"Her hal geçicidir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlarla doğrudan, yüz yüze iletişim içinde olan belediye personelinin maske, tulum, gözlük eldiven gibi korunma amaçlı malzemelerinde en küçük bir eksikliğin yaşanmaması gerektiğinin önemine işaret etti.

Belediyelerin nisan, mayıs ve haziran aylarındaki İller Bankasındaki ödeneklerinin kesintisini kaldırarak bu çalışma için kaynak sağladıklarını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Unutmayınız, 'Küllü halin yezulü' Yani her hal geçicidir. Bu günler gelip geçtikten sonra geride ülkemize ve şehrimize yaptığımız hizmetler, milletimize verdiğimiz destekler konuşulacaktır. Hayırla yad edilmek için bu günleri mihnet değil, fırsat bilip milletimizin gönül kapılarının bize sonuna kadar açılmasını sağlamalıyız. Milletimiz göz boyamaya çalışanla halis niyetle hizmet edenin ayrımını böyle dönemlerde daha iyi yapar. AK Parti olarak bugüne kadar milletimizi hayal kırıklığına uğratmadık. İnşallah bu salgın döneminde de uğratmayacağız."

Erdoğan, Türkiye'ye eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, sanayiden ulaşıma kadar her alanda kazandırdıkları güçlü alt yapının önemini, bu kriz döneminde çok daha iyi görebildiklerini belirterek, gelişmiş ülkelerin bile pek çoğu kriz karşısında adeta çökerken, Türkiye'nin hemen her alanda kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek seviyede olduğunu ispatladığını söyledi.

Hatta pek çok dost ve kardeş ülkeye de imkanlar nispetinde destek verdiklerini, bu zor günlerinde onların yanında olduklarını gösterdiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"En büyük önceliğimiz, vatandaşlarımızın geçim sıkıntısına düşmeden temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesini sağlayabilmektir. Aldığımız tedbirlerin büyük bir bölümü, doğrudan dar gelirli insanlarımıza destek vermeye yöneliktir. Bu çerçevede, sosyal devlet ilkesi gereği ihtiyaç sahibi 2 milyon haneye, biner lira nakit yardımı gerçekleştiriyoruz. Faaliyetine ara veren her işletmenin çalışanlarının ücretlerinin yüzde 60'ı oranında ve asgari ücreti geçmeyecek şekilde ödeme yapıyoruz. İstihdamı korumak amacıyla faaliyetlerine ara veren işletmelerimizin telafi çalışma sürelerini iki katına çıkardık. İşletmelerimizin vergi ve sigorta ödemelerini erteleyerek bu sıkıntılı dönemi nispeten daha rahat şekilde geçirmelerini temin ediyoruz."

Pek çok bankanın, müşterilerinin ödemelerini erteleme yoluna gittiğini, hatta ilave kaynak sağladığını, kamu bankalarının hane halkı geliri 5 bin liranın altında olan her müşterisine destek olmak için kolları sıvadığını anlatan Erdoğan, bankaların, bu vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 6 ayı ödemesiz, 36 ay vadeyle yüzde 0,49 maliyetle 10 bin liraya kadar destek kredisi verdiğini aktardı.

"Süreci ahkam kesenlere göre değil, ülkemizin gerçeklerine göre yürüttük"
Erdoğan, her alanda aldıkları tedbirlerle çalışanların, esnaf ve sanatkarın, sanayicinin, ticaret erbabının, 83 milyonun tamamının yanında olduklarını göstermeye çalıştıklarını dile getirdi.

Korona salgını ile mücadelenin sadece hükümetin, devletin değil, tüm siyasi partilerin, tüm kurum ve kuruluşların meselesi olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu, 83 milyonun her bir ferdini yakından ilgilendiren hayati bir konudur. Salgının ilk başladığı andan itibaren bizler meseleye bu hassasiyetle yaklaştık. Politika ve söylemlerimizi de buna göre belirledik. İşinin ehli hocalarımızdan oluşan Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri doğrultusunda aldığımız kararları tek tek hayata geçirdik. Süreci sosyal medyada veya televizyon ekranlarında ahkam kesenlere göre değil, ülkemizin gerçeklerine ve ihtiyaçlarına göre yürüttük. Aldığımız her kararı devlet ciddiyetine uygun şekilde tüm boyutlarıyla değerlendirdikten sonra milletimizle paylaştık."

"Türk milletinin basiret ve ferasetine sonuna kadar güveniyoruz"
Dünya çapında 1 milyona yaklaşan vaka ve 50 bine varan ölü sayısıyla gerçekten tarihi bir felaketin yaşandığı şu dönemde birçok ülkeye kısayla Türkiye'nin iyi bir yerde olduğunu ancak bunu yeterli görmediklerini, karamsarlığa kapılmadıkları gibi rehavete de asla düşmediklerini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Panik yapmadan akılcı, dengeli ve gerçekçi adımlarla mücadelemizi kararlılıkla yürütüyoruz. Türkiye Allah'ın izniyle bu salgını yenecek güce ve kapasiteye sahiptir. Daha önceki sıkıntılar gibi milletimiz bu badirenin de üstesinden gelecek, inşallah aydınlık, müreffeh ve huzurlu günlere kısa sürece kavuşacaktır. Çünkü biz Türk milletinin basiret ve ferasetine sonuna kadar güveniyoruz. Rabbimizin nusret ve inayetinin bizimle olduğuna da yürekten inanıyoruz. Bu süreçte mücadelemizi sekteye uğratacak en büyük tehdit, ümitsizliktir, karamsarlıktır, yılgınlıktır, yeise kapılmaktır. 83 milyonun arasına ayrılık virüsünü, fitne ve tefrika virüsünü bulaştırmadığımız sürece, korona virüsü ile mücadelemiz çok daha kolay olacaktır."

"Bu milletin en büyük gücü birliğidir, beraberliğidir"
Konuşmasında İstiklal Marşı şairi merhum Mehmet Akif Ersoy'un "Girmeden tefrika bir millete düşman giremez / Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez" dizelerini hatırlatan Erdoğan, "Bu milletin en büyük gücü birliğidir, beraberliğidir. Bin yıldır sevinç ve hüzünle yoğrulan kadim kardeşliğidir. 83 milyon olarak birbirimize kenetlendiğimiz sürece bizi yıkabilecek, kutlu yolculuğumuza set çekecek hiçbir engel yoktur. Bunun için her fırsatta salgına karşı almamız gereken tedbirleri hatırlatırken, aynı zamanda milletimizin birliğine, beraberliğine ve kardeşliğine de vurgu yapıyoruz." diye konuştu.

Her konuşmalarında dayanışmanın önemine dikkat çektiklerine işaret eden Erdoğan, "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" diyerek başlattıkları Milli Dayanışma Kampanyasının hedeflerinden birinin de bu olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, benzer kampanyaların ekonomik gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun dünyanın diğer ülkelerinde de yürütüldüğünün bir gerçek olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Başlattığımız yardım kampanyasında toplanacak tutarı doğrudan ihtiyaç sahiplerine aktaracağız. Esasen bu tür kampanyalarda toplanan meblağlar devletin aynı amaçlı diğer harcamalarının yanında oldukça küçük kalır. Bu kampanyaların gayesi milletimizin fertleri arasındaki güçlü dayanışmayı ortaya koymaktır. Sergiledikleri hukuksuzluk ve tehlikeli söylemlerle dayanışma yerine ayrışma peşinde olanlara izin vermeyeceğiz. Kendilerini Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dışında ve üstünde görenlere milletimiz de hak ettiği cevabı veriyor, verecektir. Hele hele 83 milyonun kader ortaklığını sembolize eden bir projeyi dinamitlemeye çalışmak açık söylüyorum, gafletten öte bir davranıştır. Adı üzerinde bu bir iyilik seferberliğidir. Gönüllü yardımlaşma ve dayanışma kampanyasıdır. Farklı şekilde yardımda bulunmak isteyen vatandaşlarımız da gerek bireysel olarak, gerekse gönüllü teşekküllerimiz vasıtasıyla bunu zaten yapıyor. Türkiye'de kimse hukukun ve kanunların üstünde değildir. Korona salgınıyla mücadeleyi sulandırmaya, bunu günlük siyasetin malzemesi haline dönüştürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Şu an hepimiz vatanımızın geleceğini ve milletimizin hayatını tehdit eden sinsi bir düşmanla mücadele ediyoruz. Karşımızdaki düşmanın adını koronavirüsüdür. Bu düşmanı ancak birbirimize, birbirimizle kenetlenerek yenebiliriz. Bu tehdidin üstesinden ancak dayanışmayla gelebiliriz."

"Gün küçük hesaplar peşinde koşmak yerine basiretli davranma günüdür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gün siyasi, etnik, mezhebi tüm farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak ebedi ve ezeli kardeşliğimizi hatırlama günüdür. Gün tıpkı İstiklal Harbimizde olduğu gibi ortak düşmana karşı birleşme günüdür. Gün küçük hesaplar peşinde koşmak yerine basiretli davranma günüdür. Böyle bir dönemde siyasi rant hesabı yapanları maşeri vicdan asla unutmayacaktır. Umut vermek, güven aşılamak, katkı sunmak yerine, karamsarlık pompalayanları milletimiz asla affetmeyecektir. Buradan herkesi bir kez daha bir olmaya, beraber olmaya, kardeş olmaya ve hep birlikte Türkiye olmaya davet ediyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, belediye başkanlarını seçilmelerinin birinci yılı dolayısıyla tebrik ettiğini belirterek, millete ve şehirlerine hizmet yolunda her bir başkana Allah'tan muvaffakiyet dileyerek sözlerini tamamladı.
Yorum Yazın